Albert Einstein'ın  "İnsanoğlu; ağzından çıkan cümlelerin, beyninden çıkan düşüncelerin, bütün evreni dolaşıp tekrar onlara geri döndüğünü bilse, eminim çok daha dikkatli olurdu…"  sözününün gerçekliği beni etkilemiştir.

Özellikle bir soru var ki ben ona sihirli soru ismini verdim. ''NASIL'' sorusu. Kim olursa olsun ve ne için sorarsa sorsun cevap her nasıl sorusu ve herkes için aynıdır. Nasıl sorusunun cevabı ''SENİN GİBİ''dir.

NEDEN diye sorduğumuzda beynimizin konsantrasyon, problem çözme ve plan yapma merkezi olan "Frontal lop" bölgesi yani ön lobu kapanır. "NASIL" diye sorarsak ön lobun aktive olur ve bize çözüm sunmak için çalışmaya başlar.Fakat tüm soruların her zaman  pozitif olması gerekir.

 Hayatın içinde bu soru kalıbını doğru kullandığımızda hayat kolaylaşır, yanlış kullandığımızda farkında olmadan hayatımızı cehenneme de çevirebiliriz. ''Nasıl'' sorusunu bazen başkalarını yargılamak, eleştirmek veya kınamak için kullanabiliriz. Örneğin ''Bir kişi nasıl bu kadar kötü olabilir'' dersek cevap senin gibi olacağı için olaylar ve durumları öyle bir organize olur ki istemesek de o eylemin aynısını biz yaparız. Kuralı hatırlayın. Kınadığınız şey başınıza gelmeden ölmezsiniz. Biz yapmazsak çocuğumuz , o yapmazsa torumunuz yapar. Olur ki algı alanımıza hoşumuza gitmeyen bir durum veya kişi geldi ''Kim bilir neyin bedelini ödüyor ya da ödeyecek. bu onun imtihanı ''diye düşünebiliriz. 

Bazen nasıl sorusunun negatif kullanımını kendimiz için de söyleyebiliriz. '' Nasıl bu kadar şanssızım'' dersek şanssız olacağımız tüm olasılıkları hayatımıza çeker ve yaşarız.

Şimdide hayatımızı kolaylaştırmak ve istediklerimizi oluşturmak için nasıl sorusunu kullanmaya geçelim. Yaratıcının sonsuz ve sınırsız olasılıkları olduğundan bazen istediğimiz şey nasıl sorusuyla istemediğimiz şekilde de gerçekleşebilir. Bu sebepten olasılıkları daraltmak için Nasıl sorusunun başına kolaylıkla, neşeyle veya keyifle kelimelerini eklemek önemlidir. Örneğin ''Kolaylıkla, neşeyle nasıl bir eve sahip olurum. Nasıl şanslı bir insanım. '' Bu şekilde istediğiniz konular için sorabiliriz. Hatta bir eşyamızı bulamadığımızda ''nasıl kolaylıkla bulurum'' diye bile sorabiliriz. 

Soruyu sorduktan sonra cevabı siz vermeyin ve beklentiye girmeyin. Sordum bakalım olacak mı, ne zaman olacak şeklinde düşünmek sadece gerçekleşmeyi geciktirir. Bunun yerine akışa geçmek en doğrusudur. Siz bir kere sordunuz ya merak etmeyin olaylar durumlar cevap için organize olacaktır. Akışa güvenin yeter.