Sevgili okuyucularım;
Bu yazımı okumaya başladığınız, 2022’nin 24 - 25 Mayıs tarihlerinde;
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Filistin'e ve İsrail'e bir ziyaret
gerçekleştirecek. Bu ziyaret Dışişleri Bakanı düzeyinde Türkiye'den İsrail'e
15 yıl sonra ilk ziyaret olacaktır. 2010 yılında Türkiye ve Filistin Dışişleri
Bakanları başkanlığında tesis edilmiş bulunan Ortak Komite’nin ikinci
toplantısına başkanlık etmek üzere Filistin’i 24 Mayıs 2022 tarihinde
ziyaret edecektir. 25 Mayıs 2022 tarihinde İsrail’i ziyareti, İsrail Dışişleri
Bakanı ve çiçeği burnunda Başbakan olması beklenilen, Yair Lapid’le bir
araya gelerek, ikili ve heyetler arası görüşmeler yapması bekleniliyor.
Görüşmelerde İsrail’le ikili ilişkilerimizin yanı sıra bölgesel ve
uluslararası konular hakkında görüş alışverişinde bulunulması bekleniyor.
Özellikle de, bu ziyaret çerçevesinde, Filistin Dışişleri Bakanı Riyad Malki
ile ikili görüşmeler gerçekleştirmesinin akabinde Filistin Devlet Başkanı
Mahmud Abbas’la da bir araya gelmesi bekleniyor.
ABD ve GÜNDEME TAŞINAN DAĞ YAHUDİLERİ;
23 Mayıs'ta ABD'nin Azerbaycan Büyükelçisi Lee Litzenberger ve
İsrail'in Azerbaycan Büyükelçisi George Dick, ile birlikte, GUBA'daki Kızıl
Kent'i ziyaret ediyorlar. Azerbaycan'daki ABD Büyükelçiliği'ne göre, bu
proje Yahudi Cemiyeti ve Haydar Aliyev Fonu ile birlikte düzenleniyor.
ABD Kafkasya bölgesinde geliştirmek istediği ve Dağ Yahudileri
üzerinden yeni bir oluşumun ilk adımlarını atıyor. Azerbaycan'ın çok
kültürlülük geleneğinin zenginliğine dayanan projenin yerel kültürel
gelenekleri güçlendireceği hedeflense de: Bu topluluğun kültürü ve tarihi
hakkındaki farkındalığı da artıracak. Aynı zamanda bu faaliyetlere destek
verilmesi turizmi artırarak yerel gelirlerin artmasına yardımcı olacağı
belirtiliyor. ABD, Büyükelçisi Dick'e göre, “İsrail ve ABD, dünyanın en
büyük Yahudi cemaatine sahip ülkesi olan Azerbaycan dağ Yahudilerinin
Kültürel, geleneklerini koruyacak bir yer yaratmak için proje uygulamasını
müşterek el ele sürdüreceklerdir.” Diyor.
"Bu ortak proje, ABD yardımı, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı
(USAID) tarafından Azerbaycan heyeti aracılığıyla sağlanmaktadır.
Azerbaycan'daki Yahudiler tarafından sağlanan barış ve birlikte yaşamayı
hedeflemektedir.
ABD Kültürel ilgiye ek olarak, Azerbaycan’ın GUBA Şehrindeki Ermeniler
tarafından soy kırım amacıyla yarattıkları katliamdaki Toplumezarlıklarda
yatan Dağ Yahudilerinin haklarına saygı olarak Soykırım müzesini ziyaret
ederek bir görüş açıklaması yapsaydı ! Olmazmıydı?
1998'den itibaren, Azerbaycan’da USAID, tarım ve turizm sektörlerine
odaklanarak ülkede özel sektörün gelişimine yatırım yapmıştır. Projeye ek
destek İsrail Büyükelçiliği, Haydar Aliyev Fonu ve yerel Dağ Yahudi
Cemaati tarafından sağlanacak olmasıdır.
Yahudiler tarafından inşa edilen ve yerleşilen Guba, Kızıl Şehir,
Azerbaycan'ın en aktif ve faal Yahudi cemaatini temsil etmektedir. Son 200
yılda büyük siyasi değişimlere tanık olan topluluk, kendine özgü kültürel
kimliğini hem korumuş hem de geliştirmişlerdir. Azerbaycan Devleti
vatandaşlıklarında hiçbir ayrıma tabi tutulmamışlardı.
İyi, güzel de bu dağ Yahudileri dedikleri Guba ve çevresine yaşayan
insanlar, Azerbaycan halkı içerisinde ayrımcılığa tabi tutulduklarını bu
güne kadar söyleyen hiç çıktımı? Cevabını peşinen söyleyeyim, hayır. Bu
insanlar Azerbaycan’daki her vatandaş gibi, “Vatandaşlık haklarına”
sahiptirler.
Hani derler ya, “Düğün değil, Bayram değil, eniştem beni niye öptü.”
HATIRLATMA OLSUN; Çarlık Rus Subaylarının ifadelerine göre, Dağ
Yahudilerinin temel özellikleri, korkusuzluk, zıtlık, kurnazlık, dikkat ve
düşmandan korunma yeteneğine sahip topluluk. Bu özellikleri göz önünde
bulunduran Çarlik, 1853'ten başlayarak, Kafkasya'da savaşan atlı
alaylarında en az altmış Yahudi'ye sahip olmak geleneğini doksan kişiye
çıkartarak sürdürmüştü.
Çarlık; Dağ Yahudilerinin kahramanlığına ve onların Kafkasya'da
kazanılan savaşların, “ Sarıkamış hareketindeki rolleri dahil,” katkıları
nedeniyle, savaşın sonunda, yirmi yıllık bir süre için vergi ödemekten muaf
tutuldular ve Rusya topraklarında serbest dolaşım hakkını tanıdılar.
TARİHE BAKILDIĞINDA;
İbrahim ve oğulları İshak ve Yakup, uzun zaman Kafkasya'ya
yerleşmiş ve dağ Yahudileri olarak adlandırılan Yahudilerin yarı-etnik
gruplarından oluşan özel bir kategori sayılıyorlardı. Tarihsel kültürel
isimlerini koruyarak, şu anda İsrail, Amerika, Batı Avrupa ve Rusya'ya
yerleşmiş konumdadır.Yahudiliği kök salmış dağ Yahudileri. Kafkasya'dan
Dinyeper'e kadar bu gün, Dağ Yahudileri toplam sayısı yaklaşık yüz elli bin
kişidir. Bunlar, Yahudi ve Kafkas geleneklerin oldukça kompleks ortaklığı
bir kültürel yaşam sürdürmektedirler.
Dağ Yahudilerinin kökeni ve Kafkasya'ya yerleşmeleri; Dağ Yahudilerinin
Orta Çağın başlarında İran'dan ya da İslami fetihler sebebiyle Bizans
İmparatorluğu istila etmelerinden başlayan göçlerle. Kura nehrinin sol
yakasında Albanya'ya yerleşen Yahudiler kuzeylerindeki Kıpçak Hazar
Kağanlığıyla temasa geçerek. Yahudi cemaatlerini koruması istenmiştir.
Dağ Yahudileri kuzeye doğru hareket etmiş Oğuz Türklerinin yerleşim
yerlerini tercihen, İran'dan gelen Yahudilerle. Orta Çağın sonuna gelindiğin
de ise, Gilan Yahudileri Oğuz Türklerinin bölgesine kabul edilerek
yerleştiler. Bu çağda Dağ Yahudileri Akdeniz Yahudileriyle ekonomik ve
kültürel bağ kurdular. SSCB oluşumu, Sovyetleşme sürecinde tarımcılık ve
kumaş ticaretini meslek edindiler. Bazı aileler, Safevi Devleti'nden ayrılan
Kuba Hanı Huseyn Ali'nin yayınladığı emirle, mülk sahibi olmayı hak
kazandılar.
1926 Sovyet nüfus sayımına göre toplam 30 Bin, Yahudi nüfusunun
çeyreğini oluşturan 7500 Dağ Yahudi’si mevcuttu. Sovyetler Birliği'nin son
dönemlerindeki Dağ Yahudilerinin nüfusu tam olarak bu nedenle
bilinmektedir. Bu Yahudiler Sovyetlerin (antisemitik) Yahudileri tehlikeli
ve nefret edilesi kimseler olarak görmeleri açısından, İran’dan gelmeleri
sebebiyle kendilerini, “TAT” olarak tanıttılar. Gerçekte, Tat halkıyla Dağ
Yahudilerinin aynı kökten gelmesi gerçek dışıdır.
Dağ Yahudileri bugün Azerbaycan'daki Yahudi toplumu içindeki önemli
grubu oluşturmaktadır. Tat dilinin belirgin bir lehçesi olan ve Cuhuri denen
bir dil konuşmaktadırlar. Bu dile Yahudi Tat’ça sı, da denir. Nüfusun
çoğunluğu birden fazla dil bilmektedir; Cuhuri dilinin yanı sıra Azerbaycan
dili ve Rusça da konuşmaktadırlar.
RUSYA – UKRAYNA Savaşı sonrası ABD Kafkasya’da bahar havası
esmektedir. Haydi hayırlısı olsun diyelim.
Selahattin Pınar tarafından bestelenen şarkı.1912 ve 1974 yılları
arasında yaşamış olan Fuat Edip Baksı, 19-20'li yaşlarda bir rüya görür.
Uyandığında şu sözleri yazar .
“Bir bahar akşamı rastladım size / Sevinçli bir telaş içindeydiniz / Derinden
bakınca gözlerinize / Neden Başınızı öne eğdiniz.” Diyor.
Umarım kimsenin başı öne eğilmez.
Sağlıklı yaşayın, sağlıcakla kalın.