Yok olmak… size korkuyu çağrıştırıyor olsa gerek. Eğer siz bu kavramı duyduğunuzda endişeye kapılıyorsanız hayatta hiçbir zaman var olmadınız. Ya peki var olmak. Dünyada yaşamakmıdır sadece? Cismani arzuları tatmin etmeyi yaşamakla eş tutuyor bu çağda yaşayanlar. Çağın insanı demiyorum, çünkü herkesin yaşadığı çağ farklıdır. Bulunduğu ortama ayak uydurma bahanesine ruhunu kiraya verendir çağa ayak uyduran. Çağın dışında olanlara selam olsun.



Var olmanın cilvesidir yok oluş. Var olmak bir kalpte,bir gönülde, bir yürekte ki mana aleminde yok olmakla başlar. Ben var olmayı mum ışığından öğrendim. Kendini erittikçe ışığı dahada belirginleşiyor mumun. Mumun gölgesini kendisi zanneden mumdaki aydınlığa erişemez. Mum kendisi için değil, sevdiği karanlıkta kalmasın diye kendini eritir. Ben kendimi eritmeye karar verdim. Yandıkça, eridikçe yokluğa yaklaştığımı hissediyorum. Yok olduğum vakit gönlünde var olacağım.


İnsanın kalbi, aradığında var olmayınca dünyanın en ağır yüküne dönüyor. Kalp yükü omuz vermekle değil gönül vermekle hafifler. Kalbi diri tutan sevinç değil, acı ve hüzündür. Çok gülmek insanın kalbini karartır. Acı ve hüzün kalbini yurt edinebildiyse sen dirisindir. Dirilşe elbette ulaşacaksın. Gül dikenle geçinebildiği için güzel kokmadımı? Gülü gül yapan acısıyla geçinebilmesidir. Derdiyle geçinebildiği için güzel kokular yaymadımı etrafına?

Başını kaldır ve göğe bak. Masmavi enginliği kainat olarak görüyorsan, görünenin ötesine geçemiyorsundur. Sen kainatın özüsün ey insan. ALLAH ancak senin kalbine sığmadımı?

AŞK… sadece bir duygumu, yoksa hevesatmı? Hiçbiri. Aşk varlığın nedeni, varoluşun özüdür.
Aşk ile yürüyen, sırtında dünyayı taşır.
Aşksız yürüyen, beden diye bir ceset taşır.

Taptuk Emre (k.s)


Yoksa sen AŞK sözünü işitince nefsani, şehvani duygularımı hissediyorsun. Eğer böyleyse, sen nefsinin esiri olmuşsun. Nefsin seni cismaniyet zindanıda mahpus etmiş. Aradığının varlığında yok olsaydın bunları hiç yaşamazdın. Ben yokluğun yolcusu olduğum için  gerçek AŞKI hissediyorum. Dünya hayatı bir gaflettir. Gaflet ise hissi uğuşturur. Hisseden sadece acıyı yaşayabilir. Ondaki acını sakın kimselere hissettirme. Gaflettekiler bunu anlayamaz. Zira onlar nefsine uymuşlardır.

Nefistir seni yolda koyan, yolda kalır nefse uyan
 Yunus Emre(k.s)


Suyun azizliğini idrak edebilene AŞK olsun. Fuzuli üstad  suyun idrakinde olduğu için gönüllere mührünü vurmadımı.

"Dest-bûsı ârzûsıyla ger ölsem dostlar
Kûze eylen toprağum sunun anunla yâra su."
-Fuzûlî-
(Ey dostlar! Eğer onun elini öpmek arzusuyla ölürsem,
Toprağımdan testi yapıp onunla yare su sunun.)


Su rahmettir, berekettir, varlığın sebebidir. Su sadece bu dünyadanmı ibaret sanırsınız?      
  Kevserin akışını hisseden, onun varlığında yok olmak isteyen gönül aşığı onu hatırladıkça yürek yangınını dahada alevlendirmek ister. Alev büyüdükçe onu söndürmeye gelen su o kadar artacaktır.


Sadece yürek yangınınamı iyi gelir kevser?  Günülünü gül bahçesine çevirmek isteyen aşık toprak olur. Gönül toprağına zehir saçanlara aldırış etmez. Gönül erine,yâr gül ekecektir. Kevserin suyu o toprağa yinede can verecektir. İnsan, anladığı ve anlaşıldığı insanda çiçek açar.

Canını terketmeyen, ma’şukunu bulamaz demiş bizim yunus. canımı terk edebildiğim için  canan yolundayım. Cânân yok ise cihan gerekmez. Cihâna bir ÂH işitmek için gelmedikmi.

Sanmam taleb-i devlet ü câh etmeye geldik
Biz âleme bir yâr için âh etmeye geldik


ÂH ımızı bir o bir de ALLAH duyar. Dua kaderi değiştirir diyor iki cihan güneşi. Edeceğimiz iki şey kaldı. Dua ve kadere iman. İşimiz ALLAHA kaldıysa olmuştur.

‘’ Vakti geldiğinde Rabb’in sana gönlündekini verecek ve seni hoşnut kılacak.’’                 
Duha 5


Selam ve dua ile…