Dernek Başkanı Gizem Tarım, “Manisa’nın gastronomi haritasını çıkarmak istiyoruz. Manisa’daki ürünler ne kadar biliniyor ne kadar tanınıyor, biz ne kadar ön plana çıkarmışız, mutfağımızda aslında neler var, kültürümüzde neler var onları bir görmek istedik. Gastronomi işletmecileriyle, üreticilerle bir araya geleceğiz. Kaç yıldır Manisa çok zor gelişti, zor ilerledi. Artık bazı şeylerin değişmesi gerekiyor. Kangren olan yerlerin kesilmesi gerekiyor ki ilerleyebilelim” dedi. Gastronomi turizminin Manisa’ya kazandırılması gerektiğini söyleyen Tarım, gastronomi ile birlikte ören yerlerinin de ön plana çıkarılması gerektiğini açıkladı.
Türkiye’nin önemli kültür şehirlerinden biri olan Manisa mutfağında yüzlerce ürün var ama bunların çoğu bilinmiyor. Manisa Gastronomi Derneği, Manisa’nın kaybolan değerlerini ön plana çıkarmak, gastronomi sektöründe çalışan ve çalışmak isteyen tüm bireylerin, sektör profesyonellerinin buluşmasını sağlamak ve çeşitli faaliyetler ile Manisa bölgesi gastronomisi tanıtım çalışmalarını yürütmek amacıyla kuruldu. 30 üyenin bulunduğu dernekte Başkan Gizem Tarım, Başkan Yardımcısı Serhat Çetin, Yönetim Kurulu Sekreter Murat Erbil, Yönetim Kurulu Genel Sekreteri Murat Taşkıran ve Yönetim Kurulu üyesi Burak Bağcıbaşı olarak görev yapıyor.
GASTRONOMİ ALANINDA ELEMAN EKSİKLİĞİNİ GİDERMELİYİZ
Manisa mutfağını ve kültürünü ön plana çıkarmak için bu yola girdiklerini söyleyen Manisa Gastronomi Derneği Başkanı Gizem Tarım, “Manisa’nın gastronomi haritasını çıkarmak istiyoruz. Manisa’daki ürünler ne kadar biliniyor ne kadar tanınıyor, biz ne kadar ön plana çıkarmışız, mutfağımızda aslında neler var, kültürümüzde neler var onları bir görmek istedik. Hem de gastronomi ile ilgilenen kişilerle işletmecileri bir araya getirmek istedik. Bizim ilimizde aslında şöyle bir problem var. Bizim gastronomi alanındaki eleman yetersizliğimiz biz burada yetiştiriyoruz, belki de eğitimlerini burada alıyorlar, burada işleri oluyor ama daha çok turistlik yerlere Antalya’ya, Akdeniz veya Ege’ye değil de daha çok büyükşehirlere gidiyorlar. Tabi bunun işine biraz da maddiyat giriyor. Bu sefer bizim ilimizde gastronomi alanında doğru düzgün çalışacak mutfak elemanı ya da garson bulunduramıyoruz. Bu eksiklik çok fazla. Biz de dedik hem bu işe girelim, eğitim de verebiliriz arkadaşlara gastronomi yöneticileri olarak. Açıkçası bu durum biraz da bizim işimize gelecek. Çünkü çok eleman sıkıntısı yaşıyoruz bütün işletmeciler bu şekilde bu dertten yakınıyorlar. Bize başvuranları biz de tesislere yönlendiririz. Gastronomi yöneticileri ile çalışanlar arasında bir ortak ağ kurmuş oluruz.
ÜRETİCİLERLE BİR ARAYA GELİNECEK
Manisa’nın ürünlerini ön plana çıkarmak için üreticilerle bir araya gelmek istediklerini ifade eden Tarım, “21 tane coğrafi işaretli ürünümüz var. Mesir macunu, Sultaniye üzümü, Akhisar uslu zeytini, domat zeytini, zeytinyağları, Alaşehir asma yaprağı, Salihli odun köfte, Akhisar köftesi, Alaşehir kapaması, Salihli kirazı, Köprübaşı çileği. Hani bunlar tescillenmiş ama biz daha fazla bir çeşit istiyoruz. Bunu da ortaya çıkarmak için biraz üreticilerle aslında bir araya gelmek gerekiyor. Neler üretiyorlar. Zaten ortaya çıkmış bir ürünü de üretebilirler. Mesela enginar Ege Bölgesi’nde çok üretilen bir sebze. Ama bunun en güzelini Manisa’da üretebilmek neden olmasın. Manisa neden ön plana çıkmasın enginarda. Sadece enginar olacak diye bir şey yok, bu sadece bir örnek. Nasıl ki kavunumuz meşhur. Üretilmiş bir şeyi daha iyi bir şekilde sunabiliriz. Bunu tanıtımla, reklamla yapabiliriz. Görsellik çıkıyor ön plana. Ürünü biraz süsleyip insanlara sunmamız gerekiyor. Sadece biz yediğimizi biliyoruz” dedi.
BİRLİK VE BERABERLİKLE HAREKET ETMELİYİZ
Saray mutfağından gelen Cilveli kahvenin Manisa’ya özgü olduğunu ancak bunu çoğu kişinin bilmediğine dikkat çeken Gizem Tarım, “Manisalıların bile çoğu bilmiyor. Cilveli kahve Manisa’ya özgüdür. Saray mutfağından gelmiş bir ürün. Yeni Han’da yapılıyor. Bence Manisa’daki her cafe bunu yapması gerekiyor. Cilveli kahveyi ön plana çıkarabiliriz çok farklı bir kahve. Tadı lezzeti de oldukça iyi. Manisa’nın tescilli ürünlerinden biri, neden ön plana çıkmasın. Derneği yeni kurduk, 30 tane üyemiz var. Manisa Valisi Yaşar Karadeniz’i ziyaret ederek protokol ziyaretlerine başladık. Diğer protokol ziyaretlerine devam edeceğiz. Aklımızda birkaç fikir var. Manisa’da bir yarışma düzenlemek istiyoruz. Hem Manisa’nın tescilli ürünleriyle yapılan bir yaratıcılık yemeği hem de üreticilerin kendileri ürettiği ürünleri ön plana çıkarmak istiyoruz. Üretici olarak neyi iyi yapıyorsan getir. Bu yol birlik ve beraberlikle geçiyor. Birlik ve beraberliği Manisa’da yakalayabilirsek, herkes elini taşın altına koyarsa bunu daha çabuk yapabiliriz, olmayacak bir şey değil. Balıkesir’e bakıyorsunuz bizim geleneksel kahvaltımızla ön planda. Her ilde, her yerde yapılan kahvaltıyı Balıkesir’in geleneksel kahvaltısı olarak ön plana çıkarıyor. Kahvaltı festivalleri düzenliyor. Manisa zaten bir köy geçmişi olan bir il. Çok fazla köyümüz var. Çok güzel köylerimiz var. Bir köy kahvaltısını ön plana çıkarabiliriz bizde. Ama önce bu fikirleri bir araya getirip birlik ve beraberlikle hareket etmemiz lazım” diye konuştu.
MANİSA’NIN GELİŞMESİ İÇİN KANGREN OLAN YERLERİN KESİLMESİ GEREKİYOR
Gastronomi turizminin Manisa’ya kazandırılması gerektiğini söyleyen Tarım, “Gastronomi ile birlikte ören yerlerimizi de ön plana çıkarabiliriz. İkisi birlikte ilerleyebilir. Bizim 21 tane tescilli ürünümüzle biz gastronomi şehri olamayız. Ama ne yaparız. Sardes’imiz var, Türkiye’nin tek Jeoparkı Manisa’da, Kula’nın ayrı bir tarihi var burası yanık ülke. Yani bunları hep bir araya getireceğiz. Bunları gastronomi ürünleriyle destekleyip pazara açılacağız. Yeri gelecek acenteleri çağıracağız. Belki valilikten, belediyeden destek isteyeceğiz. Biz bunları ağırlayacağız, gezdireceğiz. Diyeceğiz ki sizin acentelerin arasında Manisa’da olacak, Manisa’da olsun. Çünkü gerçekten çok fazla gezip görebilecekleri yer var. En önemli yerlerden biri Spil Dağımız. Spil Dağı’nı kullanabiliriz bu anlamda. Neredeyse hiçbir etkinlik yapamıyoruz burada. Kamp alanları yapılabilir, güzel festivaller orada yapılabilir. Yeter ki Manisa’ya kazandırılsın. Kaç yıldır Manisa çok zor gelişti, zor ilerledi. Artık bazı şeylerin değişmesi gerekiyor. Kangren olan yerlerin kesilmesi gerekiyor ki ilerleyebilelim. Gastronomi işletmecilerinden de destek isteyeceğiz. Güzel bir program, proje sunduğumuzda onlarda destek olmak isteyeceklerdir. Biraz da bu yönde yatırımcıları biz çağıracağız. Bu tür etkinliklere davet edeceğiz. Manisa’ya gelip belki güzel yatırımlar yapacaklar. Manisa’ya adımını atmamış insanlar var” dedi.
İZMİR’E YAKINLIĞIMIZI AVANTAJA ÇEVİRMELİYİZ
Manisa’nın İzmir’e olan yakınlığının avantaja çevrilebileceğini vurgulayan Tarım, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yanımızda İzmir var. Biz Manisa olarak hep İzmir’e verici olduk. Aslında faydalanabiliriz de. Çünkü orası bir turizm şehri. Kültür turizm anlamında çok değerleri var, misafirleri var. Ama onlar aslında Manisa’dan geçiyorlar. Geçerken bir uğrak nokta olmamız gerekiyordu, en başından beri olmamız gerekiyordu. Yatırımcıyı buraya getirmek için cezp etmemiz lazım. Burada şu şekilde eksiklikler var, ben bu yatırımı getiririm demesi gerekiyor. Bizim şehir merkezimizde güzelliklerimiz var ama asıl güzelliklerimiz ilçelerimizde. Ören yerlerini, müzeleri ön plana çıkarmamız bizim için her zaman iyi olacak. Giritligil Hotel’imizin altında Saray-ı Amire’ye ait bir hamama ait kalıntılar var. Biz bunu duyururken gerçekten sıkıntılar yaşıyoruz. İnsanların zaten Manisa’yı bilmediğini biliyoruz ama Manisa halkı da çok bilgi sahibi değil. İnsanlara bunu duyurmak gerekiyor. Yapılan etkinlikler bile az sayıda kişilerle yapılıyor, halk bu etkinliklerden yapıldıktan sonra haberi oluyor. Bir ay önce yap reklamını herkes gelsin. Bugün Sardes’in girişi tıklım tıklım olması gerekiyor. Acentelerin bu yönde destekleri olacaktır. Bizim önceliğimiz acenteler olacak. Çünkü onlar gastronomi turizmi anlamında da onlar turlar düzenliyor, ören yerleriyle ilgili kültür turları düzenliyorlar. Bizim bunları hedef almamız gerekiyor ki Manisa’ya turist girsin. Acenteler program yapacak İzmir’e gidecek ama Manisa’daki ören yerleri de turistlik yerleri gezecek ondan. Manisa’ya geldikleri zaman Manisa’da ne yiyeceğiz ne içeceğiz dedikleri anda devreye de bizim gastronomik ürünleri ortaya çıkacak. Esnaf lokantaları da bu konuda bizim için iyi olacak. Manisa Lokantacılar Odası Başkanımızla da bir görüşme yapmak istiyoruz. Bizim yerel ürünlerimizin aslında lokantalarda çıkması gerekiyor. Bu değerlerin koruması gerekiyor. Manisalıların bencil olması ve kendi ürünlerine sahip çıkması gerekiyor.” CÜNEYT HASÇELİK
