Manisa Büyükşehir Belediyesi, ‘Bir Damla Su, Geleceğin Umudu’ isimli Su Çalıştayı programı düzenledi. Bir otelde gerçekleşen çalıştaya, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, CHP Manisa İl Başkanı İlksen Özalper, MASKİ Genel Müdürü Talat Postacı ve çok sayıda davetli katıldı. 16-17 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek çalıştayda, suyun önemi ve yapılacak projeler konuşulacak.
“Su konusunda uykularım kaçar hâle geldi”
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, su kullanımının hayati önemi taşıdığını söyleyerek,
“Göreve geldiğimden itibaren yaklaşık 5 aydır başladığımızda su konusunda Manisa'nın bu kadar eksik ve mahsur kaldığını gerçekten bilmiyordum ve konuları araştırdıkça inanın ki uykularım kaçar hâle geldi. Bir an düşünün hayatınızda su olmadığını. Ya da Güney Afrika'da olduğu gibi gündüz sadece 50 litre ile yaşamak zorunda kaldığımızı. Hatta bu sorunları çözemediğinde günlük 25 litre suyla yaşamak zorunda kalan insanlardan olduğumuzu, düşündüğümüzde inanın uykularımızı çekiyor. Susuzluk sebebiyle böbrek yetmezliği gibi hastalıkların da kapımızda olduğunu unutmamak gerekiyor. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde susuzluktan kaynaklı olan göçlerin olacağı ve dünyada su savaşlarının artık vazgeçilmez hâle doğru gittiğimiz günler maalesef kapımızda. 100 milyondan fazla insanın olabileceğini su savaşlarını başlayacağını insanlık tarihinin gördüğü en büyük yaşanabileceğini uyarısına maalesef buradan yapmak zorundayız. Su konusunda herhangi bir önlem almazsak bunlar da yakın tarihte dünyamızı da yaşayacağımız sorunlardan bir tanesi olduğunu göz ardı asla ve asla edemeyiz. Tehlike çok büyük. Hepimiz korkmalıyız. 20 yıl önce Türkiye'de kişi başına düşen su miktarı 4 bin metreküpken maalesef 20 yılda bu bin 500 metre küpe kadar düştü. Önümüzdeki 10, 20, 30 yıllık süreçte Güney Afrika'nın yaşadığı bu soruna evet biz de Türkiye olarak yaşayabiliriz. Bunu görmezden asla ve asla gelemeyiz Dünyanın yüzde 70’i denizler ve okyanuslarla kaplı. Dünyamızda su varlıkları yaklaşık olarak 1.4 milyar metreküp. Ama bu suyun sadece yüzde 2 buçuğunu tatlı su ve bu yüzde 2 buçuğunda maalesef yüzde 1’i bizim kullanabileceğimiz tatlı sudan oluşuyor. Hâl böyleyken bu kıymetli suyun yüzde 75’i tarımda ve maalesef de vahşi sulamalarda kullanıyoruz. Yüzde 15-18’i sanayide, yüzde 12 ise içme suyu olarak kullanmak zorundayız. Ülkemizin en bereketli toprakları Gediz Ovası hani her şey ektiğinde çıkan Geniz Ovası, kuraklıkla karşı karşıya. Bundan 20 yıl önce kazma vurduğumuzda 15 metreden çıkan su, şu anda 300 metrelere kadar çekildi. Manisa'da maalesef suyumuzu sondajlarla elde ediyoruz. Başka bir yolumuz ve yöntemimiz yok. Ama sondaj da suyu elde etmek, sondajın arttırmak maalesef bu soruna çözüm değil. Çünkü doğru işin haritasını oluşturamamak, su kaynaklarına ve yeraltı suyu haritasına göre tarımımızı belirleyememek, bizim yarınlarımıza yaptığımız en büyük ihanetlerdendir” şeklinde konuştu.
“Suyun çok değerli olduğunu biliyoruz”
Yapılan su indiriminin bazı vatandaşların vahşi sulamada kullandığını belirten Başkan Ferdi Zeyrek,
“Geçtiğimiz günlerde şunun sözünü vermiştik. Demiştik, ‘insani su kullanıma ilk 2 ton suyu 1 TL'den vereceğiz’ diye. Çünkü parası olan olmayan bir ayrım yapamazdık. Ama vatandaşlarımız maalesef bazıları vahşi sulamalarda içme suyunu kullanınca ülkemizi farkında olmadan kuraklığa itiyor. Bu konuda her platformda bunu tekrar tekrar dile getiriyorum. Su, bizim yarınlarımıza bırakacağımız en büyük miraslardan biridir. Bu mirasımıza sahip çıkmamız lazım. Tıpkı ormanlarımıza sahip çıktığımız gibi suyun da değerinin, önemini çok değerli ve önemli olduğunu biliyor. Ama bunu vatandaşlarımıza anlatmak suyumuza sahip çıkmak ve yarınlarımıza bir damla suyu ülkemizin ve Manisa'nın umudu olduğunu yarınlarımıza da iletmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“Su sorununa kalıcı çözümler üretilmeli”
MASKİ Genel Müdürü Talat Postacı, bazı şehirlerde insanların su sorunuyla karşı karşı kaldıklarını ileri sürdü. Postacı, sürdürülebilir çözümlerin devam etmesi gerektiğini belirterek,
“Su, hayatın kaynağı ve tüm canlıların varlığı için vazgeçilmezdir. Ancak artan nüfus hızlı, iklim değişikliği ve yanlış su yönetimi uygulamaları birçok kentte su kıtlığına yol açmaktadır. Bu durum içme suyu temininin yetersiz kalmasına, tarımın olumsuz etkilenmesine, sanayinin üretim kapasitesinin düşmesi ve sosyal gerginliklerin artmasına neden olmaktadır. Ülkemizde ve şehrimizde karşılaştığımız birçok sorunları arasında su kaynaklarının kirlenmesi, endüstriyel atıkların oluşması, tarım ilaçları ve evsel atıklar su kaynaklarının kalitesini düşürmekte ve su kullanımının kullanım alanlarını sınırlandırmaktadır. Su şebekesi ve şebekelerin verimsiz sulama sistemleri ve bilinçli su kullanımı, su kayıplarını arttırması aslında ve su kıtlığını derinleştirmektedir. Su yönetiminde yeni sistemlerin denenmesi, kaynakların planlanması ve yeni yönetimlerin oluşturulması gerekmektedir. Sürdürülebilir çözümler olarak baktığımızda ülkemizde ve kentimizde su sorunlarına çözüm üretmek için çok yönlü bir yaklaşımı benimsemeliyiz. Bu bağlamda su kaynaklarının korunması ve etkin kullanımı açısından suların kirlenmesini önlemek için atık su arıtma tesislerinin kapasitelerinin artırılması ve endüstriyel tesislerin su kullanımında daha verimli teknolojilere yönelmeleri yani temiz üretim teknolojilerini tercih etmeleri ayrıca yağmur suyu, gri suyun yeniden kullanımı gibi yöntemlerle su tasarrufuna önemli adımlar atmamız mümkündür. Ayrıca akıllı su yönetim sistemlerinde sensörler, veri analizi ve yapay zeka gibi teknolojilerin kullanılmasıyla su şebekelerinin performansı arttırılabilir. Kaçaklar tespit edilebilir ve su dağıtımı daha etkin bir hâle geliştirilebilir, getirilebilir. Su yönetiminde ise katılımcı riskli yönetimini tercih etmekte yarar vardır. Su kaynaklarının yönetiminde yerel halkın sivil toplum kuruluşlarının ve özel sektörün katılımını sağlamak daha sürdürülebilir çözümler üretilmesine katkı sağlayacaktır. İklim değişikliğinin etkilerini azaltmak için su kaynaklarının korunması ve su yönetiminin iklim değişikliği senaryosuna göre uygun hâle getirilmesi, önümüzdeki dönem için zorunlu ve kaçınılmazdır. Ülkemizde ve kentimizdeki su sorunları sadece teknik bir mesele değil, aynı zamanda ekonomik ve çevresel bir sorundur. Bu sorunun çözümü için tüm paydaşların işbirliği içinde çalışması ve sürdürülebilir çözümlere yönelik ortak bir vizyon oluşturulması gerekir. Bu çalıştayda ortaya koyacağımız fikirler ve öneriler ülkemizdeki ve Manisa'daki su sorunlarına kalıcı çözümler üretmek için önemli bir adım olacaktır” diye konuştu.