CHP Lideri Özel Türkiye Belediyeler Birliği ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından sessizliğini bozdu. Özel, Halk TV’de canlı yayına bağlanarak hükümete adete ateş püskürdü. 

“4 gün boyunca yasak var”

Özel, canlı yayında, şu anda İstanbul’a doğru yolda olduğunu belirterek;

“Hepimize geçmiş olsun. Ben şu anda İstanbul’a doğru yoldayım. Birden çok soruşturma var. Ama şöyle bir baktığımızda dört gün süreyle İstanbul’da gösteri, toplanma, basın açıklaması bile yasak. Dört günün sonunda ne var? Cumhuriyet Halk Partisi’nin ön seçimi var. Ön seçimde adayımız olan Ekrem İmamoğlu‘na, Sayın Başkanımıza bu sabah gözaltı yaptılar. Bir bütün halinde Cumhuriyet Halk Partisi’ne bir kurumsal saldırı var. Bu iş gelecek hafta, ondan sonraki hafta ya da bundan bir hafta önce değil tam beklenip çarşamba günü yapılıyor. Dört günlük gözaltı süresi tam pazara gelecek şekilde yapılıyor. Dört günlük toplanma yasağı ilan ediliyor” dedi. 

“Siz cumhurbaşkanı adayı belirlemiyorsunuz, cumhurbaşkanı belirliyorsunuz”

Özel, İmamoğlu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın arasında seçim anketlerinde 20 puan fark olduğunu belirterek;

“Burada şunu söylüyor birileri: ‘Siz Cumhurbaşkanı adayı belirlemeye, bundan sonraki Cumhurbaşkanı’nı belirlemeye kalkıyorsunuz. Biz de anketlere baktığımızda Cumhuriyet Halk Partisi'nin birinci parti olduğunu ve iktidarı devralmak üzere yolda olduğunu görüyoruz.’ Cumhuriyet Halk Partisi’nin adı geçen Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu‘yla Recep Tayyip Erdoğan’ı arasındaki anketlerde 20 puan fark var, 15 puan fark var. Ekrem İmamoğlu‘nun Erdoğan’ı yeneceği görülüyor. Bundan önce Tayyip Erdoğan partisini kurduğundan beri bir kez 31 Mart akşamı yenildi. Partisi ikinci parti oldu. Ama kendisinin gösterdiği adaylara karşı dört kez Ekrem İmamoğlu, Tayyip Erdoğan’ı yendi. Beylikdüzü’nde yendi, 2019’da, 31 Mart‘ta yendi. Seçimi iptal etti YSK eliyle, tekrarlanan seçimde yendi. Bütün karalamalara rağmen, efendim işte her türlü belediye otobüslerinde yalandan arıza klipleri çekmeye kadar, metroda merdivenlere taş sokup onları çalıştırmayıp, onun üzerinden algı yaratmaya kadar. Ekrem İmamoğlu’nu başarısız, beceriksiz göstermeye çalıştılar. Yapılan seçimde rekor oyla, 1 milyon farkla seçimi kazandı. Karşısında 17 bakan, bir Cumhurbaşkanı Yardımcısı, bir Cumhurbaşkanı vardı. Ama kazandı. Bu, bir kez daha yapılacak seçimde Ekrem İmamoğlu‘nun Erdoğan’ı yeneceğinden benden daha çok Erdoğan emin. CHP Genel Başkanı olarak ben buna 100 inanıyorsam, Erdoğan buna bin inanıyor. Çünkü o, herkesi kendi sesiyle uyarıyor. ‘İstanbul’u kaybeden, Türkiye’yi kaybeder. İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır.’ Bu ses ona uyku uyutmuyor. Bunun için yapıyorlar bunu. Benim buradan söyleyeceğim şu: Bu vakitten sonra ne desek, ne yapsak şunun yerine geçmez. Millet, ülkeyi kimin yöneteceğini kendi mi karar verecek, yoksa geçmişte oy verdiği, göreve getirdiği Cumhurbaşkanı; şimdi demokrasi ile gelen, sandıkla gelen biri, sandıkla gitmeyi kabul etmiyor ve kendisini yeneceğini düşündüğü rakibine darbe yapıyor, darbe yaptırıyor. Şu anda Türkiye, bir sonraki Cumhurbaşkanı’na karşı yapılan darbe sürecinin içindedir. Darbe girişimi ile karşı karşıyayız. İnsanlar ‘Ben seçeceğim’ mi diyor, yoksa ‘Ben en son seçtim, bundan sonra gitmeyecek, bütün kararları o verecek, seçme hakkım elimden alınacak’ mı diyor? Bunu daha önce de konuşmuştuk. Bu millet, devletini sever. Vergi ister, verir. Askere çağırır, gider. Bu devlet için şehit olur, canını verir. Ama sandığını vermez, seçme yetkisini vermez. Ne zaman ki devleti milletin karşısına dikerler, her zaman devlete karşı millet kazanır. Millet devletini var eder, onun için can verir. Ama karşısına devleti dikersen, örneğin Kenan Evren darbe yaptı, ‘Bunu seçeceksin’ dedi. O gün bile onu seçmedi, Özal‘ı seçti” dedi. 

“Bir daha sandık yok”

Özel son olarak sözleri şu ifadelerle sonlandırdı;

CHP’li Özkösemen’den sert çıkış: “Partimizle hukuksuzluk kavramı yan yana getirilemez" CHP’li Özkösemen’den sert çıkış: “Partimizle hukuksuzluk kavramı yan yana getirilemez"

“Üyemiz olmayan vatandaşlarımızı da dayanışmak için, partiye üye olmak için, partinin üyeliği için başvuru yapmak için sandıkların kurulacağı yerlere bekliyoruz. Bu darbeyi püskürttük püskürttük, püskürtmedik bir daha sandık yok. Bunlar sandığı inkar ediyorlar. Kendileri meşruiyetlerini kazandıkları Anayasa’yı inkar ediyorlar. Cumhurbaşkanı orada oturuyorsa Anayasa’nın kendisine verdiği yetkiyle oturuyor. Can Atalay, Silivri’de duruyorsa Anayasa Mahkemesi’nin yetkisini, Anayasa’dan yetkisini alan Cumhurbaşkanı tanımadığı için, onun talimatıyla hapiste duruyor. Anayasa’nın bir sayfasını yırtan, öbür sayfasına sarılıp o koltukta oturamaz. Bu bir darbe girişimidir, buna karşı milletimizi sandığa davet ediyorum. 23 Mart’ta kuracağımız sandıklara 1 milyon 750 bin üyemizi ve bu darbeye karşı dayanışma göstermek isteyen herkesi sandıkların başına davet ediyorum.”
 

Kaynak: HABER MERKEZİ