Türkiye’ de dört-beş yıl öncelerinde Ulusal Akıllı Şehirler Stratejisi ve Eylem Planı hazırlanmıştı; buna göre ülkemizde 2023 yılına kadar 7 coğrafi bölgede akıllı şehir teknolojilerini üreten akıllı bölgeler ve Ar-Ge merkezleri kurulacaktı.

Bu AR-GE Merkezleri yerel ve milli anlamda şehrin ‘bilişim-yönetişim’ sürecindeki üretim patentlerinin gelişimini de sağlayacaktı.

Manisa’da bu süreç nasıl işliyor, emin değiliz. Biliyorsunuz Manisa trafiği çok kalabalıklaştı; okullar açılınca bariz bir şekilde bu yoğunluk arttı; özellikle servis vasıtaları yanında trafik akışını bozan 2. Sıra park yerleri dahil caddelerde sıkışıklık arttı.

Doğaldır ki araç sayısının artışı bunda etkilidir.

Ama yalnız Manisa’ da değil, ülkemizin birçok yerinde Hükümetin Akıllı Şehir Stratejilerinin uygulama sahasında yeterince gelişme sağlanamadığını görüyoruz.

Bu işler sadece UKOME gibi benzer belediye kuruluşlarıyla olmaz.

Bizim esas değinmek istediğimiz konu şudur: Teknik gelişim ve verimlilikte organizasyonel davranış ile Akıllı Şehir Projelerinin bir ilgisi var mıdır?..

Mesela ‘Akıllı Şehirler’ planlanırken enerji politikaları, risk analizleri devreye girer-girmeli!. (Şehirlerimizde bu planlar hazır mı?)

Örneğin günümüzde doğalgaz boru hatları döşeniyor değil mi; yakın gelecekte Hidrojenle çalışacak otomobil ve enerji santralleri için projelerin hazırlandığını biliyor muyuz? Yani boru hatlarında hidrojen taşımacılığına uygun üretim ve dağıtım sisteminin şimdiden planlanmasının ne kadar önemli olabileceğini düşünsek iyi olmaz mı?

Bunlar için nasıl plan hazırlayacağız?

Örneğin afet karşısında bilgisayar ağı sistemlerinizin verileri güncelleyip-güncellememesi; olaya müdahalenin zamanlama ve yöntemi ‘risk analizleriyle’ farklı yönlerden detaylandırılıp-bitirilmesi nasıl sağlanacak?

Risk unsurlarına göre verilecek karşılıklar, sağlık sistemleri ve lojistik imkânlar, iletişim, su ve besin tedarik zinciri; güvenlik ve sığınak alanları, alternatifleriyle önceden bilimsel olarak planlanıyor mu?

Var mı Belediyelerimizde böyle bir çalışma?…

Diyeceksiniz ki, ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ var!’

Buna göre bakanlıklarla yerel teşkilatların uyumlu çalışması gerek. Neler yapılabilir; mesela Akıllı Şehirlerin altyapısında kullanılacak bilişim araçları var; Akıllı kilitlerden manyetik kartlara; optik okuyuculardan ultra-gelişmiş kamera sistemlerine… Chiplerden enerji modüllerine bir sürü şey.

Bunlar hazırlanıyor mu? Bunlar değerlendirilirken, verimlilik yanında Risk Analizleri iyi planlanmalı.

Manisa için soralım; böyle bir çalışma var mı?

Örneğin bir yatırım için şehrin aksı, nüfus yapısı, imar durumu, eğitim ve mesleki yeterlilik, ulaşım, su kaynakları, tarımsal üreteim, sanayi atık yönetimi gibi politikalarınızda ‘Akıllı Şehir’ stratejileriniz var mı?

Bir örnek vereyim.

Sanayiye İzmir’den gelen işçi otobüslerinin sayısının azaltılması ya da Manisa’da hafif raylı sistemin kurulması için neler yapılıyor…

Bunu şunun için söylüyorum; geçenlerde bir organize sanayi bölgesinde insan kaynaklarında çalışan birisiyle konuşuyoruz. OSB İzmir’e tren yolunu bağlayan raylı sisteme sahip. ‘İşçiler neden bu yolu kullanmıyor sanki!’ dedi…

‘Beyefendi’ dedim, ‘işçilerin sözleşmelerinde işe trenle gidiş-geliş saatlerinde gecikme veya kaza durumunda sigorta gibi düzenlemeler yaptınız mı?’ dedim; ‘Bakınız iş kanununa.. ‘

Bilmiyor!...

Buna göre bir adım daha gidelim…

Yani gelelim ikinci konuya.

Amerika filmlerinde görmüşsünüzdür, kaza, afet ya da savaş gibi durumlarda, ya da genel olarak riskli bir ‘karar aşamasında’ yönetici başkanlığında değerlendirmeler yapılır. Olayın byüklüğüne göre askeri, polisi, yetkili kurumları vardır, ihtiyaca göre dışarıdan insanlar çağrılıp bilgi istenir; bilim insanları oradadır; durum her yönüyle tartışılır. Oraya katılan insanların söz söyleme ve sorun’un tanımlanması ve çözüme ilişkin fikirlerini rahatlıkla söyleyebilme güvenleri vardır…

Bizde ise güncel hayatta görürsünüz; aynı kamu dairesinde, bürokraside, ‘nasıl olsa birisi bu işe bakar,’ diyerek sorumluk iyi tanımlanmaz, hatta aynı katta bile olsalar, bir bölümden diğerine yazışmalar ‘bilgi-evrakla’ aktarılır.

İşte biz Akıllı Şehir Stratejileri içerisinde uzmanların görüş ve düşüncelerine saygı, çözüme odaklanma, zamanı iyi kullanma ve etkin yönetişim konularının da planlanması gerektiğini düşünüyoruz.

İşte bu bir zihniyet ve organizasyon konusudur.

Akıllı Şehir Strateji içersinde 'yönetişim' kavramının da olması gerektiğini düşünüyoruz.