Türkiye’nin köklü kahve kültürüne yeni bir tat katan Cilveli Kahve, Manisa yöresine ait bir lezzet olarak dikkat çekiyor. Adını, Osmanlı döneminden gelen bir kız isteme geleneğinden almış bu kahve, zamanla bölgenin önemli kültürel simgelerinden biri haline geldi.

Cilveli Kahve’nin kökeni, Osmanlı döneminde kız isteme törenlerine dayanıyor. Geleneğe göre, eğer gelin adayı damat adayını beğenmişse ona cilveli kahve yaparak bunu belli eder, aksi durumda ise sade Türk kahvesi sunardı. Ancak zamanla bu kahve, Osmanlı sarayında şehzadeler ve yeniçeriler için yapılan bir çeşit haline dönüşmüştür.

Şehrin tescilli lezzeti: Cilveli kahve

Bu geleneksel kahve, Manisa’da hala büyük bir ilgiyle tüketiliyor. 2009 yılında Şehzadeler ilçesindeki Tarihi Yeni Han’da patenti alınarak koruma altına alınan Cilveli Kahve, bugün bölgenin kültürel miraslarından biri olarak biliniyor.

Normal bir Türk kahvesinin üzerine eklenen özel bir badem ve baharat karışımı ile farklılaşıyor. Çifte kavrulmuş ve öğütülmüş bademlerin üzerine muskat ve tarçın eklenmesi, kahveye hem aroma hem de lezzetini arttırıyor. Özellikle çifte kavrulmuş bademler, kahvenin köpüğüne serpiştirildiğinde kahve ile uyum içinde enfes bir tat ortaya çıkartıyor.

'Manisa’nın Kaybolan Tarihi' anlatıldı 'Manisa’nın Kaybolan Tarihi' anlatıldı

Peki bu kahvenin yapılışı nasıldır?

Bu kahve, temelinde klasik bir Türk kahvesi tarifine dayanıyor. Ancak farkını, üzerine eklenen badem ve baharat karışımıyla yaratıyor. İşte Cilveli Kahve’nin yapımında kullanılan malzemeler:

- 1 tatlı kaşığı Türk kahvesi

- 1 fincan soğuk su

- Tercihe göre 1 adet küp şeker

- Çifte kavrulmuş ve öğütülmüş badem (susam tanesi kadar küçük öğütülmüş)

- Tarçın ve muskat

Kahve, geleneksel bakır cezvede pişirildikten sonra, üzerine badem, tarçın ve muskat karışımı ekleniyor. Bu özel karışım, hem kahvenin sıcaklığını muhafaza ediyor hem de kahvenin tadını derinleştiriyor. Ayrıca bu karışım sayesinde kahve içerken, kaşıkla bademleri alıp keyifle tüketmek mümkün oluyor.

Cilveli Kahve, sadece bir içecek olarak değil, aynı zamanda keyifli bir ritüel olarak da ön plana çıkıyor. Yanında sunulan küçük bir kaşıkla önce kahvenin üzerindeki bademler yeniyor, ardından kahve içiliyor.

Muhabir: ÖZGE AY ERDOĞDU