Ortadoğu’da İsrail-İran savaşı derinleşirken, bölgedeki en stratejik geçiş noktalarından biri olan Hürmüz Boğazı ile ilgili kritik bir adım atıldı. İran, ABD'nin nükleer tesislere yönelik saldırısının ardından güvenlik gerekçesiyle Hürmüz Boğazı’nın kapatılmasına meclis düzeyinde onay verdi. Ancak bu kararın yürürlüğe girmesi için İran Milli Güvenlik Konseyi’nin nihai onayı gerekiyor.
22 Haziran 2025 tarihinde İran Meclisi, boğazın kapatılması yönündeki teklifi oy çokluğuyla kabul etti. Kararın uygulanması halinde, küresel petrol arzının yaklaşık yüzde 20’sinin geçtiği boğaz fiilen kapanacak. Bu durum, enerji fiyatlarında ciddi dalgalanmalara ve küresel ekonomik dengelerin bozulmasına yol açabilir.
Hürmüz Boğazı nerede ve neden önemli?
Hürmüz Boğazı, Umman Körfezi ile Basra Körfezi’ni birbirine bağlayan dar bir geçittir. Kuzeyinde İran, güneyinde Umman yer alır. Stratejik önemi, dünya petrolünün beşte birinin bu boğazdan taşınmasından kaynaklanıyor. 2022'den Mayıs 2025’e kadar günlük ortalama 17.8 milyon varil petrol bu güzergâhtan geçti. Boğazın kapanması, Körfez ülkelerinin petrol ve sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ihracatını ciddi şekilde sekteye uğratabilir.
Hangi ülkeler etkilenecek?
Hürmüz Boğazı’nın kapanması durumunda doğrudan etkilenecek ülkeler arasında Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, Irak, Katar ve Bahreyn bulunuyor. Bu ülkeler, enerji ihracatlarının büyük kısmını deniz yoluyla bu boğaz üzerinden gerçekleştiriyor.
Boğazın kapatılması dolaylı olarak Çin, Hindistan, Japonya, Güney Kore, Tayvan, Singapur ve Endonezya gibi enerji ithalatına bağımlı ülkeleri de sarsacak. Ayrıca, ABD, Birleşik Krallık, Avrupa Birliği ülkeleri ve Türkiye gibi küresel aktörler de artan petrol fiyatları nedeniyle ekonomik baskı altına girebilir.
Dünyadan tepkiler peş peşe geldi
Avrupa Birliği’nin en üst düzey diplomatı Kaja Kallas, yaptığı açıklamada Hürmüz Boğazı’nın kapatılmasının son derece tehlikeli olduğunu belirterek, “Misilleme ve savaşın tırmanması endişeleri çok büyük. Bu adım kimse için iyi olmayacak” ifadelerini kullandı.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ise Çin’e çağrıda bulunarak, “İran böyle bir adım atarsa bu Çin için ekonomik intihar olur. Pekin’in bu kapatma girişimini engellemesi gerekiyor” dedi.
Türkiye'den ilk açıklama: Spekülasyonlara itibar etmeyin
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, Hürmüz Boğazı ile ilgili senaryoların detaylı şekilde değerlendirildiğini belirtti. Şimşek, “Artan jeopolitik gerginliklerin ekonomimize etkilerini çok boyutlu olarak analiz ediyoruz. Kurumlarımız güçlü bir eşgüdüm içinde gereken tedbirleri hızlı ve kararlı şekilde almaya hazırdır” ifadelerine yer verdi.
Ayrıca Şimşek, spekülatif söylemlere karşı da uyarıda bulunarak, “Hürmüz Boğazı’nın kapanması durumunda yapılan ekonomik spekülasyonlara lütfen itibar etmeyiniz. Programımız, ekonomimizin şoklara karşı direncini önemli ölçüde artırdı” dedi.
Sonuç: Kriz derinleşebilir
İran'ın Hürmüz Boğazı’nı kapatma tehdidini bu kez resmiyete taşıması, enerji piyasalarında tarihi bir kırılmanın eşiğine gelindiğini gösteriyor. Nihai kararın verilmesi halinde sadece bölge değil, dünya ekonomisi yeni bir krizin içine sürüklenebilir. Gözler şimdi Tahran’da, İran Milli Güvenlik Konseyi’nin vereceği son kararda