Türkiye denizlerinde pek zehirli balık olmazdı ta ki bundan 7-8 yıl öncesine kadar. Dalış teknesinde sahil güvenliğe ait uyarıcı bir afiş dikkatimi çekti. Gayet güzel ve ilginç bir balık resmi vardı adı Aslan Balığı. Bu balığa kesinlikle dokunulmaması gerektiği ve zehirli dikenleri ile bir insanı felç ederek öldürebilecek kapasitede olduğu yazıyordu. Günün ilk dalışında afişte resmini gördüğüm aslan balığı ile göz göze geldim. Sadece bakıyordu, normalde balıklar kaçar ama o kaçmıyordu. Gel, hadi dokun der gibi korkusuzca öylece duruyordu. Çünkü potansiyelini ve gücünü biliyor, kendine güveniyordu. Bu duruş beni oldukça etkiledi. Biz insanlar olarak öylesi muhteşem canlılarken çoğumuz potansiyelimizin farkında değiliz. Hatta en ufacık bir olay karşında depresyona girip dağılabiliyoruz. Yaradan’ın bize ruhundan üflediğini, bizde ondan bir parça olduğunu unutuyoruz. İşte bunu hatırlayıp idrak ettiğimizde hayat kolaylaşacak. Bu konu ile alakalı Mevlana’nın güzel bir sözü var. Şöyle diyor; ‘’ Sen, sen de kimin misafir olduğunu bilseydin, hiç üzülmezdin’’. 
Not: Aslan Balığı suyun çok derinlerinde ve karanlık yerlerde yaşar. Kıyılarda pek olmaz, bundan dolayı korkacak bir şey yok. 
Sevgiyle kalın