Gün bazen ansızın kararır. Bir şehir ansızın sessizleşir. Kalabalıkların içindeki gülümsemeler solar. İşte bugün, Manisa’da tam olarak bu yaşanıyor. Çünkü Manisa, genç başkanını kaybetti. Ferdi Zeyrek, artık aramızda değil.

Daha birkaç ay önce umutla, inançla, gözlerinde halkına hizmet etmenin heyecanıyla göreve başlamıştı. Sanki Manisa'nın sokaklarına bahar erken gelmişti o gün. Belediye binasının kapısından içeriye değil, kalbimize girmişti genç başkan. Şimdi o kapılar ardına kadar açık ama içimiz kapkara…

Ferdi Zeyrek yalnızca bir belediye başkanı değildi. O, Manisa’nın evladıydı. Gençliğin enerjisini, halkın dilini, sokakların sesini bilen bir insandı. Herkesin başkanı değil, herkesin “Ferdi’siydi.” Esnafa uğrayan, çocuklarla top oynayan, yaşlıların elini tutan bir başkandı. Makam arabasından çok halk otobüslerinde görüldü. Lüks koltuklardan çok halkın yanındaki banklarda oturdu.

Bir elektrik arızası… Basit, sıradan, tamir edilebilir sanılan bir sorun. Ama bu küçük ihmaller, bir şehri yasa boğmaya yeter bazen. Ferdi Zeyrek’in yaşadığı talihsiz olay, sadece bir kaza değil; ardında binlerce gözyaşı, milyonlarca “keşke” bırakan büyük bir kayıptı.

Bugün Manisa’da sirenler değil, kalpler çalıyor. Camilerden sela değil, gözlerden yaş süzülüyor. Herkes aynı cümleyi mırıldanıyor: “Çok erken oldu, Ferdi Başkan…”
Çünkü 48 yaş, yaşamak için genç; hayalleri gerçekleştirmek için erkendi. Manisa için kurduğu hayallerin, projelerin, umutların daha başındaydı. Şimdi o hayalleri, ona oy verenler değil; onu seven herkes omuzlayacak.

Cenazesi bugün kaldırılacak. Ama Ferdi Zeyrek hiçbir zaman “uğurlanmayacak.” O, Manisa’nın parklarında, kaldırımlarında, gençlerin umutlarında ve annelerin dualarında hep yaşayacak. Belki sesi duyulmayacak bir daha, ama adı her zaman bir sevdayla anılacak: "Manisa’nın Genç Başkanı."

Elveda Ferdi Başkan. Sana verilen o emaneti, biz Manisalılar sonsuza dek kalbimizde taşıyacağız.