Son dönemde, nakit ihtiyacını karşılamak amacıyla kredi kartıyla altın alıp birkaç saat içinde bozdurarak nakde çeviren vatandaşların sayısında ciddi bir artış yaşandığı gözlemleniyordu. Ancak bu yöntem, bankacılık sistemini yanıltma ve kredi kartının amacı dışında kullanımı olarak değerlendiriliyor. Hukukçular, bu tür işlemlerin vergi kaçırma şüphesi doğurduğunu ve dolandırıcılık suçu kapsamına girebileceğini belirtiyor.

Edinilen bilgilere göre, bankalar bu tür şüpheli hesap hareketliliklerini tespit ettiğinde savcılıklara suç duyurusunda bulunmaya başladı. Özellikle borcunu ödemeyip takibe düşen ve bu yöntemi alışkanlık haline getiren kullanıcılar hakkında yasal süreçler başlatıldı. Bu durum, icra takiplerinin yanı sıra, dolandırıcılık suçlamasıyla da karşı karşıya kalma riskini beraberinde getiriyor.

Denetimler sadece kart kullanıcılarıyla sınırlı değil; altın alım-satım ve nakit çevirme işlemlerine aracılık eden kuyumcular da Gelir İdaresi Başkanlığı'nın (GİB) yakın takibinde. Aynı gün içinde hem altın satışı hem de bozdurma işlemi yapan kuyumcular, "nakit dönüşüm zinciri" kurmakla suçlanıyor.

Usulsüzlük tespit edilen kuyumcular hakkında para cezası, belge iptali ve faaliyet durdurma gibi ciddi yaptırımlar uygulanması planlanıyor. Bazı kuyumculara şimdiden lisans iptali tehdidiyle tebligatlar gönderildiği belirtiliyor.

Finansal sistemin risk analiz sistemleri, 500 bin TL ve üzerindeki altın alım işlemlerini otomatik olarak tespit edebiliyor. Bu tür yüksek tutarlı işlemlerin ardından, ilgili hem kart kullanıcısı hem de işlemi yapan kuyumcu hakkında birkaç gün içinde detaylı bir denetim süreci başlatılıyor.

Bazı bankalar, kredi kartı ekstrelerinde müşterilerini bu konuda açıkça uyarıyor. Uyarı metinlerinde, kredi kartıyla altın, döviz veya kripto para alımı ya da sistem dışı para transferi yapılması durumunda kartın iptal edilebileceği net bir şekilde belirtiliyor.