Manisa’da bir zaman önce ilk ve ortaokul düzeyinde Kod yazma eğitim projeleri hayata geçmişti. Pandemi nedeniyle bu süreç biraz kesintiye uğradı. Şimdi yeniden ve hatta büyük bir enerjiyle tekrar işe başlamak gerek!..

Dünya hızla değişiyor; biran önce teknoloji-yazılım konularında gençlerin yetişmesine hız vermek lazım…

Tabii bunun için de iyi eğitimciler lazım.

Konunun önemini vurgulamak açısından altını çizeyim:

Dünya, matbaanın bulunmasından sonraki aynı güçte bir büyük değişime sahne olacak...

Yani geleceğin -teknolojik- gelişimlerini kavrayamazsak asker mektubunu ilkokul çocuğuna okutan yaşlılar durumuna düşebiliriz!

Şimdi Lise ve Üniversite seviyesinde bilgisayar kod eğitimi ile sanayiye dönüşümü üzerine fikirlerimizi paylaşacağız.

Bu konudaki referansımız Gazi Üniversitesi’ nde Bilişim Eğitimi dersleri veren Doç. Dr. Selçuk Özdemir’in söyledikleri olacak.

Selçuk Özdemir diyor ki;

‘’TEOG’ u, üniversite sınavlarını bir kenara bırakın, bu seviye testleri bir başarı ölçütü olmayacak artık.’’

Neden?

Çok basit, çünkü sınavlarda ‘tercihli’ a-b-c-d-e şıklı çözümler zaten robotlara yükleniyor, siz ‘f’ şıkkını bulabilecek becerilere sahip olabilecek misiniz, önemli olan bu!

Yani işin temelinde test bulguları ve analiz hızlarında a-b-c-d şıklarını hızla değerlendirmek var; buna göre verimlilik var, rekabette öne geçmek var.

Bu rekabet o kadar yaygınlaşıyor ki yakın gelecekte pek çok işi robotlar yapacağından fabrikalarda, işyerlerinde, büroda, hizmet sektöründe büyük bir işçi tasarrufuna gidilecek…

Ancak yanlış anlaşılmasın, bu teknoloji sadece bir ‘robot’ üretimi değil, aynı zamanda robotlar arasında akıllı bağlantılar yapmak demek; (mesela 2020 yılında yaklaşık 50 milyar cihaz birbiriyle iletişim halinde olacağı tahmin ediliyor.)

Bu da yeterli değil; bu teknoloji yani Endüstri 4.0, aynı zamanda akıllı bağlantılar üzerinden şimdilik 3 D katlamalı sistemle evde-masa başında üretime dönüşmesi demek.

Mesela arabanızın yedek parçası için ana depodan mal çekiş beklemeyeceksiniz; bayiinin atölyesindeki bir makineden birkaç dakikada hazırlanacak.

Ev mi alacaksınız, klasik bir müteahhit hizmetine gerek kalmayacak, çimento-plastik enjektesini yapan dev makineler kısa zamanda evinizi teslim edecek.

Yani yakın bir gelecekti bugünki anlamda mimara, müteahhide mühendise pek gerek kalmayacak; doktora gerek kalmayacak, şoföre gerek kalmayacak…

O zaman klasik eğitim müfredatına bağlı mesleklerin geleceği de riskli durumu düşüyor değil mi?

Zaten Doç. Dr. Selçuk Özdemir’i tespitiyle, dünyada işsizlik artık ‘geçici’ bir durum değil.

Bu nedenle bilişim ile üretim becerileri kazandırmaya yönelen bir sistem ve eğitim üzerinde çalışmak lazım. Para artık burada; klasik meta ithalat-ihracat rakamları değil, know-how, ar-ge, yüksek teknolojikler gibi faaliyet değeri üzerinden ülkelerin ticaret zenginliği belirleyici olacak.

Bu konunun piyasalara yansımasına örnek olarak dünya zenginler listesine giren Bill Gates’i örnek verelim;

Adam lise -2 seviyesindeyken, bilgisayara ‘yazılım’ kodluyor. Ardından bugün dünyanın en zengin insanlarından biri oluyhor.

Başka örnekler verelim:

Akıllı telefonlara yüklenen uygulamaların sahibi şirketler bile 30-40 milyar dolardan konuşmaya başlıyor.

Demek istediğimiz şu, dünyanın en büyük marka değerleri bu kod-yazılımları üzerinden büyüyor. Biz de buna uygun eğitim ve üretime dönüşen girişimci zekâsına sahip bireylerin yetişmesi gerekli.

Sonuç olarak, biz bu kod-yazılımlarıyla ilgili eğitim müfredatının başlamasına ve Manisa örneğindeki ‘KodlaManisa’ projesinin ilerletilmesine büyük önem veriyoruz.

Hatta hatta, bizim bir hayalimiz, lise düzeyinde bu konunun ciddiyetle ele alınması ve sınıflar açılması, bilgisayar ve yazılım konularında yetkin isimlerle ders görmeleridir.

Ah keşke köy okullarına bile bu dersleri götürebilsek…

Ne demiştik, ‘dünya, matbaanın bulunmasından sonraki aynı güçte bir büyük değişime sahne olacak...’ dememizin bir nedeni de budur;

Matbaayı ıskaladık, bari geleceğimizi kurtaralım!