Birçok esnaf çırak bulamadığı için, anne, baba ya da eşini kendisine çırak gibi yetiştirip işyerinde kendisine yardımcı yetiştiriyor. Bunu bugün birçok meslek dalında birçok işyerinde görmek mümkün. Sıkıntının çözüm aşamasında da bazı öneriler getiren esnaflar, ailelerin çocuklarını meslek liselerine yönlendirmeleri konusunda çıraklara ödenen payın yükseltilmesinin fayda sağlayacağını öne sürdüler.
Tornacılık mesleği de bugüne kadar sadece erkekler tarafından yapıldığı bilinen alanlardan birisi. Ama çırak yokluğu ve çaresizlik işyeri sahibi ustaları aile fertlerini yanlarında yardımcı olarak çalıştırmaya adeta mecbur bırakıyor.
Eşini çırak ve yardımcı olarak kullanıyor
Yaklaşık 20 senedir Manisa’da yaşadıklarını belirten Torna ustası Yalçın Heptek (47), Tornacılık üzerine işyerini 6 yıl önce açtığını ama yanında yetiştirecek çırak bulamadığını söyledi.
Eleman ve çırak eksikliği konusuna kendisinin eşini yanında çalıştırmakta bulduğunu belirten Yalçın Heptek,
“Buna çıkar yol diyelim, eşim evdeydi, ev hanımıydı, işler sıkışınca yardım amaçlı ilk olarak eşimi getirmiştim. Ondan sonra burada hem işi öğrendi hem muhasebeyle haşır neşir olmaya başlayınca artık beraber devam ediyoruz. İşte 5-6 senedir eşimle beraber bu dükkânı götürmeye çalışıyoruz ama dediğim gibi en büyük sıkıntımız eleman ve çırak sıkıntısı” şeklinde konuştu.
“Mesleğimizi yaşatmak zorundayız”
Herkesin çocuğunu masa başı işlerde çalışmanı istediğini vurgulayan Yalçın Heptek,
“Ama işte hayatın gerçekleri de hep aynı olmuyor. Çalışmak da lazım. Bu meslekleri de götürmek lazım. Bu mesleğin devamı için mutlaka çırak yetiştirmemiz lazım ve bunun için de aileler çocuklarını biraz da bu işlere teşvik ederlerse bence daha iyi olur. Ayrıca hükümet bazından konuşacak olursak biraz daha teşvik verilmeli. Okuyan öğrencilere hani lisedir, çıraklıktır, biraz daha teşvik verilmeli belki maaş konusunda biraz daha yüksek tutulmalı. Çocuklar bu yöne döndürülmeli aileler için de. Eğer ki hani okutuyorlar ama ne bileyim, hani istedikleri gibi olmuyorsa bu tarafa doğru (mesleğe) bence iş öğrensinler diye yönlendirilmeli.” Dedi.
“İlk zamanlar biraz zorlandım”
Torna işyerinde eşi Yalçın Heptek’e yardımcı olarak işe başlayan Dilek Heptek(43) ise ilk zamanlar sadece muhasebe işlerine bakmasını istediğini, daha sonra çırak sıkıntısı baş gösterince makinelerde çalışmayı kendisine öğreterek yardımcı olduğunu ifade etti.
Dilek Heptek,
“Muhasebe dışında aşağı inmek makinelerde çalışmak zorunda kaldım. Hem muhasebe hem aşağısı ikisi birden götürüyorum. Çırak konusunu kayıtlı olduğumuz odamıza ve çıraklık okulumuza başvurduk, çıraklar geliyorlar ama fazla kalmıyorlar.” dedi.
“Ailelere büyük görev düşüyor”
Ailelere büyük görevlerin düştüğünü kaydeden Dilek Hepsev,
“Ailelere şöyle söylemek isterim, çocuklarımız okumadığı zaman onları zorla okula göndermekte bir çare değil. Çocuklarımız artık okumak istemiyorlarsa zorla okula gideceklerine, evde bilgisayar başında oynayarak daha fazla zaman geçireceklerine, en azından kendi harçlıklarını çıkartıp işi öğrenip bir meslek sahibi olup ileride hem kendilerine hem ailelerine faydalı olsunlar. Haftada bir gün okula gidiyorlar, kalan günler 4 gün buradalar. Bir gün okul 4 gün burada çalışarak cep harçlıklarını kazanıyorlar. Hem kendilerine yeterli oluyorlar hem de bir şey öğretiyorlar, ürettikçe de mutlu oluyorlar. Bu sefer babadan da harçlık isteme dönemleri bitiyor. Kendi paralarını kendileri kazanıyor.” Diye konuştu.
“Mesleklerde kadın-erkek ayrımı artık kalmadı”
Günümüzde artık birçok alan ve meslek dalında erkek kadın ayırımı kalmadığına dikkati çeken Dilek Heptek,
“Tornacılık mesleği için diyebilirim ki, bugüne kadar çoğunlukla kadar erkekti ama bayanlarda artık yapabilir. Bayan erkek diye bir şey yok. Çünkü ben her işi yaptıysam. Herkes de istiyorsa, gönüllü olarak istiyorsa her insan her işi yapabilir.” (Turgay Duyar)
