Geçtiğimiz hafta İzmir'de evde çıkan yangında hayatını kaybeden 5 çocuğun haberi ve yenidoğan bebek çetesi üyelerine ilişkin açılan ceza davasının başlaması üzerine CHP Manisa İl Sağlık Komisyonu tarafından açıklama geldi.

Yapılan toplantıCHP Manisa İl Başkanı İlksen Özalper başkanlığında gerçekleşti.  Dr. Erdem Nalbant, Dr. Alkım Alkan, Ecz. Devrim Balı, Dr. Hakkı Nomer, Dr. Meliha Nalan Can, Dr. Neşe Zengin, Dr. Şahut Duran ve Sağlıktan Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Serkan Takan'ın oluşturduğu komisyon, sorunları ve çözüm önerilerini raporlaştırarak kamuoyuna sundu.

Toplantıya CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan ve YDK üyesi Ekincan Aksoy da katıldı.

Kemal Kılıçdaroğlu’na bir dava daha! 65 yıl hapis istendi Kemal Kılıçdaroğlu’na bir dava daha! 65 yıl hapis istendi

“5 yavrumuzun acısı hepimizin ortak vicdanıdır”

Komisyondan çıkan raporda, "Anayasamızın 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin sosyal bir hukuk devleti olduğu açıkça belirtilmiştir. Bu anlayış, vatandaşlarımızın hiçbir ayrım gözetmeksizin insanca yaşama hakkına sahip olmasını ve devletin bunu sağlamak için tüm mekanizmaları devreye sokmasını gerektirir. Ancak, yoksulluk sınırında ve altında yaşayan milyonlarca ailemiz, temel ihtiyaçlarını karşılayamamakta ve yaşam mücadelesi vermektedir. Bu ailelerin çocukları, eğitim, sağlık ve güvenlik gibi temel haklardan yoksun bırakılmakta ve ciddi risklerle karşı karşıya kalmaktadır. Sosyal yardımlaşma ve dayanışma mekanizmaları ise sistematik ve sürdürülebilir olmaktan uzak bir şekilde işlemektedir. İzmir’de yaşamını yitiren 5 yavrumuzun acısı hepimizin ortak vicdanıdır. Bu trajedinin ardından gereken dersleri çıkarmak, bu tür olayların tekrar yaşanmasını önlemek ve sosyal devlet anlayışını güçlendirmek, hepimizin öncelikli görevidir" denildi.

“Devletin en temel görevi çocukları korumaktır”

Raporun devamında şu ifadeler kullanıldı, "Bir sosyal devletin en temel görevi, çocukları korumak ve onların güvenli bir ortamda büyümesini sağlamaktır. Ancak İzmir’de yaşanan bu elim olay, bu görevin yerine getirilmediğini ve sistemin dezavantajlı çocuklarımızı korumakta başarısız olduğunu göstermektedir. Aile Destek Programları yetersizdir ve risk altındaki ailelere ulaşamamaktadır. Yerel yönetimlerin ve ilgili bakanlıkların denetim ve destek mekanizmaları, toplumsal yoksulluğu azaltmak için etkin bir şekilde işletilmemektedir. Çocukların güvenliğini sağlamaya yönelik erken müdahale ve kriz yönetimi programları bulunmamaktadır. Yeni doğan bebek çetesinde de gördüğümüz gibi sağlık sistemini paralı hale çevirmek, büyük skandallar yaratmaktadır. Cumhuriyet Halk Partisi Sağlık Komisyonu olarak, bu acı olayın tekrar etmemesi ve dezavantajlı vatandaşlarımızın korunması için şu adımların atılmasını talep ediyoruz: Yoksulluk ve sosyal eşitsizlikle mücadeleye yönelik acil bir ulusal strateji oluşturulmalıdır. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, risk altındaki aileleri belirlemek ve desteklemek için saha çalışmaları ve denetimleri artırmalıdır. Çocuk Koruma Sistemleri, yerel yönetimlerin de katkısıyla yeniden yapılandırılmalı ve güçlendirilmelidir. Yerel yönetimlere ve sivil toplum kuruluşlarına, dezavantajlı vatandaşlara yönelik projelerde daha fazla destek sağlanmalıdır. Afet ve kriz yönetimi ekipleri, risk altındaki çocuklar ve aileler için aktif bir şekilde devreye girmelidir"

Muhabir: SUDE SARUHAN