Yaz aylarında artan hava sıcaklıklarına bağlı yaşanan kuraklık sebebiyle Gediz nehri yatağı, yer yer bir adımla geçilecek kadar daralıyor. İçerisinde gördüğümüz küçük balıklar ve su kaplumbağalarının yaşam alanları da beraberinde yok olmaya mahkum.
Bir an önce önlem alınması gerekiyor. Manisa Valisi Enver Ünlü’de geçtiğimiz günlerde kuraklığa dikkati çekerek, tarımsal sulamada vahşi sulamadan vazgeçilmesi gerektiğini vurgulayarak,
“Hem evlerde kişisel kullanım sularının hem de tarımsal sulamanın çok daha dikkatli tasarruflu yapılması noktasında tüm vatandaşlarımızı uyarıyorum. Toprağı çok su ile yoran bitkilerden vazgeçip, tarım sanayide tercih edilen ve konserve üretiminde kullanılan ürünler üretmemiz gerekiyor” demişti.
Kütahya, Uşak, Manisa ve İzmir'den geçtikten sonra Ege Denizi'ne dökülen Gediz Nehri kuraklıkla karşı karşıya. Ege Bölgesinde yaklaşık 1 milyon 200 bin dekarlık bereketli Gediz Ovası’nı sulayan Gediz Nehri, yaz aylarında artan hava sıcaklıklarına bağlı yaşanan kuraklık sebebiyle can çekişiyor.
Manisa’nın şehzadeler ilçesi sınırlarında yer alan Hacıhaliller ve Harmandalı Mahalleleri arasında Gediz nehri yatağı, yer yer bir adımla geçilecek kadar daralıyor. İçerisinde gördüğümüz küçük balıklar ve su kaplumbağalarının yaşam alanları da beraberinde yok olmaya mahkum.
Geçtiğimiz hafta Vali Ünlü Uyarmıştı
Geçtiğimiz hafta çeşitli etkinlikler gerçekleştirilen Çevre Haftası kapsamında makamında açıklama yapan Vali Enver Ünlü’de yaşanan kuraklığa dikkati çekmiş ve vatandaşları su tasarrufu yapmaları yönünde uyarmıştı.
Vali Ünlü, açıklamasında şu ifadelere yer vermişti:
“Bakanlığımızın da bu konuda uygulaması ve tavsiye kararları var. Su tasarrufu başlıkları suyu havayla buluşturup nemi daha az suyla daha fazla tazyik sağlıyor. Sulamada, yine tarımsal sulamada kesinlikle artık vahşi sulamayı terk etmemiz gerekiyor. Daha az su isteyen, ekonomik anlamda değeri daha yüksek ürünlere Gediz Ovamız çok bereketli, çok verimli bir arazi. Toprağı çok su ile yoran bitkilerden vazgeçip, Manisa’mızdaki OSB’lerimizde bulunan fabrikalarımızın talep ettiği domates, biber, salatalık, turşu ve konserve üretiminde çok daha kıymetli olan ekonomik değeri, katma değeri daha yüksek ürünler üretip, daha az suyla ihracata yönelik tarımsal ürünler üretmemiz gerekiyor. Bu anlamda bilinçli gübre, bilinçli ilaç, bilinçli ve tasarruflu su kullanımıyla toprağımızı, çevremizi yormamalıyız, kirletmemeliyiz. Başta OSB'lerimiz olmak üzere bütün sanayi tesislerimizin ileri seviyeli biyolojik arıtma tesislerini tamamlayarak ve devamında kimyasal arıtma ile birlikte ileri arıtma sistemleriyle ilgili eksiklerini bir an önce tamamlamaları noktasında gerekli uyarıları yaptık. Bu anlamda sanayicilerimize de çağrıda bulunuyorum. OSB yönetimlerine çağrıda bulunuyorum. Bu konudaki eksiklerini, yapmamız gereken ilave yatırımları bir an önce tamamlayarak daha çevreci ve karbon ayak izi dediğimiz konuya da gerekli hassasiyeti göstererek daha düşük emisyon kullanılmalı”
