Sultan Camisi İmamı olan Ömer Faruk Altunağa, Sultan Camisi’nin nasıl yapıldığından, o dönemde hangi bölümün ne olarak kullanıldığına kadar anlattı. Altunağa aynı zamanda Sultan Camisi’nin günümüzde ne olarak kullanıldığı hakkında da bilgiler verdi.
Sultan Cami İmam Hatibi Ömer Faruk Altunağa,
“Sultan Camii 1522 tarihli, Mimarı Acem Ali olan Mimar Sinan’ın da ustası o dönemin Osmanlı’nın Baş Mimarı Acem Ali tarafından Ayşe Hafsa Sultan validemize bütün öz bütçesiyle yapılmıştır. Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi Yavuz Sultan Han’ın eşi Ayşe Hafta Sultan validemiz Acem Ali’ye yaptırmış. Caminin taşları dökme tuğladan ve kesme tuğladan yapılmış bir camidir. Cami Külliye şeklinde, ilk önce hamamı yapılmıştır” dedi.
Dönemin Taş Mektep'i o dönemin üniversitesi
İnşası başlanırken ilk önce neden hamamın yapıldığını söyleyen Altunağa,
“Buradaki işçiler, çalışanlar abdestsiz oraya taş koymasın diye. Hamamı yapılıyor arkasından cami yapılıyor. Taş mektebi, sübyan mektebi 4-6 yaş dediğimiz Kuran Kursu o dönemde. Daha sonra caminin iç tarafında 47 tane müderrisin ders verdiği matematikten, kimyaya, fizikten, biyolojiye, astrolojiye kadar ders verdiği yerler yapılmış. Yani dönemin üniversitesi” olduğunu belirtti.
O dönemde Külliye’de ders veriliyordu
Altunağa, Sultan caminin yapılış ve mimarisini aynı zamanda kullanım şeklinin ayrıntılarını şu ifadelerle anlattı:
“Camide zaten Külliye şeklinde yapılıyor. Caminin bir bölümünde namaz kılınırken bir bölümünde dışarda bazı dersler, her bir hocanın farklı ders saatleri var. Geliyorlar burada derslerini veriyorlar. 11 tane sınıf var orada zaten. Yan tarafında aşevi olarak yapılmış, yani herkes yemiş aşevinde yoksulu, fakiri, zengini diye ayırt edilmemiş burada oturduğumuz yerde han ve hangah var. Atlar içinde hangah yapılmış, insanlar için han yapılmış. Aşağı tarafta şifahane olarak düzenlenmiş.”
Eskiden şifahane olarak kullanılıyordu şimdi sağlık müzesi olarak kullanılıyor
Şu anda sağlık müzesi olarak hizmet verildiğini vurgulayan Altunağa,
“Şifahane diyoruz oraya, üniversitemiz tarafından orası restore ediliyor ve şuanda müze olarak, sağlık müzesi olarak Türkiye’nin 9 tane müzesinden 1 tanesi burada. Güzellikler hep devam etmiş yani ecdat yaparken Sultan Cami Külliyesi olarak yapmış, her şeyiyle birlikte yapmış. Niçin buraya yapmış? Zamanında burada evler yok ama insanlar biraz daha yukardan Ulu Cami civarından buraya insinler burada şehirleşme oluşsun diye böyle külliye şeklinde yapmışlar. Yani burası her türlü çarşının olduğu ve Hatuniye Cami’sinden, Kurşunlu Han, Muradiye Cami Külliyesi’nden tutun bu civar komple sarayın içinde olduğu için buraya yapmıştır” diyerek sözlerini tamamladı.
