Döviz kurunun yükselmesiyle birlikte tarla ve bağlarda kullanılan tarımsal ürünlerin yüzde 100'ün üzerinde pahalandı. Devletten gübre desteği isteyen çiftçiler, şimdi de akaryakıta gelen zamlardan dert yakınıyor.
Türkiye'nin üzüm deposu olan Manisa'nın Salihli ilçesinde ağustos ayında başlayacak üzüm sezonu öncesi bağlarda ip bağlama süreci başladı. Ancak bazı çiftçiler, girdi maliyetleri nedeniyle üzüm bağlarını yaz sezonuna hazırlayamıyor.
Bağını işlemek için bankalardan kredi çeken çiftçiler, borçlarını ödeyemeyince traktörlerini ve evlerini satmaya başladı. Çiftçiler, devlet desteği olmadığı sürece tarımsal üretimin imkansız bir hale geleceğini söylüyor.
“ARTIK AHDE VEFA GÖSTERMELERİ GEREKEN BİZİZ”
Çiftçilerin meslek temsilcileri olan ziraat odaları da, üyelerinin artan maliyetlerine karşı harekete geçti. Pandemi sürecinde çiftçilerin ne kadar önemli olduğunun anlaşıldığını söyleyen Salihli Ziraat Odası Başkanı Cem Yalvaç, üreticiye ahde vefa gösterilmesi gerektiğini kaydetti.
Başkan Yalvaç, “Maalesef çiftçilik çok zor duruma geldi. Üretmek çok zor duruma geldi. Pandemi gösterdi, bir doktorlar, iki çiftçiler. Sağlıkçılar hastaları tedavi etmeye çalıştı, çiftçilerimiz de marketleri, halleri doldurdu. Artık çiftçimize sahip çıkılması gereken nokta burası. Biz ahde vefa istiyoruz artık. Ahde vefa sırası istemek bizde. Şu bağda kullandığımız her türlü girdi maliyetlerimiz çok arttı. Yüzde 350’ye varan artışlar var. Geçen sene 7 lira mazot, bu sene 23-24 liraya geldi. Çiftçi böyle çalışamaz. Biz muhakkak ama muhakkak, çiftçiler olarak, ben bir oda başkanı olarak temsilci olarak devletimizden, Tarım Bakanımızdan, Cumhurbaşkanımızdan hepsinden çiftçimize sahip çıkılmasını ve mazot ile gübrede desteği ellerinden geldikçe fazla vermelerini istiyoruz”
“EVLERİMİZİ VE TRAKTÖRLERİMİZİ SATIYORUZ”
Manisa’nın Salihli ilçesi Kabazlı Mahallesi’nde yaşayan çiftçi Galip Çetin, “Bizim şu anda geçen sene ürettiğimiz üzüm 12,5 lira. Ama bu seneki girdi maliyetleri çok yüksek olduğu için, örneğin mazot fiyatları şu anda 25 lira. Bizim 12,5 liraya ürettiğimiz üzüm zamanında 8 liraydı. Yani 3 kat fazlası. Biz üretmek istiyoruz, fakat bu girdi maliyetleri çok fazla olduğu için biz de çok zorlanacağız, zorlanıyoruz. Ama biz illa ki, illa ki üretmek istiyoruz. Şu anda gördüğünüz gibi bağlarımızı işleyemiyoruz, şu anda işlememiz gerekiyor birer kat. Biz öksüz kalmış bir vaziyetteyiz, üreticiyiz yani. Bu şekilde başa çıkacağımızı zannetmiyoruz. Artık bağlarımızı mı satmaya başlayacağız, ne yapacağız, herkes düşüncede. İlk önce millet traktörlerini satmaya çalışıyor, evlerini satmaya çalışıyor ki üretelim, üretelim, üretelim diye. Ama bu şartlarla da bizim üretimimiz çok zor” dedi.
“İŞÇİLİK YAPARKEN 5 SEFER DÜŞÜNÜYORUZ”
Zamlar nedeniyle tarlalarında ve bağlarında gerekli işlemleri yapamayan çiftçiler, ürünlerinin verimliliği ve kalitesi konusunda da endişe ediyor.
Üretici Mevlüt Kandemir, “Biz akaryakıt fiyatlarından o kadar etkileniyoruz ki, bir arazide bir işçilik yapmak için 5 sefer düşünüyoruz. Biz üretmek istiyoruz, biz sofraları doldurduk, her zaman doldurduk. Bu pandemi döneminde de. Ve daha sonra da üretmeye devam edeceğiz ama bu tarlalar işlenmediği zaman çok kötü olur. Kalitemiz düşer, verimimiz düşer. Burada bir işçilik yaparken biz 1 sefer düşünüyorduk yapıp geçiyorduk, ama şimdi en az 5 sefer düşünüyoruz” diye konuştu.
“BUĞDAYI YABANCI ÜLKELERDEN 4,5 TL’YE, BİZDEN 2,5 TL’YE ALIYORLAR”
Üreticiler, gıda ithalatı konusunda da bakanlık tarafından yeniden düzenleme yapılmasını talep etti. Mustafa Bulut, “Bu gidişata, bu gübre pahalılığına, bu mazot pahalılığına can dayanmıyor. Bizim kaldırıp mahsul yaptığımız buğday, geçen sene bizden 2,5 liraya alındı. Yerleri ekemedik gübrenin pahalılığından, mazotun pahalılığından. Peki buğdayı biz şimdi dışarıdan kaç paraya alıyoruz? 4,5 liraya. Bizden 2-2,5 liraya alınan buğdayı şimdi 2 katına çıktı, yer ekemedik. Buğday olmayınca, ekemezsek, dışa bağımlı olduğumuzda ne hale geldiğimizi görüyoruz. Yani bunun tamamen düzeltilmesi lazım. Yetkilerin bu ürünleri tamamen ektirmek lazım. Bizler ekiciyiz, bizler birici değiliz. Biz ekeceğiz mahsulü, kaldıracağız yetiştireceğiz ve halkımız yiyecek” dedi.
Çiftçileri üretim konusunda çıkmaza sürükleyen bir diğer masraf kalemi de elektrik. Yüksek enerji faturaları da, Manisa’nın üzüm bağlarını vuruyor. Selahattin Akcan, “Örneğin elektrik. Şimdi bakın bu damlama sulama sistemi. Biz çiftçiler olarak bu bölgede teknolojik sulama yapıyoruz, damlama sulama. Neden? Hem suyumuzu verimli kullanalım, hem de dikkatli kullanalım fazla ziyan etmeyelim diye. Ama ona rağmen bunları sulayabilmemiz için, mesela önümüzdeki bir ay sonra sulama başlayacak. Sulayabilmemiz için elektrik lazım. Elektrik fiyatlarının nereye geldiğini siz bizden daha iyi biliyorsunuz. O nedenle, biz istiyoruz ki devletimizden, çiftçinin üretebilmesi için, girdi maliyetlerinin düşürülmesi için desteklerini arttırması gerekiyor” dedi.(Haber Merkezi)