Dil’e Kolaydır Her şey,
Dil’e Kolay.
Dünya’nın en ağır yükü,
Aşk bile kolay!
Yumruk kadar boyutuyla,
Bir kalbe girmeye görsün aşk.
İnsanı amorf,
Bir şekle dönüşmesinin izahı
Dil’e kolay!
Acı,
İstırap,
Uykusuzluk,
Deli divaneye dönmek,
Kuruntular, hezeyanlar,
Davranış bozuklukları,
Düştüğün dillerde kolay!
Açlık,
Susuzluk,
Yemeden içmeden kesilme,
Aşk diyetinin bir parçası!
İpe dönüşmüş şeklinle,
İğne deliğinden geçmek,
Ne var bunda? diyen dil’e kolay.
Yüzüne,
“Bir tanem deli gibi severim
Seni ben!” deyip,
Arkadan aşkını inkar eden,
Riyaya düşenler için dil,
112 gibidir, hayat kurtarır!
Bak arkadaşım!
Dilin yabancısından korkmayacaksın,
Dilin yalancısından korkacaksın.
Sen ölürsen, yaşayamayan
Diyen dilden çekin.
Eşine yazdığı mektupta ne demişti,
Büyük üstat Nazım Hikmet?
“Seni asarlarsa yaşayamam diyorsun.
Yaşarsın, karıcığım,
Kara bir duman gibi dağılır
Hatıram rüzgarda;
Yaşarsın, kalbimin kızıl saçlı bacısı,
En fazla bir yıl sürer
Yirminci asırlarda, ölüm acısı!”
Dil’e kolay, Ferhat’ın dağları,
Şirin için deldiği.
Mecnun’un Leyla'sı için,
Çöllerde aç susuz dolaştığı,
Gereksiz küçümsemeleri.
Kastan bir silahtır dil.
İnsanı rezilde eder, vezirde.
Kimin dilinden gürül, gürül
Bal akar.
Kimin dilinden lağım.
Tüm olumlu/olumsuzlara karşı,
Aşkı iki karşı cins çeker.
Hor görmek dile düşer.
Hor görme be kardeşim!
Kim bilir ne derdi var? Demek
Bana!
Sanmayın salt göz görür,
Kulak duyar.
Dil hem görür,
Hem de duyar.
Yeri geldiğinde küçümser,
Hor görür, aşağılarken
Söver, sayar.
İşine geldiğinde över,
Yağlar, ballar!
Kıvrak, oynak zekanın sözcüsüdür
Dil.
23 yıldır,
Zor güç sıkıntılı,
Yarı aç yarı tok günler yaşıyoruz.
Karnı tok,
Sırtı pek olanların,
Sabredin,
Dua edin,
Yatın, kalkın, şükredin! Diyen
Dillerine kurban olayım!
Çeyrek asırdır çektiklerimiz,
DİL’E KOLAY!