Bayraktar yaptığı açıklamada, küresel iklim değişikliğiyle birlikte dünyanın birçok bölgesinde sıcaklıkların arttığını, yağışların azaldığını ve kuraklık afetinin hem sıklığının hem şiddetinin yükseldiğini söyledi. Kuraklığın yavaş gelişen ama çok geniş alanlarda ciddi ekonomik, çevresel ve sosyal etkiler yaratan bir afet olduğunu vurgulayan Bayraktar, Türkiye’nin yarı kurak iklim kuşağında bulunması nedeniyle bu konuda daha hassas bir ülke olduğunu belirtti.
Kuraklığın tarıma etkilerinin 2008, 2014 ve 2021 yıllarında da hissedildiğini hatırlatan Bayraktar, bu yıllarda hem verimde hem kalitede ciddi kayıplar yaşandığını söyledi. 2024-2025 sezonunda da tarımsal kuraklık nedeniyle üretimde önemli düşüşler meydana geldiğini belirten Bayraktar, özellikle Güneydoğu ve İç Anadolu Bölgelerinde ciddi verim kayıpları yaşandığını ifade etti. Bazı çiftçilerin, hasat maliyetini bile karşılayamayacağı için tarlasına biçerdöver sokamadığını aktardı.
Bayraktar, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Küresel iklim değişikliğinin sonucu olarak dünyanın birçok bölgesinde artan sıcaklıklar ve azalan yağışlar, kuraklık afetinin sıklığını ve şiddetini artırıyor. Birçok doğal afetin aksine kuraklık yavaş gelişim gösterebilmekte, çok geniş bölgelerde ve hatta kimi zaman bir ülkenin tümünde ciddi ekonomik, çevresel ve sosyal etkilere sebep olabilmektedir. Ülkemizin küresel ölçekte yarı kurak bir iklim kuşağında bulunması kuraklığın hassasiyetini artırıyor. Kuraklığın tarıma etkilerini 2008, 2014 ve 2021 yıllarında ülkemizde yaşadık. Bitkilerin çıkış̧ ve gelişme döneminde ihtiyaç duydukları suyun toprakta bulunmaması nedeniyle söz konusu yıllarda hem verimde hem de kalitede ciddi sorunlar yaşanmıştır. O yıllarda kuraklık sonucu tarımsal üretim önemli ölçüde etkilenmiş ve birçok üreticinin yanı sıra ülke ekonomisi de oldukça zarar görmüştür.
2024-25 sezonu da ülkemizde tarımsal kuraklık sebebiyle üretimde azalmalar meydana gelmiştir. Özellikle Güneydoğu ve İç Anadolu Bölgesi’ndeki illerimizde ciddi verim kayıpları görülmektedir. Kuraklığın yaşandığı yerlerde çiftçilerimiz maliyetini kurtarmayacağından tarlasına biçerdöver sokamamıştır. Ziraat Odalarımızdan aldığımız bilgilere göre Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde buğday, arpa ve mercimekte yaklaşık %80 oranında verim kayıpları görülmektedir.”
Bayraktar’ın verdiği bilgiye göre bazı illerdeki verim kayıpları özetle şöyle:
- Diyarbakır’da kuruda buğday verimi %48, suluda %10,8 oranında düşmüştür. Ayrıca kuruda üretilen arpada verim %63 oranında düşmüştür.
- Mardin’de hububat hasadı bitmek üzeredir. Buğdayda %20, arpada %50 ve mercimekte %55 oranında kuraklık zararı görülmüştür.
- Konya’da arpa hasadı başlamış ve normalde dekara en az 250-300 kg olması gereken verimin dekara 50 ila 150 kg arasında değiştiği görülmüştür.
- Çankırı’da normalde dekara 300-350 kg olan arpa verimi 50-60 kg’a düşmüştür. Normalde 350-400 kg olan buğday verimi 200-250 kg’a düşmüştür.
- Aksaray’da arpa hasadı başlamıştır. İlde yağışlar kurtarır seviyede olsa da nisan ayındaki zirai don kaynaklı buğday ve arpada %20 civarında verim kaybı beklenmektedir.
- Karaman’da 670 bin dekarlık arpa üretim alanının 400 bin dekarı kuraklık ve zirai don sebebiyle biçerdöver girmeyecek durumdadır. Kayseri’de hasat henüz başlamasa da Kocasinan, İncesu ve Yeşilhisar ilçelerinde kuraklık sebebiyle buğday ve arpa verimlerinin %50 oranında düşmesi beklenmektedir.
- Kırıkkale’de buğday ve arpa hasadı yeni başlamış, rakımı yüksek ve yağış alan bölgelerin haricinde kuraklık nedeniyle önemli verim kayıpları meydana geldiği görülmüştür. Normalde 300 kg olan buğday verimi 100 kg’a, arpa verimi ise 300kg’dan 70-80 kilogramlara düşmüştür.
- Kırşehir’de buğday ve arpa hasadı yeni başlamış ve yağış alan sınırlı bölgeler haricinde kuraklık ve don sebebiyle %90’a varan verim kayıpları meydana gelmiştir.
- Kuraklık Hatay ilini de etkilemiştir. Buğdayda kayıp oranı Belen ve İskenderun ilçelerinde %100, Altınözü ilçesinde %60, Kumlu ilçesinde %50, Erzin ilçesinde %42, Kırıkhan, Payas, Defne ve Reyhanlı ilçelerinde %40, Antakya ilçesinde %35, Samandağı, Arsuz ve Hassa ilçelerinde %30 oranında olmuştur.
- Kilis ilinde 2025 sezonunda Merkez, Musabeyli, Elbeyli ve Polateli ilçelerinde kuraklık yaşanmıştır. Kuraklık sebebiyle arpa rekoltesinde ortalama %84 oranında, nohut rekoltesinde %80 oranında, buğday rekoltesinde ortalama %65 oranında ve kırmızı mercimek rekoltesinde ortalama %77 oranında kayıp beklenmektedir. Ayrıca yağış azalması sonucu yeraltı sularının çekilmesiyle mısır ürününde de üretim kaybı yaşanacağı öngörülmektedir.
Bayraktar, sadece İç Anadolu ve Güneydoğu’da değil, Türkiye’nin dört bir yanında kuraklık nedeniyle verim düşüklüğü yaşandığını söyledi. 2025’in ilk yarısında don, dolu, sel ve kuraklık gibi pek çok doğal afetin ardı ardına yaşandığını vurgulayan Bayraktar, “Bu yıl adeta bir afet yılı oldu” dedi.
Nisan ayında yaşanan don zararından etkilenen ve sigortası olmayan çiftçilere yardım ödemesi yapılmasının olumlu olduğunu belirten Bayraktar, benzer bir desteğin kuraklıktan zarar gören çiftçilere de verilmesi gerektiğini söyledi.
TZOB Başkanı, çiftçilerin Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçlarının faizsiz olarak en az bir yıl ertelenmesini talep etti.