Birey olmak kişisel olarak hak ve özgürlük alanlarını olduğu anlamına gelirken, bazı kişiler tarafından yönlendirilmek ya da baskı altında tutulmak çoğu zaman kabul edilemeyecek kadar ağır bir şiddettir. Herkes kendi sınırlarını bilmelidir ve sınır çizmek; herkes için geçerli olmalıdır. Özel alanlar ve özel bölgeler.. Kişinin kimsenin dahil olmadığı sınırları olmalıdır ancak günümüzde bu pek mümkün olmayabilmektedir. Biz sınır çizmeyi hep başkalarına “dur” demek olarak algılıyoruz oysa başkalarının hayatına müdahale etmemek, başkasının adına karar almak, onun adına savaşmamak, aşırı fedakarlıktan kendimizle ilgili sınır sorununa örneklerdir.
Gary Lundberg ve Joy Lundberg Her Şeyi En iyi Yapmak Zorunda Değilim* adlı kitaplarında sınır koyma için: “Kendi değer sisteminize güçlü ve rahat bir inanca sahip olmak, seçenekleriniz olduğu ve düşünceleriniz, inançlarınız ve eylemleriniz için sorumluluk almanız gerektiği anlamına gelir.” Der.
Sınır tipleri:
Fiziksel sınırlar
Kişisel bir alana sahip olma ihtiyacı, ne kadar temas edilmek istediğiniz, dinlemek, yemek yemek gibi yaşamsal gereklikleriniz fiziksel sınırlarınızı belirler. Fiziksel sınırlarınızı aşağıdaki cümlelerle ifade edebilirsiniz:
“Öpüşmekten hoşlanmıyorum, tokalaşmaya ne dersin?”
“Çok acıktım, yemek yemem lazım.”
“Yorgunum, oturmam gerekiyor.”
“Bana bu şekilde dokunmanı istemiyorum.”
Duygusal sınırlar
Duygusal kapasitenizin, enerjinizin ne durumda olduğunu, ne kadarını birileriyle paylaşıp, ne kadarını kendinize saklamak istediğinizi duygusal sınırlarınız çizer.
“Zor bir dönemden geçmene çok üzüldüm. Fakat sana aradığın desteği verebilecek kadar kendimi iyi hissetmiyorum. Bu konuyu başka zaman tekrar konuşabilir miyiz?”
“Şu an konuşabilecek durumda değilim.”
“Seninle şu konuda dertleşmek istiyorum. Beni dinleyebilecek konumda mısın?”
“Duygularımı paylaştığım zaman beni eleştirmeni saygısızca buluyorum.”
Zamansal sınırlar
Zamanımızı nasıl harcayacağınız sizi ilgilendiren bir konudur. İş yerinde, okulda ve özel yaşantıda zamansal sınırlar çekmek tamam olduğunuzdan fiziksel, ruhsal ve zihinsel olarak daha fazlasını vermemizi engeller.
“Bu hafta sonu çalışmak için uygun değilim. Hafta içi yapabileceğim bir zaman aralığı bulabilir miyiz? “
“Davetinize katılamayacağım.”
“Sana bu konuda seve seve yardımcı olurum. Saatlik ücretim…”
Cinsel sınırlar
İzin almak, anlaşmak, tercihlere saygı göstermek ve gizlilik, cinsel sınırların temelini oluşturur.
“Şu an seks yapmak istiyor musun?”
“Seni öpebilir miyim?”
“Hoşuna gidiyor/gitmiyor mu?”
“Seni rahatsız eden bir durum var mı?”
Entellektüel sınırlar
Düşüncelerinize, hayallerinize, bilgi birikiminize karşı beklediğiniz saygı ve anlayış entellektüel sınırınızdır. Saygı göstermek, saygı görmeyi beklemek ve diyaloğa açık olmak entellektüel sınırların temelini oluşturur. Aynı zamanda, kendi fikirlerinizi ne şekilde, ne zaman, kimlerle paylaşacağınız da sizin sınırınızdır.
“Fikirlerime katılmadığını biliyorum ama bana saygısızlık yapamazsın.”
“Bu konuyu şu an konuşmak bizi iyi bir yere götürmüyor. Başka zaman konuşmaya ne dersin?”
Materyal sınırlar
Somut olarak sahip olduğunuz tüm mal varlığınızı ne koşullarda paylaşacağınıza veya paylaşmayacağınıza materyal sınırlarınız karar verir.
“Sana daha fazla borç para veremem. Başka ne şekilde yardımcı olabilirim?”
“Benden istediğin o elbiseyi alabilirsin, ama haberin olsun Cuma günü geri ihtiyacım olacak!”