Dünya üzerindeki bazı ülkelerde ekonomik dengeler değiştikçe gelişmekte olan bir çok ülkede de finansal göstergeler her an değişebilen bir hal aldı.

Pandemi , gelişmekte olan ülkelere tokat attı da denilebilir.

Enflasyon sadece bir ülkenin ekonomik göstergesi değildir. Aynı zamanda yoksulluğun getirdiği yolsuzluk, ahlaki değerlerin yitirilmesi, sosyal adaletin tabana vurması  demektir. Bugün okuduğumuz ya da izlediğimiz  üçüncü sayfa haberlerinin  asayiş sınıfında olmasının nedeni enflasyondur. Enflasyon felakettir.

Pandemi sonrası, dünya üzerindeki bir el, sosyal hayatın baskılanması için yeni bir  dünya düzeni kuruyor. Zaman içerisinde kişisel kullanımımızda olan kimlik, ehliyet, kredi kartımıza  çip takılması da bundandır.

Bu durumu on yıl önce biri çıkıp anlatsa biz ona deli derdik buna eminim. Bazı fikirler çılgınca gelirdi kabul edelim.

Ekonomik göstergeleri yorumlayan isimlerden biri olan İslam Memiş’i takip ederim. O da, diğer ekonomistler gibi akılcı yorumları ile gündeme damgasını vurmayı başarmıştır. Hem bir iş insanı olarak işin mutfağındadır hem de bu durumu geliştirip anlatanlardan biridir.

Yukarıda enflasyonla ilgili anlattıklarımı destekleyen açıklamaları nedeni ile İslam Memiş’in yorumlarıdır.

Yeni dünya düzeni nakitsiz bir toplum hayal ediyor. Nakitsiz toplum demek içtiğiniz sudan yediğiniz yemeğe , kullandığınız araçtan, bahçede ektiğiniz bibere ve hatta üzerinize giymek için satın aldığınız her şeyin dijital alanda yer alması demek.

Hali hazırda kullandığınız şehir içi ulaşım kartları nereden otobüse binip nerede indiğinizi göstermiyor mu ?

Ulaşım kartları neden bireysel olarak tasarlandı hiç düşündünüz mü ? Yoksa içine para yükleyip yine kullanabilirdiniz. Ancak hepsi kişiye özel. Bu küçük bir örnek sadece.

İslam Memiş, yaklaşık 2 yıl önce yaptığı açıklamada bu konuyla alakalı ‘sisteme bağlı olanlar,bunun bedelini ağır ödeyecek’ demişti. Nitekim yeni dünya düzeninde, insanları eğiterek, suç oranlarının azaltılmasını sağlamak maliyetli olmalı ki kontrol etmeyi tercih ettiler. Ne oldu derseniz kurunun yanında yaş olanda yandı derim.

Nakitsiz hayata başka bir açıdan bakalım.

Hatırlayın, 15 Temmuz kalkışmasında herkes önce nereye koştu? Bankalara , benzin istasyonlarına. Ne için endişe edildi?  Dijital varlıklara. Elimizde nakit olarak bulundurmadığımız varlıklar bizi zorda bıraktı. Bu da başka örnek.

Ülkemiz deprem kuşağında olan bir ülke neticede yani gelecekle ilgili bir sürü toplumsal olayın yaşanacağı gerçeği var . Depremden canımızı kurtardık diyelim. Daha sonrasındaki ihtiyaçlarımız için cebimizde kaç lira var ? Bizi üç ya da dört ay idare eder mi?

İspanya ve Portekiz'de 28 Nisan'da meydana gelen, milyonlarca kişiyi elektriksiz bırakan ve elektrik hizmetinin tam olarak yeniden sağlanmasının yaklaşık 23 saat sürdüğü haberleri yayınlanmıştı. Her ne kadar arızadan kaynaklı olduğu iletilse de yeni dünya düzenine hazırlık testlerinin yapıldığı aşikar.

Şimdi böyle bir gün yaşadığınızı düşünün tam  hasta olduğunuz için hastaneye gitmek üzeresiniz aracınızda yeterli benzin yok. Kredi kartı ile alırım diyerek çıktığınız yolda sizi yine engeller karşılayacak.

Banka ATM’leri çalışmayacak, dolaysı ile internet yok, cep telefonunuzun şarjı bittiğinde yakınlarınıza ulaşamayacaksınız. Bu durum gibi pek çok örnek sayabilirim.

Bu senaryoların hepsini, farklı vakalar ile yaşadık. Ancak uzun süren bir elektrik kesintisi olmadı. Olursa diye söyleyelim. Siz yine de hazırlıklı olun.

Modern hayatı bırakmayalım derken geleneklerimizden vazgeçmeyelim.

Çok başka bir dünya düzenine doğru yol alıyoruz. Kendi irademizi kullanan son nesil biz olabiliriz .

Sağlıkla Kalın.