Son günlerde yapay zekâ destekli programlar, toplum arasında hızla yaygınlaşıyor. Gelişen teknoloji, insanların birçok ihtiyacını karşılamada önemli faydalar sunsa da, bu durumun sosyal yaşantı üzerindeki etkileri tartışma konusu oldu. Özellikle asosyallik, yapay zekâ kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte artan bir sorun olarak dikkat çekiyor. İnsanlar, yapay zekâ destekli programlarla adeta birer arkadaş veya danışman gibi etkileşim kuruyor. Fikir almak, bilgi edinmek ve en önemlisi kişisel sorunlarına veya dertlerine çözüm bulmak için bu programlara başvuruyorlar. Toplumda yaygın olarak kullanılan ChatGPT gibi yapay zekâ destekli programlar, bu durumun en belirgin örnekleri arasında yer alıyor. Bu programlar aracılığıyla kolayca bilgiye ulaşma ve anında geri bildirim alma imkânı, bireylerin kendi başlarına düşünme ve sorun çözme becerilerini köreltebileceği endişelerini doğuruyor. Ayrıca, sanal ortamdaki bu etkileşimler, gerçek hayattaki yüz yüze sosyal etkileşimlerin yerini alarak, insanların birbirlerinden uzaklaşmasına ve yalnızlaşmasına yol açabiliyor. Teknolojinin bu denli hayatımıza entegre olması, bireylerin sosyal çevreleriyle olan bağlarını zayıflatma potansiyelini de beraberinde getiriyor. Yapay zekâ programları her ne kadar bilgiye erişimi kolaylaştırsa ve bazı pratik çözümler sunsa da, insan ilişkilerinin karmaşıklığını ve derinliğini yansıtamadığı da açıkça görülüyor. Bu durum, gelecekte toplumsal yapıda ne gibi değişikliklere yol açacağı sorusunu akıllara getiriyor. Konu ile ilgili Manisa Meydan Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulunan Psikolog Sema Kavak, yapay zekânın insan üzerinde etkilerini anlattı.
“Özel hayatta çok yalnızlaştık”
Psikolog Sema Kavak, yapay zekânın çıkış ve kullanım amacının artık değiştiğini ifade etti. Kavak, “İnsanlar yapay zekâ ile iş hayatında, eğitimde, alanlarda bu kadar içe içe olunca doğal olarak özel hayatımızın da bir parçası oldu. Çünkü özel hayatlarımızda da çok yalnızlaştık. İster pandemi ister teknoloji ister ekonomik şartlar gibi birçok neden kaynaklı daha izole bir hayat yaşamaya başladık ancak bu izolasyon çok sürdürülebilir değildi çünkü insan sosyal bir varlık, anlama ve anlaşılma isteği çok yoğun ancak kaynaklar ve alternatifler birçok nedenden dolayı azalınca yapay zeka çok cazip bir alternatif oluverdi. Bu cazibeyi fark eden yapay zekâ kodlayıcıları ya da yapımcıları da yapay zekâya neredeyse görünmeyen bir etten kemikten bir kıyafet geçirdiler içine de bizi anlamaya çalışan, sohbetimize eşlik eden ve hatta güvenimizi sarsmayacak şekilde yanımızda her koşulda var olduğunu gösteren bir muhatap koydular. Bu muhatap bizi yargılamıyor, kıskanmıyor, sonsuz bir sabırla dinlerken objektif bir iletişimle bizi kırmadan yol gösteriyor, sırtımızdan vurmuyor ve bizi bir şeyler zorlamıyor. Sınırlarını biz belirliyoruz. Bu o kadar konforlu ki bu kime cazip gelmez ki işin aslı gerçek olamayacak kadar mükemmel ve bir o kadar da gerçek ama sanal gerçek” diye konuştu.
“Sosyalleşmeyi olumsuz etkiliyor”
Hayat şartları, çalışma saatleri ve ekonomik nedenler dolayısıyla insanların daha konforlu yaşamak istediğini vurgulayan Sema Kavak, “Artık bu yalnızlık içinde daha ucuz ve konforlu çözüm arayışında oluyorlar. Bu çözüm için gerçekten en güveli alan yapay zekâ ürünleri oldu. Çünkü etkileşim uygulamalarından maddi ve manevi olarak zararla çıkanlar oldukça, gerçek iletişimin yerini daha güvenli olması nedeniyle de alması kolay oldu. Teknolojinin gelişimi sosyal hayatı olumsuz etkiledi düşüncesi yerine sosyal hayata ayıracak zamanın ve maddi gücün yetersizliği, teknolojik gelişmeleri hızlandırarak bu alandaki boşluğu doldurdu diyebiliriz ya da teknolojik gelişmelerin daha fazla kullanımına yönlendirdi diyebiliriz. Hayatımızı kolaylaştıran her şey, uzun vadede hayatımızı zorlaştıracağı gerçeğini unutmadan yaklaşmak gerektiğine inanıyorum. İnsanlara yaşanılabilir bir hayat sunmadığımız, sunamadığımız sürece birebir ilişki yerine yapay zekâ ile iletişimi, uzun soluklu ve pahalı psikoterapi yerine ilaç kullanımını, sağlıklı organik pahalı gıda yerine paketli ve fast food tüketimini ve daha sayamayacağım birçok şeye birçok alternatif sunulmaya ve sunulanın tercih edildiğini göreceğimiz günlere doğru koşuyoruz. Buna dur diyebilmek için önce ekonomik sonra kültürel dev adımların atılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.