İslam dünyası Cuma akşamı ilk teravih namazıyla Ramazan ayını karşılayacak. Ramazan boyunca camileri dolduracak olan Manisalı vatandaşlar, gündüzleri oruçla, geceleri ise ibadetle bu manevi iklimden istifade etmeye çalışacak.  Son iki yıldır pandemi nedeniyle teravih namazlarını evde kılan ve iftar davetlerini en aza indiren vatandaşlar, bu yıl eski Ramazanlardaki coşkuyu yaşamayı diliyor. Diyanet İşleri Başkanlığı, ülke genelinde Ramazan dolayısıyla yapılacak faaliyetlere ilişkin hazırlıklarını tamamladı. Manisa Müftüsü Mustafa Soykök, dönüştürücü ve toplumsal farkındalığı çoğaltma özelliği nedeniyle her yıl bir Ramazan teması belirlendiğini belirterek, "Diyanet İşleri Başkanlığımız bu seneki Ramazan ayı için 'doğruluk' temasını belirledi. Ticarette doğruluk, sosyal hayatta doğruluk, aile hayatında doğruluk. Kur'an-ı Kerim, 'emrolunduğun gibi dostoğru ol' diyor. Doğruluk Müslümanın temel hassasiyetlerinden biridir" dedi.

RAMAZAN AYINDA FİTRELERİMİZİ VERELİM       

Ramazan'ın cömertlik ve yardımlaşma ayı olduğunu hatırlatan ve bu mübarek ayı her yönüyle içselleştirmek gerektiğini vurgulayan Soykök, "Ramazan ayında paylaşma duygularımızı daha fazla canlandırmalıyız. Peygamber Efendimiz, zaten cömertti ama Ramazan'da cömertliği zirveye çıkıyordu. Ramazan'da infak ettiğimiz, paylaştığımız şeyler normal zamandan kat kat fazla mükafata nail olacak. Bu özelliğinden dolayı Ramazan'da fitre ibadeti vardır. Canımızın sadakasıdır fitre. Bayramdan önce fitreleri vermeliyiz ki herkes bayramın neşesini, sevincini yaşasın" diye konuştu. Müftü Soykök, bu yılki fitre miktarının 40 lira olarak belirlendiğini hatırlattı.

DEĞERLERİMİZİ RAMAZAN AYINDA DAHA FAZLA YAŞATMALIYIZ

Ramazan'da paylaşmanın önemine dikkat çekerken, Peygamber Efendimizin "Komşusu açken tok yatan bizden değildir" hadisine işaret eden Soykök, bir Müslüman’ın sadece bu hadisi düşünse dahi geceleri uyku uyuyamaması gerektiğini ifade etti. Soykök, "Bizden değildir, ifadesi çok ağır bir ifade. Peygamber Efendimiz, sahabe Ebuzer El Gıffari'ye der ki, 'çorbanın suyunu biraz fazla kat, komşuna da ikram et'. Biz toplum olarak bu kültürü hâla kaybetmedik. Manisa'da var bu; hanımlar yemeği bir tabağa koyar, komşusuna götürür. Komşu da ona getirir. Bu paylaşma duygusudur, çok güzel bir şeydir. Bu değerlerimizi Ramazan vesilesiyle daha da iyi yaşatmalıyız" şeklinde konuştu. Sezai Karakoç'un "Müslüman kültürümüzü hâla muhafaza ediyorsak, bu Ramazan sayesindedir" sözlerine işaret eden Müftü Soykök, "Hızın ve hazzın kutsandığı bir dönemi yaşıyoruz. Özellikle genç neslin Allah yardımcısı olsun. Değerlerimizden uzaklaşıyoruz. Hayatın, farkına varmadan ve hızla yaşandığı bir çağ bu çağ. Dijitalleşmenin de bunda etkisi var. Teknoloji hayatımızı kolaylaştırıyor ama tefekkür yönümüzü de zayıflatıyor" ifadelerini kullandı.

YENİ BİR BAŞLANGIÇ YAPILMALI             

Ramazan'ın bir misafir olarak görülmesini ancak bu misafirin kişinin hayatımızı değiştirmesi gerektiğini anlatan Soykök, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ramazan, manevi hayatımızı gözden geçirmek için bir fırsattır. Kim olduğumuzu, niçin yaratıldığımızı, bu dünyada neden bulunduğumuzu ve nereye gittiğimizi Ramazan vesilesiyle hatırlamış oluyoruz. Ramazan tövbe ve istiğfar ayıdır. Hepimizin bu ayın hürmetine terk ettiğimiz bir günahımız, vazgeçtiğimiz bir zararlı alışkanlığımız, tövbe ettiğimiz bir şeyimiz olmalı. Yeni bir başlangıç yapmalıyız. Ramazan bir misafirdir ama bizi dönüştürmek için gelir. Hayatımıza müdahale etmeli ve ahlaki anlamda bizi daha iyi birer Müslüman yapmalıdır.”

ORUÇ TUTAN İNSANA SAYGI GÖSTERELİM

Soykök, “Ramazan geldiğinde yaşadığımız şehirde hissedilmelidir. Bir insan oruç tutmuyorsa bile, oruçluya saygı göstermeli. Ramazan vesilesiyle oruçların yanı sıra namazları da ihmal etmemeliyiz. Ramazan ayı aynı zamanda cihat ayıdır. İslam tarihinde iki önemli savaş; Bedir ve Mekke'nin Fethi Ramazan ayında gerçekleşmiştir. Ciddi bir sağlık sorunu yoksa, işlere ara vererek veya günü uyumakla geçirmekle Ramazan olmaz” dedi. CÜNEYT HASÇELİK

Editör: TE Bilisim