Zaman ilerledikçe teknoloji gelişiyor. Teknolojinin gelişmesi ile birlikte yüz yüze yaşadığımız dolandırıcılık olayları seviye atlayıp artık dijital boyutlara ulaşıyor.
Doğru yoldan para kazanmayı kendisine layık görmeyen dolandırıcılar namusu ile para kazananların ceplerine göz diktiler.

Daha önce gazeteci Murat Ağırel’in defalarca dile getirdiği dolandırıcılık yöntemleri parmak ısırtan detayları ile gazetelerde yer almıştı.
Genellikle telefonla arama yapan dolandırıcılar ‘Size iade yapacağımız sigorta ücreti var.Bu iadeyi yapabilmemiz için yolladığımız kodu bize söylemeniz gerekir’ diyerek banka hesaplarınızı boşaltmaya çalışıyor. 

Yapılması gereken şeyler var. Bu yazıyı okuduktan sonra çevrenize bunları anlatın. Hatta onlarla bu yazıyı paylaşın.

Bankaların resmi müşteri hizmetleri numarası üzerinden yapılan aramaları kontrol ederek resmiyette o bankanın çalışanı olduğundan emin olun. Banka çalışanları sizden kredi kartı şifrenizi ya da telefonunuza gelen kodu istemez. Telefonunuza gelen güvenlik kodunu tuşlamanız için sizi sesli yanıt sistemine aktarır. Bu aktarım sırasında siz tuşlama yaparken hiçbir bilgiyi göremez.

Telefonda sizden kod veya şifre isteyen kişilere inanmayın ve en yakın banka şubesine gidin. 

Başınıza dolandırıcılık olayı geldiği zaman ilk önce adınıza yapılan işlemlerin dolandırıcılık olduğunu bankaya bildirin ve yazılı olarak kayıt altına alın. Sonra banka hareketlerinizin ıslak imzalı dökümlerini alın ve en yakın karakola, daha sonra da bir avukat eşliğinde savcılığa bildirin. 
Bir başka dolandırıcılık yöntemi de oldukça yüksek fiyattaki cep telefonlarını düşük fiyatta satmayı vaad ederek evinize boş bir paket kargoluyorlar. Her iki durumda da alın teri ile kazandığınız paranızın dolandırıcıların eline geçmesi ile hayal kırıklığı yaşıyorsunuz. Belki de borcunuzun üzerine borç ekleniyor.

Değerinin çok çok altında satılan ürünün gerçek olması sizce mümkün mü?

Şimdi gelelim benim bu yazıyı hazırlamama neden olan yeni dolandırıcılık yöntemine.

Yine sosyal medya sağ olsun. Ankara’da özel dedektiflik yapan bir kullanıcının paylaşımı ile öğrendiğimiz bu dolandırıcılık yöntemi dar gelirli olup da ikinci el telefon imkanından yararlanmak isteyenleri ağına düşüren bir başka yöntemi ele almış.
Aslında her birinin birbirinden farkı olmayan haberleşme dışında başka anlamlar yüklediğimiz şu akıllı cep telefonları bizi ne hale düşürüyor gelin görelim.

Fiyatı yüksek olması nedeni ile en az 10.000 TL alt fiyatla satılan bir telefon satın alınıyor. Kullanıcı mutlu dolandırıcı daha mutlu. Bu vakada telefonu satın alan kişi uyuduktan sonra ikinci el satın aldığı cep telefonunun içine yüklenen yazılım sayesinde dolandırıcılar kişinin bütün banka hesaplarına girerek oradaki tüm parayı boşaltıyorlar.
Telefonu satın aldığına pişman olan kullanıcı soluğu savcılıkta alıyor. 
Hesaplı alışveriş derken eldeki bulgurdan olanlar aslında sadece haberleşme işine yarayan şu akıllı telefon meselesine epeyce takılmış durumdalar.
Her gün değişen teknolojiye para mı dayanır. Amaç konuşmak ve mesajlaşmak ise neden daha pahalı olan bir telefonu tercih ederek bu teknolojinin esiri oluyoruz ki…
Dar gelirli olup da elimizde son model cep telefonları ile toplu taşımaya biniyorsak burada bir tüketim hatası var demektir. Bir zamanların gençlerinin markalı elbiseler giyme hevesi gibi bir şey olabilir mi? Pekala olabilir. İçinde bulunduğunuz toplum sizi sürüklese de peşinden gitmemek ve akılcı düşünmek en doğru seçim olacaktır. Sonucu üzücü olan şeyleri görmeyi ve okumayı istemeyiz değil mi?

Sınırlı gelirlerimiz ile daha faydalı şeyler satın alarak konfor dolu bir hayat yaşamanız dileği ile.

Sağlıkla Kalın.