Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git
Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler.
Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin
Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık
Sevgideydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı
Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü
Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti
Yoktu dünlerde evelsi gün

Mısralarının sahibi, şiirin köşe taşı CEMAL SÜREYYA…

(1931-9 OCAK1990)

Şair ve yazar, çevirmen olan Cemal Süreya’yı duymayanınız ve şiirlerini okumayanınız yoktur diye düşünüyorum. Türk şiirinde modernist bir hareket olan ikinci yeni şiirinin öncü şairlerinden biridir. Portrelerinde ve denemelerinde düzyazıda “BAŞYAPIT” değerinde eserler ortaya çıkartmıştır.

“Şiire portakal yedirmeyi öğrettiler” dediği Garipçiler ardından gelen İkinci Yeni akımının sembol ismi olan Cemal Süreya bir röpörtajında şöyle diyor;

"Orhan Veli şiire elma yemesini öğretti. Bizler Garip şiirine bir tepki olarak çıktık. Ama şimdi düşünüyorum da Garip şiiriyle, özellikle de daha sonra başka yeni şairlerin katılımıyla meydana gelen Türk yenilikçileriyle oluşan şiirde, biz nasıl var olmuşuz, ne kadar etkilenmişiz ondan, çok beslenmişiz! Bazı arkadaşlarım öldü: Edip (Cansever), Turgut (Uyar). Bazıları da yaşıyor. Ben kendi payıma konuşayım: Çok beslendim, hatta Türkçe'yi onlardan öğrendim diyebilirim." 

Şarkısı Beyaz şiiri yazdığı ilk şiiridir ve yayımlanan ilk şiiridir. Ve maalesef ki kitaplarına almamıştır. 

 

Şarkısı Beyaz
Ayıcılar geçti, affedilmemiş insanlar geçti
Şehirler taş yürekliydi Şarkısı-beyaz
İnsanların büyük rüyaları vardı
İnsanlar bir ölümle öldüler ki
Sevgiler arasında şaşırıp
Bir unuttular ki deme gitsin.

Ben olanca kuvvetimle
Halatlara asılıyorum nafile
Ben ayrı düşmüşüm bir kere
Ayrı düşmüşüm insanlardan.
Bu yıldız tutmaz mavilikte
Ne deniz ne köpük kar eder bana.

Arada bir ağlamak için
Onu kocaman ellerimle sevdim.
Ölüm daha saçlarına gelmemişti Şarkısı-beyaz
Saçlarını koynumda saklıyorum
Arada bir ağlamak için.

Ve suların altında mavileyin
Küstah bir çalparaydı ayağını uzatmış
Mesut hatırasına balıkların.
Ve kocaman küfürleriyle sarhoş
Yatardı yavaşlamış tüyleriyle
Gemicilerin öldürdüğü kuş.

Siraküzaya uğrayamadık
Torbadaki çakıllara baktım Şarkısı-beyaz
Benimkilerin üstünde üç tane hilal
Üç tane uzun hilal vardı, upuzun
Siraküza açıklarında bahanesiz bir yaz
Çalkandık durduk.

Ayıcılar geçti, mağlup insanlar geçti
Rüyalar darmadağındı Şarkısı-beyaz
Sonra dalgalar geldi dile
Sonra bir mavilik aldı her yerimizi;
Nasıl hatırlıyorsan dünyayı
öyle…