Evet, bir Kurban Bayramı öncesinde yine siz kıymetli okurlarımla buluştuk. İnanıyorum ki buradan iyilik ve güzellik adına bir arada oluyoruz. Yoksa derdimiz sizin hayatın en değerli parayla satın alınamayan tek şeyi olan zamanınızı çarçur etmek değildir.
Kurbanlık satışları pazarlıklar çiftlikleri gezen insanlar müşteri bekleyen besiciler. Kollar koparcasına süren pazarlıklar. Bir yandan hayvan kokusu onların sesleri celeplerin bağırmaları. Kurban Bayramı hazırlıkları tam manasıyla yaşanıyor.
Ancak burada şu huşusa dikkat çekmek istiyorum.
Hac suresi 37. Ayetinde Allah’ü Zülcelal Hazretleri şöyle buyuruyor; “Bu hayvanların ne etleri ve ne de kanları Allah'a ulaşacaktır. Allah'a ulaşacak olan ancak sizin O'nun için yaptığınız gösterişten uzak amel ve ibadettir. Size doğru yolu gösterdiğinden, Allah'ı yüceltmeniz için onları böylece sizin buyruğunuza vermiştir. İyilik yapanlara müjde et.”
Yani buradan şunu anlamalıyız bu yaptığımız ibadet diğer ibadetlerden ayrı sadece Allah Rızası için onun için yapılan bir ibadet. Şimdi şunu diyebilirsiniz biz her ibadet öncesinde niyet ederken Allah Rızası için diyoruz. Bunun ondan ne farkı var peki? Diğer tüm ibadetlerde Allah’ın Rızasını murad ederek kendimiz için yapıyoruz. Bunda ise imanımız, teslimiyetimiz, kul oluşumuz Allah’a ulaşacaktır.
Bu çok özel olan ibadeti kasaptan et alır gibi kilo hesabı yaparak mundar etmeyin. Kilo hesabından uzak durun. Alışverişinizi akitliğinizi kiloya vurup ibadetinizi sakatlamayın. “Yok benim ki 35 kilo geldi, o paraya az et almışsın, kilosu şu paraya geldi” gibi dünyalık meşguliyetle kendinize yazık etmeyin.
Tabi bir de kesilen kurbanın pay edilmesi dağıtılması var ondan da ölçümüz bizzat kainatın onun hürmetine yaratıldığı canımız ciğerimiz Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (sav)’in ölçüsü olmalıdır.
Nedir bu ölçü; Bir kurban kesildiğinde Efendimiz (sav) ondan geriye ne kaldığını sormuştu. Hazret-i Âişe (ra) vâlidemiz:
“- Sadece bir kürek kemiği kaldı.” dedi.
Bunun üzerine Efendimiz (sav):
“- Desene (yâ Âişe), bir kürek kemiği hâriç hepsi (yani bütün infâk ettiklerimiz) bizim oldu!” buyurdular. (Tirmizî, Kıyâme, 33)
Yani kısaca verdiğimiz bizim oluyor.
***** ***** ***** ***** ***** ***** ***** ***** ***** ***** *****
Buradan 15 Temmuz’da yeni yaşına basacak olan 13 yıldır bendenizin her türlü haline sabreden hayat yoldaşım Huriye Köse’nin doğum günü. Bu vesile ile buradan kutlamak istedim. İnsanların kabul edilmiş duaları olur. İşte benim kabul edilmiş duam da zevcimdir yoksa zaman zaman benim bile kendime tahammülümün olmadığı halde bana katlanması benim şükür sebebimdir. Kalan ömrün geçen ömründen bereketli olsun kördüğümüm.
Selam, Dua ve Muhabbetle…
Kurbanlık satışları pazarlıklar çiftlikleri gezen insanlar müşteri bekleyen besiciler. Kollar koparcasına süren pazarlıklar. Bir yandan hayvan kokusu onların sesleri celeplerin bağırmaları. Kurban Bayramı hazırlıkları tam manasıyla yaşanıyor.
Ancak burada şu huşusa dikkat çekmek istiyorum.
Hac suresi 37. Ayetinde Allah’ü Zülcelal Hazretleri şöyle buyuruyor; “Bu hayvanların ne etleri ve ne de kanları Allah'a ulaşacaktır. Allah'a ulaşacak olan ancak sizin O'nun için yaptığınız gösterişten uzak amel ve ibadettir. Size doğru yolu gösterdiğinden, Allah'ı yüceltmeniz için onları böylece sizin buyruğunuza vermiştir. İyilik yapanlara müjde et.”
Yani buradan şunu anlamalıyız bu yaptığımız ibadet diğer ibadetlerden ayrı sadece Allah Rızası için onun için yapılan bir ibadet. Şimdi şunu diyebilirsiniz biz her ibadet öncesinde niyet ederken Allah Rızası için diyoruz. Bunun ondan ne farkı var peki? Diğer tüm ibadetlerde Allah’ın Rızasını murad ederek kendimiz için yapıyoruz. Bunda ise imanımız, teslimiyetimiz, kul oluşumuz Allah’a ulaşacaktır.
Bu çok özel olan ibadeti kasaptan et alır gibi kilo hesabı yaparak mundar etmeyin. Kilo hesabından uzak durun. Alışverişinizi akitliğinizi kiloya vurup ibadetinizi sakatlamayın. “Yok benim ki 35 kilo geldi, o paraya az et almışsın, kilosu şu paraya geldi” gibi dünyalık meşguliyetle kendinize yazık etmeyin.
Tabi bir de kesilen kurbanın pay edilmesi dağıtılması var ondan da ölçümüz bizzat kainatın onun hürmetine yaratıldığı canımız ciğerimiz Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (sav)’in ölçüsü olmalıdır.
Nedir bu ölçü; Bir kurban kesildiğinde Efendimiz (sav) ondan geriye ne kaldığını sormuştu. Hazret-i Âişe (ra) vâlidemiz:
“- Sadece bir kürek kemiği kaldı.” dedi.
Bunun üzerine Efendimiz (sav):
“- Desene (yâ Âişe), bir kürek kemiği hâriç hepsi (yani bütün infâk ettiklerimiz) bizim oldu!” buyurdular. (Tirmizî, Kıyâme, 33)
Yani kısaca verdiğimiz bizim oluyor.
***** ***** ***** ***** ***** ***** ***** ***** ***** ***** *****
Buradan 15 Temmuz’da yeni yaşına basacak olan 13 yıldır bendenizin her türlü haline sabreden hayat yoldaşım Huriye Köse’nin doğum günü. Bu vesile ile buradan kutlamak istedim. İnsanların kabul edilmiş duaları olur. İşte benim kabul edilmiş duam da zevcimdir yoksa zaman zaman benim bile kendime tahammülümün olmadığı halde bana katlanması benim şükür sebebimdir. Kalan ömrün geçen ömründen bereketli olsun kördüğümüm.
Selam, Dua ve Muhabbetle…
