Rusya ile Ukrayna arasında savaş devam ederken batılı ülkelerin Rus firmalarına ve oligarklarına yönelik yaptırımları ve mal varlıklarına el koymaları, bizlere ABD nin Irak işgalini, Libya’da Kaddafi’nin, Mısırda Hüsnü Mübarek dönemi sona ererken bloke edilen paraları yeniden akıllara getirdi. ABD Irak’ı işgal ettiğinde, Irak batılı bankalarda olan paralarını alamamıştı. Yine aynı şekilde Kaddafi, İsviçre’de Libya’nın paraları bloke edildiği için askerlerinin maaşını ödeyememişti. Mısırda Hüsnü Mübarek indirilirken Mübarek’e ait paralara el konulmuştu. El konulan bu paralar üzerinden yıllar geçmesine rağmen ülkelere ödenmiş değil. Batılı ülkelerin Rus oligarkların paralarına el koyması bu paraların artık geri ödenmeyeceği anlamına gelmektedir.


Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş mülkiyet kavramını yeniden tartışmaya açmıştır. Mülkiyet dokunulmazlığı kavramı özellikle parasal bazlı ülkeler tarafından çok fazla ihlal edildiği, hiçbir hukuki temele dayanmadan varlıklara el konulması emtia bazlı ülkeleri yeni arayışlara iteceği şüphesizdir. Türkiye şimdiden bu yaşananlardan ders çıkarmalıdır. ALLAH korusun olası bir kriz durumunda ülkemize ait finansal varlıklara el konulacağına kesin gözle bakabiliriz.



Dünyada üretimin merkezi hızla doğuya kaymaktadır. Üretim doğuda finansal kontrol ise batıdadır. Bu savaş kısa vadede Rusya’yı, orta vadede Avrupa’yı, uzun vadede ise Amerika’ya  zarar verecektir. Bugün Rusya’ya uygulanan yaptırımlarda Rus şirketleri çok ciddi zarar göreceği konusunda hemfikiriz. Ancak Rus şirketlerinin Avrupalı finans kuruluşlarına önemli miktarlarda da borcu olduğunu göz ardı etmemeliyiz. Rus firmaları yaptırımlardan dolayı temerrüde düşmesi durumunda Avrupalı finans kuruluşları verdikleri borçları geri alamayacak dolayısıyla bu finans kuruluşların sermaye yeterlilik rasyosunu ve ardından da kredi notlarına negatif olarak yansıyacaktır. Bu durum batıda finansal krizin kapısını aralayacaktır. Ayrıca dünyanın buğday ihtiyacının % 32 sini Rusya ve Ukrayna karşılamaktadır. Ayçiçek yağında ise bu oran %40 ın üzerindedir. Rusya buğday ihracatını kesmesi durumunda dünya gıda kriziyle karşı karşıya kalacaktır. Savaş koşullarında Ukrayna’nın üretim yapabilmesi mümkün değildir. Şimdiden Alman sivil savunma kuruluşu halkı gıda stoku yapmaya davet etmesi yaşanabilecek krizin ciddi bir boyutta olacağını göstermektedir. Özellikle Mısır, Tunus, Fas. Cezayir gibi ülkeler buğdayda % 80 Rusya ve Ukrayna’ya bağlıdır. Buğday ve Ayçiçek yağında yaşanacak sıkıntılar bu ülkelerde sokakları hareketlendirebilir.



Son yarım asırda parasal bazlı ülkeler tarafından Asya ve Ortadoğu’ya yönelik yaptırımlar ve  mülkiyetlere el koymalar emtia bazlı ülkeleri yeni arayışlara itmeye başlamıştır. Emtia ülkelerin karşılaşabilecekleri risklere karşı geliştirecekleri yeni bir sistem yeni dünya düzeninin kapılarını aralayabilir. Günümüz dünyasında ticarette hakim güç olan Amerikan doları emtia ülkelerinin alacakları yeni karar ve tedbirlerle, orta ve uzun vadede dünya ticaretindeki yerini kaybetmeye başlayacaktır. Bu durumun sürmesi çok uzun zaman almayacağını söyleyebilirim. Çin bu konuda önemli bir yol kat etmiş durumda. Merak ettiğimiz konuysa Türkiye’nin bu süreçte nasıl bir yol haritası  izleyeceğidir.