İftar vaktinde ezanın okunmasıyla birlikte bir anda aşırı su tüketilmeye çalışıldığını ifade eden Uysal, bu durumun hazımsızlığa yol açtığını vurgulayarak, “Bu nedenle aşırı su tüketiminden kaçınmak gerekiyor. Yoğun beslenme sonrası sıvıyla mideyi doldurmaktan dolayı evet hamızsızlık şikayetleri daha fazla oluyor. Asıl amacımız iftardaki su tüketimini 1-2 bardakla sınırlandırıp iftar sonrasında sahura kadar olan geçen sürede tamamlamak olmalı” dedi.

Diyetisyen Ceyna Uysal, Ramazan ayında beslenme konusunda açıklamalarda bulundu.  Uysal, Ramazan ayında beslenme alışkanlığının değiştiğini söyledi.  Oruç tutacak olanların sahura önem vermesi gerektiğini belirten Diyetisyen Ceyna Uysal, dengeli bir sahur menüsü olması gerektiğini söyledi. Özellikle sahurda tuz tüketiminden kaçınılması gerektiğine vurgu yaptı. Uysal, “Ben sahurda genelde sevenlere kefir öneriyorum. Mutlaka 1-2 dilim az tuzlu beyaz peynirimiz, mutlaka bir yumurtanız günlük tokluğunuza destek sağlayacak. Az tuzlu zeytinse evet. Mutlaka ceviz, bademle desteklenecek bir menümüz. Ve yanında mutlaka tam buğday ekmeğimiz. Söğüş sebzelerimiz, uygun meyvelerde olabilir. Dengeli bir sahur menümüz” dedi.

ANA YEMEĞE GEÇMEDEN ÖNCE MOLA VERİLMELİ

Hazımsızlık sorunun genelde iftar vaktin aşı su tüketiminden kaynaklandığını açıklayan Uysal, “İftar vaktinde ezanın okunmasıyla birlikte bir anda aşırı su tüketmeye çalışıyoruz. Bu durum hazımsızlığa yol açıyor. Bu nedenle aşırı su tüketiminden kaçınmak gerekiyor. Yoğun beslenme sonrası sıvıyla mideyi doldurmaktan dolayı evet hamızsızlık şikayetleri daha fazla oluyor. Asıl amacımız iftardaki su tüketimini 1-2 bardakla sınırlandırıp iftar sonrasında sahura kadar olan geçen sürede tamamlamak olmalı. İftarda çorbanın ardından ana yemeğe geçmeden önce mola vermek ağır beslenme modelinin önüne geçiyor. Bu durum hazımsızlık durumuna da engel oluyor. Hurmayla ya da zeytinle orucumuz açtık, suyumuzu tükettik. Çorbadan sonra bir bekleme mesafemiz 10-15 dakikalık süre aslında bizi hem sindirim şikayeti açısından hem çok yoğun beslenmemiz açısından bir denge sağlayacaktır” dedi.

AĞIR TATLILAR TÜKETMEK SAĞLIK SORUNLARINA YOL AÇIYOR

 İftar vakti ağır tatlılardan uzak durulması gerektiğini aktaran Uysal, “İftarda ağır tatlılar tüketmek kan şekeri ve tansiyon gibi sağlık sorunlarına neden oluyor. Şerbetli tatlılara alternatif olarak daha hafif olan, sütlü tatlıları tüketmek gerekiyor.  Ramazan ayında iftardan sonra mutlaka bir meyve tüketin diyoruz. Meyve gibi daha hafif karbonhidratlarla kapatmakta fayda var. Tatlı isteğinde zaten hurma büyük özellik sağlayacak. Hurmanın yanına bir süt grubu, hurma yanında bir ceviz ya da badem, fındık tarzı engin bir beslenmeyle dengelersek aslında isteklerimizi yavaş yavaş açığını kapatırız” dedi.

KAFEİN ALIMINA DİKKAT EDİLMELİ

Uysal, İftar sonrası çay ve kahve tüketimine de sınır getirilmesi gerektiği konusunda uyardı. Uysal, “Biraz da kafein alımına dikkat edilmelidir. Çünkü yeterli sıvıyı alamıyoruz, yeterli su içemiyoruz. Siz bu açığı sürekli çay, kahve ile iftar sonrası kapatırsanız bir sıvı açığımız olacak. Özellikle ödem problemleri çok fazla görülebiliyor” diye konuştu. CÜNEYT HASÇELİK

Editör: TE Bilisim