Türkiye’deki gübre fiyat artışının dünya genelindeki artışlardan çok daha fazla olduğunu belirten CHP Manisa Milletvekili, Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu DAP gübresinin fiyatı dünyada yüzde 41 artarken bizde yüzde 250 arttığını söyledi.

Tarımsal maliyet içerisinde önemli yer tutan gübre, mazot ve zirai ilaçlara gelen zamlar tarımsal üretimi olumsuz etkilediğine dikkat çeken Bakırlıoğlu maliyeti düşürmek isteyen çiftçi daha az gübreleme ve ilaçlama yapmak zorunda kaldığını vurguladı.

Türkiye’deki Gübre Fiyatı Artışı Daha Fazla

Tarım ve Orman Bakanının bütçe görüşmelerindeki bir soruya verdiği yanıtta gübre fiyat artış oranını yüzde 342 olarak açıkladığını hatırlatan CHP’li Bakırlıoğlu dünya’daki ve Türkiye’deki gübre fiyatlarındaki artış oranlarını paylaştı.

Taban gübresi olarak ta bilinen DAP gübresinin ton fiyatı 4.000 liradan 14.000 liraya,

3.600 lira olan ÜRE gübresi 12.000 liraya,

yüzde 26 CAN gübresinin fiyatı 1.380 liradan 12.178 liraya kadar çıktı.

TBMM Araştırma Merkezinin benim için yaptığı araştırmaya göre;

DAP gübresinin fiyatı dünyada yüzde 41 artarken bizde yüzde 250 arttı.

ÜRE gübresinin fiyatı dünyada yüzde 122 artarken bizde yüzde 230 arttı

MAP gübresinin fiyatı dünyada yüzde 38 artarken bizde yüzde 100 arttı

Amerika’da bir yılda

DAP’ın ton fiyatı 615 dolardan, 919 dolara ( yüzde 49)

ÜRE 483 dolardan, 901 dolara (yüzde 87)

MAP fiyatı 690 dolardan 955 dolara (yüzde 38) yükselmiş. 

 

 

Gübrede Dışa Bağımlıyız

Gübrede tamamen dışa bağımlıyız. Hem hammadde hem de gübre ithalatı yapıyoruz. Ülkemizdeki fiyat artışlarının bir tek nedeni var o da Türk Lirasının dolar karşısında aşırı değer kaybetmesidir.

Yani dünyada gübre fiyatları hiç artmamış olsa bile dolardaki yükseliş yüzünden gübre fiyatları yine de ikiye katlanacaktı.

Bazı gübre firmaları fiyatları düşürdüğünü açıklasa da özellikle tahıl ekiminde bu gübrelerin çoğunluğu kullanıldı. Yani bugün gübre fiyatlarının birazcık düşmüş olmasının çiftçiye hiç bir yararı olmadı.

Türkiye olarak tarımsal üretim için yılda ortalama 6.3 milyon ton gübre kullanıyoruz ve bunun 5,4 milyon tonunun yani yüzde 85’ini ithal ediyoruz.

Gelen Zamlar Gübre Kullanımını Azaltıyor

Dolar kuru aşırı arttığı yıllarda gübre fiyatlarının zamlanması yüzünden gübre kullanımı da azalıyor. Örneğin 2017 yılında 6,7 milyon ton olan gübre kullanılmış, yine döviz krizinin yaşandığı 2018 yılında 5,4 milyon tona düşmüş.

Uzmanlar bu yıl gübre tüketiminin daha da azalacağını belirtiyorlar.

Dünyada gübre ve emtia fiyatlarının arttığı doğru ama bize yansıması çok daha fazla. Çünkü hem fiyatlar hem de dolar kuru yükseliyor bu yüzden fiyatlar katlanarak artıyor.

İlaç ve mazotta da durum farklı değildir.

Zirai ilaç fiyatları yüzde 100 ila yüzde 400 arasında artmıştır.

Geçen yıl mart ayında 6,54 lira olan mazot fiyatı bu gün 23,59 liradır. Gelen zam oranı % 260’tır.

Zamların Asıl Nedeni Döviz Kurundaki Yükseliş

Bunun tek sorumlusu ülkeyi artık yönetemez hale gelen AKP iktidarıdır.

Ben ekonomistim diyen Recep Tayyip Erdoğan’dır.

Türk Lirasının aşırı değer kaybetmesi, döviz kurunun yükselmesi ile iğneden ipliğe her şeye zam gelmiştir. Tamamen ithalata bağımlı olduğumuz gübre, zirai ilaç ve mazot fiyatları da katlanarak artmıştır.

Yeni Tarım ve Orman Bakanı ekilmedik bir karış toprak kalmasın diyor ama bu fiyatlarla çiftçinin nasıl ekeceğinden bahsetmiyor.

Tarımsal Destekler Artık Yetersiz Kalıyor.

2020 yılında buğday arpa, çavdar dışında hiçbir üründe gübre desteği artırılmamıştır. 8 lira olarak kalmıştır.

Dekara 17 lira mazot, 8 lira gübre desteğinin bir anlamı kalmamıştır artık. Çünkü bu destekle bir kilo gübre, bir litre mazot alınamıyor artık.

Tarım bu ülkenin geleceğidir.

CHP olarak tarımda üretkenliğin artırılması, üretici emeğinin karşılığının alınması ve gelirin daha adil paylaşımı için tarım sektörü destekleri artırılmasını sağlayacağız. Desteklemeler çiftçinin maliyetini azaltacak ölçüde olacaktır. HABER MERKEZİ

 

Editör: TE Bilisim