İnsanların hayatlarını, duygularını, düşüncelerini ve sorunlarını sahneye taşıyan bir sanat dalıdır tiyatro. Tiyatro oyuncuları ise, bu sanatın canlı tanıkları ve yaratıcılarıdır. Onlar, metinleri, karakterleri, kostümleri, dekorları ve ışıkları bir araya getirerek, seyirciye unutulmaz bir deneyim sunarlar. Bizde tiyatronun büyüleyici dünyasında var olan aynı zamanda insanları tebessüm ettirmeyi kendine en keyifli iş olarak gören ve çektiği videoları sosyal medya hesabından paylaşarak geniş kitlelere ulaşan Okan Sağlam ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

Tiyatro oyuncusu Okan Sağlam kimi zaman eski bir İstanbul teyzesi kimi zaman boyacı çoğunlukla da ofis ortamındaki çalışan rolleriyle karşımıza çıkıyor. Instagram da 26.4 B takipçisi olan oyuncu çektiği kısa videolarla hem güldürüyor hem de inceden ders veriyor.

Gülmek ve güldürmek dünyanın en zor işi aslında, “hayat şartları çok zor ama biz gülebildiğimiz kadar gülelim, güldürelim. Hayat mizahla kolaylaşır” diyen Okan Sağlam kimdir?

Okan Sağlam kimdir? Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?


Kütüğünde Sivas yazan, Ankara doğumlu, İstanbul’da büyümüş biriyim. 1985 doğumluyum. Annem memurdu. Babam ise bildim bileli ticaret yapmaya çalışırdı. Biraz fazla dürüst olduğundan pek beceremezdi. Uzun süre tek çocuk olduğum için annemin yanında devlet dairesinde büyüdüm diyebilirim. Kreşe bile orada gittim. O zamanlar devlet dairelerinin kreşi vardı. On yaşımda hangi mühür hangi dosyaya vurulur bilirdim.  Ben on üç yaşımdayken bir kız kardeşim oldu. Daha tazecik, 1,5 yıllık evliyim. Eşim tasarımcı ve illüstratör.  Gezmeyi, denizi, yaz aylarını ikimiz de çok seviyoruz. (Kim sevmez ki zaten?) Hatta evde zaman geçirmeyi pek sevdiğimiz söylenemez. Boş zamanlarımda kulağımda müzik, tek başıma İstanbul’u yürüyerek gezmeyi çok severim. Mesleki olarak da beni çok besleyen bir şey.

Bu cami depremde ayakta kaldı | Altından yol geçiyor Bu cami depremde ayakta kaldı | Altından yol geçiyor

Biz, sizi Instagram sayfanızda paylaştığınız komik videolarınız ile tanıdık. Farklı bir mesleğiniz var mı?

Çektiğim videolardan dolayı beyaz yakalı olduğum zannediliyor fakat ben oyuncuyum. Halk dilinde işsiz yani, Müjdat Gezen Sanat Merkezi konservatuvarında oyunculuk okudum. Farklı projelerde yer aldıktan sonra 2018 yılından bu yana bir belediye tiyatrosunda çalışmaya başladım. Sigortalı oyuncuyum yani. Ülkemizde çok lüks bir durum bu. Eşimle tanıştığımızda oyuncu olduğumu öğrenince ilk söylediği ‘senin şimdi sigortan da yoktur’ olmuştu mesela. 

Komedi dışında hangi tür oyun oynamak sizi cezbeder?

Mizah üzerine kurulu bir okulda okudum. İnsanları güldürmeyi çok seviyorum. Onun için komedinin yeri ayrı. Oyunculuğun en güzel yanı ise her oyun başka biri olabilmek. İngiltere kraliçesiyle evlenmiyorsan yaşamda kral olma şansın çok zayıftır. Obsesif bir seri katil, zor bir ameliyata giren cerrah, tarihi bir kişilik… Oynarken hepsini olabilirsin. Bir karakter yaratmak ise bulmaca çözmek gibi inanılmaz keyifli bir iş. Onun için komedi, dram fark etmiyor aslında. Sağlam bir metin olması yeterli!

Şu an hayal ettiğiniz işi mi yapıyorsunuz?

Kesinlikle evet. Oynamak beni çok mutlu ediyor. 

Canlandırdığınız karakterler çok beğeniliyor, bunun sırrı nedir?

Hepimizin hayatında olan, etrafımızda gördüğümüz insanlar olması. Şiveli konuşan teyze babaannem! Ofislerdeki tipleri zaten bilmeyen yok… Tabii ki gözlem de çok önemli. Mesela sabahları kahve içmeden kimse ‘ayılamıyor’ artık. Oysa daha üç beş sene evvel yemekten sonra demlikle çay içen bir millettik; şimdi çay içen varoş kabul ediliyor. Yemekhanedeki ıspanağa burun kıvırıp, ‘sağlıklı bowllar’ söylüyoruz. Bunların ironisini yapınca da seviyor insanlar. Çünkü ne kadar saklasak da biz birbirimizi biliyoruz. 

Oyuncu olmak isteyenlere ne tavsiye edersiniz?  

Gerçekten seviyorsanız olun. Çok keyifli bir iş! Ünlü olmak için istiyorsanız hemen vazgeçin. Fazla yorucu bir yol çünkü. Tuncel Kurtiz’i pek kimse tanımazdı ama bir Ramiz Dayı rolüyle ünlü oldu. Tabii yetmiş yaşında. 

En son izlediğiniz tiyatro oyunun ismi nedir?

Şehir Tiyatrolarında Lev Tolstoy’un romanından uyarlanan Savaş ve Barış oyununu izledim. 

Tiyatro oyunu yazıyor musunuz?

Tiyatroda bir yazım grubumuz var. Onlarla çalışmalarımız oluyor. Bir süredir tek kişilik müzikli, çalgılı bir gösteri metni üzerinde çalışıyorum şu aralar. Aynı zamanda saz çalıyorum. Bu sezon biraz zor gibi ama önümüzdeki sezon oynamaya başlayacağım. 

İleride bir televizyon ya da farklı bir projeniz olacak mı?

Televizyon işleri yaptım, yapmayı da seviyorum. Çalıştığım bir menajerim var; o tarafla o ilgileniyor. Dijital ekran daha özgür ve herkese fırsat sunuyor. Bir mini dizi yazmaya başladım. Konusunu söylemeyeyim fakat tahmin ediyorsunuzdur.
Her fikir bir dosya oluşturuyor zihnimde. 

Son olarak söylemek istediğiniz bir şey...

Bu soruya cevap verirken çok kez yazdım yazdım sildim. Öyle büyük laflara gerek yok. Evet, hayat şartları çok zor ama biz gülebildiğimiz kadar gülelim, güldürelim. Hayat mizahla kolaylaşır. Bu güzel söyleşi için tüm Manisa Meydan Gazetesi çalışanlarına çok teşekkür ederim. 

Kaynak: MELİS BAYRAM