Oruç tutarken en çok yapılan hataların başında yeterli sıvı alınmaması olduğunu belirten Altın, “Buna bağlı tansiyon düşüklüğü başta kalp olmak üzere beyin, böbrek gibi organların kanlanması etkilenebilir; ayrıca kanın sululuk oranı azalıp kan daha koyu bir hale gelebilir. Bu durum kalp hastalıklarına yatkınlığı olan hastalarda kalp krizi, inme veya böbrek yetmezliği gibi olumsuz sonuçlara neden olabilir. Bu nedenle iftar ile sahur arası dönemde yeterli sıvı tüketimine dikkat etmek gerekir. Su tüketimi iftar ve sahur arasına eşit dağıtılmalı. Yani örneğin bir saat içinde yüksek miktarda sıvı tüketiminin faydası olmayacaktır. Ayrıca özellikle ramazan ayında sıvı alımının azalması göz önünde bulundurulduğunda ter yoluyla sıvı kaybını artırmamak için güneşli ve sıcak ortamlardan ve ağır işlerden sakınılmalı” şeklinde konuştu.
Tuza dikkat
Günlük tuz ihtiyacının sağlıklı bir insanda yaklaşık bir tatlı kaşığı olduğunu söyleyen Altın sözlerine şöyle devam etti:
“Sağlıklı bir insan Ramazanda da günlük tuz ihtiyacını gıdalarla almalı; ancak hipertansiyonu ve kalp yetmezliği olan hastalarda normal hayatlarında uyguladıkları tuz kısıtlamasını Ramazanda da devam ettirmeli. İftarda ya da sahurda tuz tüketimine dikkat etmeli. Turşu, şalgam suyu, konserve gıdalar, salça, ketçap, hardal, soya sosu, peynir, zeytin, soda, tütsülenmiş yiyeceklerin yoğun miktarda tuz içerdiği unutulmamalı.”
Editör: TE Bilisim