“Yemciyle Mazotçuya Çalışıyoruz”

Kırkağaç ilçesinde uzun yıllardır besicilik yapan Ali ve Mehmet Namlı ile görüşen Başevirgen’e baba oğul, “1940’lardan beri hayvancılık yapıyoruz. Dededen oğula bu işin içindeyiz. Ama ben oğluma artık bu işten uzaklaşmasını söylüyorum. Çünkü hayvancılık son demlerini yaşıyor. Gelenbe’de 4 tane mandıra var. Bunlardan ikisi depolarını doldurdu. Yani üreticiden süt almıyor. Çünkü depolar dolu, fiyatlar yüksek, satamıyorlar. Bu durum direk üreticiye yansıyor, süt inekleri kesime gidiyor. 90 tane hayvanım var her sene azalıyor. Sattığım hayvanı yerine koyamıyorum. Seneye 50 hayvana düşüreceğim. Kurbanlık danayı 20 bine sattım. Bana maliyeti 13 bin lira. Zaten günlük 50 lira yem masrafı var. Başa baş hesap. Mazot ve yem maliyetleri bizi bitirdi. Yemin fiyatı 340 lira oldu. Yemciyle mazotçuya çalışıyoruz. Peşin parayla çalıştığımız halde, işçiliğini de kendimiz yaptığımız halde işin içinden çıkamıyoruz. İktidar her sıkıştığında ithal ederiz diyerek işin içinden çıkıyor ama ithalatla çözülecek iş değil bu. Üreticinin desteklenmesi lazım. Süt fiyatı en az yem fiyatı kadar olmalı ki kazanabilelim. Bize ucuz yem versinler. Biz üretiriz. Devamlı mağdur olduktan sonra üretmenin bir anlamı yok. Öyle kötü bir duruma gelindi ki gebe inekleri bile kesiyorlar. Maliyet sadece yem ve mazot değil ki. Elektrik fiyatları beşe katladı. Destekleri bile büyük üreticiler alıyor. Bir sürü kriter koymuşlar uymadığımız için biz destek diye bir şey görmüyoruz. Bu şartlar altında sadece onlar ayakta kalabilir. Yarınımızı bilmiyoruz. Küçük üreticinin hiçbir şansı yok. Hem üretici hem tüketici dertli” dedi.

“Süt Tozu İthal Edip Yoğurdu Onunla Yapsınlar”

Hem çiftçilik hem de hayvancılıkla uğraşan Ali Kavak da CHP’li Başevirgen’e hayvancılığın artık bittiğini söyleyerek, “ Süt fiyatları ortada. Artık inekler kendi masrafını bile çıkartmıyor. Destekleri 20 kuruşa indirdiler. Bir yerden verip diğer yerden kırpıyorlar. Amaçlarına ulaştılar, üretici bitti. Bu saatten sonra süt tozu ithal edip onunla yoğurt yapsınlar.5 süt hayvanım vardı sata sata elimde bir hayvanım kaldı o da kendime. Kendi yiyeceğimi üreteceğim. Gebe hayvanlar bile kesiliyor, hayvan bitiyor. 7 ay önce kurban için besi işine başladığımda Tarım Kredi’de yemin çuvalı 145 liraydı. Daha bir ay olmadı 236 liraya aldım, aldığım gün de 15 lira zam geldi. Şimdi et fiyatları yükseliyor ama yem fiyatlarını ondan daha çok yükseltiyorlar. İşin içinde denge yok. Kurban bayramı için hayvanımı 26 bine sattım ama şu an 30 bine satsam yine işin içinden çıkamam. Borç her zaman sırtımızda. Devlet bize resmen bu işi bırak diyor. Aylık giderim 9 bin lira. Hayvanı kesime göndersem 25 bin lira. Her gün daha da çok batıyoruz. ” Dedi.

“Biz Üretmek İstiyoruz Ama Devlet Ürettirmiyor”

10 dönüm tarlasına yem pahalı olduğu için arpa ektiğini söyleyen Ali Kavak “Belime kadar çıkması gereken arpalar bodur kaldı. Çünkü gübre atamadım. Gübrenin fiyatı 830 lira oldu. Benim bu tarlaya 5 çuval gübre atmam lazım hangi parayla atayım? Kendi yemimi kendim ekeyim dedim o da olmadı. Her yerden sıkışmış vaziyetteyiz. Bir çıkış yolumuz yok. Biz üretmek istiyoruz ama devlet ürettirmiyor. Versinler bize yemin çuvalını 120 liraya, nasıl üretiyoruz görsünler. Biz bu işin sevdalısıyız ama destek yerine köstek görüyoruz. Sürekli zarar ederek de bir iş yapılmaz.” Dedi.

 

Editör: TE Bilisim