Millî Eğitim Bakanlığı tarafından gençlerin gelişen ve değişen dünyaya hazırlanması hedefleri doğrultusunda mesleki eğitim sisteminin daha da iyileştirilmesi adına önemli adımlar atılıyor. Özellikle "Gelecek Mesleki Eğitimde" sloganıyla Türkiye'nin ekonomik kalkınmasında başarılı projeleri hayata geçiren Bakanlık, bu çerçevede başlattığı "Mesleki Eğitimde 1000 Okul Projesi" kapsamında Türkiye genelinde belirli kıstaslara göre seçilen 1000 mesleki ve teknik Anadolu lisesi ile diğer okullar arasındaki başarı farklarının azaltılması, okullarda iyileştirme çalışmalarının yapılması, ülke genelinde sektörün taleplerine duyarlı, istihdam odaklı ve paydaşlarla iş birliği içinde sürekli yenilenen bir mesleki ve teknik eğitimin sunulması amacıyla çok sayıda çalışma yaptı.
MANİSA SINIFTA KALDI
Bakanlığın bu kadar önem verdiği proje kapsamındaki ülke genelinde çalışmalar yapılırken, başta Manisa Organize Sanayi Bölgesi olmak üzere, Manisa Küçük Sanayi Sitesi, Manisa Orta Ölçekli Sanayi Sitesi ile çarşı esnafının ara eleman ihtiyacını sağlayan ve Manisa’daki tek olan bağımsız “Mesleki Eğitim Merkezi” 2021 yılı son aylarında depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle yıkımı gerçekleştirildi. Burada eğitim gören öğrenciler, yıkılan okulun yerine bir bina tahsis edilmediği için çeşitli okullarda eğitimlerine devam etmek zorunda kaldı. Özellikle Yunusemre ilçesi Keçiliköy Mahallesi’nde eğitim gören öğrenciler büyük anlamda sorun yaşıyor. Muradiye, Akgedik ve farklı köylerden gelen öğrenciler iki vesayet kullanıyor. Yıkım sonrasında fiziki olarak 4 ayrı mekanda (Yunusemre Halk Eğitimi Merkezi - 10 Ekim Ortaokulu - Esnaf Kefalet Yapı Kooperatifi binası 2. katı - Yıkılan okulun bahçesi ve fabrikalar) öğrencilerine eğitim ve öğretime devam eden Yunusemre Mesleki Eğitim Merkezi’nin hem öğrencileri hem de öğretmenleri, ulaşımdan kantine ve WC ihtiyacına kadar mağduriyet yaşıyor.
-HEM ÖĞRENCİ HEM ÖĞRETMENLER MAĞDUR
Konuyla ilgili görüşünü aldığımız Eğitim-İş Sendikası Manisa Şube Başkanı Zeki Dirlikli, Yunusemre Mesleki Eğitim Merkezi’nin geçtiğimiz yıl içerisinde yıkımıyla hem öğrencilerin, hem de öğretmenlerin mağdur olduğunu doğruladı.
Eğitim-İş Sendikası Manisa Şube Başkanı Zeki Dirlikli, yaptığı açıklamada, “Yunusemre Mesleki Eğitim Merkezi’nin yıkılmasıyla birlikte hem öğrenciler hem de eğitimciler mağdur oldu. Keçiliköy Mahallesi’nde bulunan 10 Ekim Ortaokulu’na giden öğrenciler 2 ayrı güzergah kullanıyorlar ve bu öğrenciler akşam saat 20.00’de okuldan çıkıyorlar. Otobüs bekliyorlar. Çocukların başına bir şey gelirse ne olacak? Hesabını kim verecek?” dedi.
“ÇOCUKLARIN BAŞINA BİR ŞEY GELİRSE NE OLACAK”
Eğitim-İş Sendikası Manisa Şube Başkanı Dirlikli, “Bu okulumuzun yıkılmasıyla birlikte sorunlar gün yüzüne çıktı. Yıkılan okulun yerine bir bina tahsis edilmediği için burada eğitim gören öğrenciler, farklı okullarda eğitim görmek zorunda kaldılar. Keçiliköy Mahallesi’nde bulunan 10 Ekim Ortaokulu’nda öğrenciler ilk aylarda akşam 22.00’ye kadar eğitime devam etmişlerdi. Şimdi bazı binalarda 08.00-16.00 bazılarında da 13.30-20.00 arasında dersler yapılıyor. Buradaki okulda maalesef öğrenciler çok sıkıntı çekiyor. Çünkü Muradiye Mahallesi’nden, Akgedik’ten ve başka köylerden gelen öğrenciler var. Ve bu öğrenciler 10 Ekim Ortaokulu’na gelebilmek için 2 otobüs kullanmak zorunda kalıyorlar. Günümüzde ne yazık ki ekonomik olarak dar boğazdayız. İnsanlar artık geçim derdine düşmüş vaziyette. 2 vesayeti nasıl karşılasınlar. Öte yandan bu çocuklar akşam 20.00’de okuldan çıkıyorlar. Gece karanlığında evlerine dönmek zorunda kalıyorlar. Otobüs bekliyorlar. Keçiliköy tenha bir bölge. Bu çocukların başına bir şey geldiğinde kim sorumluluğu üstlenecek. Bir diğer garip durum da bu okulda kantin bile yok” dedi.
“ALINAN KARAR EN BAŞINDAN YANLIŞ”
Hem öğrencilerin hem de öğretmenlerin bu kapsamda sıkıntı çektiğine dikkati çeken Dirlikli, “Öğretmen arkadaşlarımız da bu konu da sıkıntı çekiyor. Bir okuldan diğerine gitmek zorunda kalıyorlar. Hem öğrenciler hem de öğretmenler mağdur durumda. Bu sorunun bir an önce çözülmesi gerekiyor. Yunusemre Mesleki Eğitim Merkezi’nin vermiş olduğu uluslararası geçerliliği olan ve aynı zamanda işletme açabilmek için vazgeçilmez şartlardan kalfalık ve ustalık belgelerini küçük, orta ve büyük işletmelerin tamamında görebilmekteyiz. Böyle yetkin bir eğitim yuvasını Manisa’da farklı okullara bölerek devam ettirmek doğru bir eğitim şekli değildir. Alınan karar en başından yanlış bir karardır. Birden fazla okulda devam etmek yerine Manisa’da atıl bırakılmış binalarda eğitim devam edilebilirdi. Birden fazla okulda eğitim devam etmesi hem öğrenciler, hem de eğitimci arkadaşlarımız için çok büyük bir sorun. Bir an önce bir okul tahsis edilerek bu sorun çözüme kavuşturulmalıdır. Öğretmenler ve öğrenciler daha fazla mağdur edilmemelidir.” diye konuştu. (Turgay Duyar)
