Herakleitos'un sevdiğim bir sözü var. "Her şey değişir; her şey sürekli bir akış içindedir; her şey akar; bir nehre iki kez giremezsiniz; çünkü ikinci seferinde ne o nehir aynı nehirdir, ne de siz aynı sizsiniz." demiştir.

Aslında yaşamın kendisi de bir akıştır. Bizlerde bu akışta zaman zaman aksaklıklar yaşarız. Bu durum bize değişim ve dönüşüm vaktinin geldiğini gösterir. Aksi taktirde hayatımız tıkanır, ilerleyemeyiz. Bir dere düşünün, şu akıyor fakat taşlar var. Su akmayı durdurmaz taş var diye. Yolunu değiştir, yine de devam eder. Aynı şey bizler için de geçerlidir. Oysaki biz insanlar değişime çoğu zaman direniriz. Bildiğimiz konfor alanından çıkmak, alışkanlıkları bırakmak zor gelir. Hatta bize zarar verdiğini bile bile değişmek yerine bulunduğumuz koşulu değiştirmek istemeyiz. Çünkü bu bizim bildiğimiz güvenli alanımızdır. Oysaki değişim kaçınılmazdır. Değişime direnmek akıntıya karşı yüzmeye benzer. Hem yorulup hem de yol alamayız. Ne zaman ki kendimizi serbest bırakıp akışa geçeriz işte o zaman yollarımız açılır. Akışa geçebilmek için öncelikle değişime direnç gösterdiğimizin farkına varmalıyız. Sonrasında kararlı olmak, esneklik, açıklık ve öğrenmeye istekli olmak, değişime direnmemizi azaltır. Ayrıca, değişimi bir fırsat olarak görmek yeni deneyimleri keşfetmemizi ve kişisel büyümemizi sağlar. Değişim sürecimizi kolaylaştırır. Değişimi kabul etmek ve ona uyum sağlamak, gerçek potansiyellerimizi  keşfetmemize ve yaşamımızda daha derin bir anlam bulmamıza yardımcı olur.

Sevgiyle kalın