Başrollerini Sam Worthington, Lily Rabe, Stephen Tobolowsky’nin paylaştığı 2019 yapımı film, ‘Makinist’ ve ‘Sibirya Ekspresi’ filmlerinin yönetmeni Brad Anderson tarafından çekilen gerilim türü bir filmidir.
Filmin konusu
Ray Monroe, eşinin ve yaralı kızının acil serviste ortadan kaybolmasının ardından panik içinde onları aramaya koyulur. Onları ararken hastanenin bir şey gizlediğine inanmaya başlar.
Gerilim türü sevenler için oldukça başarılı bir yapım.
Film, tek mekanda geçmesine ve serim kısmında, “normal olarak” ağır ilerlemesine rağmen son ana kadar soluk soluğa kendini izlettiren filmlerden biri olarak karşımıza çıkıyor.
Filmin düğüm kısmından itibaren izleyiciye finalde ne olacağına dair tahmin yürütmesi adına malzeme veren ve şüpheye düşüren ancak sonunun tahminlerden ötesinde olan bir filmle karşımıza çıkıyor.
Klişe ama başarılı
Tahmin edilebilir ya da klişe bile olsa bazı şaşırtmalarla beklenilenden daha etkileyici bir final yapmasıyla Fractured, adını ‘finaliyle izleyiciyi şaşırtan filmler’ listesine yazdırıyor.
Finali hakkında tahmin yürütmemizi sağlayacak bir sürü materyal sunuluyor film boyunca fakat final sahnesiyle tüm tahminler çürütülüyor. Klişeler içerisinde kendine yer etmiş ve iyi işlenmiş bir gerilim filmi çıkmış ortaya. Yönetmen bunu senaryodan çok oyuncular ile başarmış diyebilirim.
Hikaye, baş kahraman Ray’ın (Sam Worthington) mücadelesi ile şekilleniyor ve belirleniyor. İzleyici onun gözünden izliyor, merak ediyor ve bir sonuca varıyor. Filmi bitirdikten sonra ise bir süre yerinden kımıldamıyor ve sindirmeye çalışıyor.
Film hakkında 2 zıt görüş var
Film hakkında iki görüş mevcut. Biri, herkes gerilim unsurunun çok iyi işlendiği ve filmin sonuna kadar tahmin edilmesine rağmen yüksek tempoda ilerlemesi ve merak duygusu uyandırması. Bir diğer görüş ise, senaryonun çok zayıf kalması ve filmin klişelerle dolu olması.
