2 Mayıs akşam saatlerinde annemin telefonunu 216 alan kodu ile başlayan bir numara aradı. Telefonu açtığımda bir ses bağımsız araştırma şirketinden aradığını ve ülke gündemi ile ilgili sorular sorarak anket yapmak istediğini iletti.
Konu, ülke gündemi olunca, tereddütsüz kabul ettim.Ancak ilgi alanı gündem olmayan vatandaşa sorulacak kadar basit sorular değildi. Onu da belirmek isterim.
Anketi yapan kuruluştan arayan temsilci önce son 6 ayda alım gücünde artış / azalış olup olmadığını sordu. Kolay yerden soru geldi diyerek başladım cevaplamaya. Altın ve döviz fiyatlarındaki durumu nasıl değerlendirdiğimi sordu. Eskiler, altının fiyatının yükselmesi yokluk demek diye bir söz söylerlerdi. Doğruymuş diyerek sözü aldım. (Konuşmanın bu kısmı biraz uzun sürdü) .
Bu anket görüşmesinde son genel seçimlerde kime oy verdiniz, Merkez Bankasının para politikası faizleri hakkında ne düşünüyorsunuz gibi makro ekonomik sorularda soruldu.
Görüşmenin ortalarında Türkiye’nin , Suriye için izlediği politika, İsrailin, Gazze tutumu,normal doğum, Saraçhane eylemlerinde tutuklanan gençler, erken seçim olsun mu olmasın mı , Türksat uydusu hakkında neler düşündüğümüz, Papa’nın ölümü ve Türkiye’yi etkileyip etkilemeyeceği gibi entresan sorular soruldu.
Hatta Trump’ın, Ukrayna Devlet başkanı Zelensky’e olan sert tavrı bile sorular arasındaydı. Milli istihbarat teşkilatının hizmetlerinden memnun olup olmadığım bile soruldu.
Ortalama kırkbeş tane soruyu yılmadan yanıtladım. Herkesin doğrusu kendine ancak aradığınız kişi ev hanımı, mahalle berberi ya da çocuklarına gelecek sağlamaya çalışan bir işçi olabilir.
Sorulan soruların da çoğu makro ekonomi, dış politikada izlenen yollar ile ilgili olup, fotoğrafın bütününü görmek üzere kurgulanmış sorulardı.
Evin hanımı ne bilsin Papa ölünce Türkiyeye yansıması ne olur. Pazarda enginarın tanesi olmuş 40 TL . Üstelik Ege’nin verimli topraklarında yaşıyoruz. Kimse neden diye sormuyor mesela . Ev hanımının ya da esnafın derdi global değil ki . Ülke olarak refah yaşayalım. Huzurlu olalım. Budur beklentimiz.Finansal okur yazarlık seviyesi mi değişti ülkede yoksa diye düşünmedim değil.
Ya da Nevşehir’in Kozaklı Belediyesinin 10 Nisan 2025 tarihinde bahçe ekimini neden dolayı yasakladığı , bir kaç ürün dışında ekime izin vermediğine dair bahçe sahiplerine bilgilendirme yazısını neden gönderdiğini konuşalım. Üstelik İklim Değişikliği Kanunu onaylanmadan.
Belki de elektiriğe gelen %25 zammı konuşabiliriz. Ya da ev sahibi olmak isterken tapu harcına gelen zam ile zorlanan vatandaşları.
Hastanede tecavüze uğrayan engelli çocuğumuzu konuşalım mesela normal doğum meselesinden daha önemlidir. Bu bir hasta için önemli bir kaygıdır. Güvende olmamız gereken hastanelerde yaşananlar artık spesifik örnek olma adımını kaybetmiştir.
Anket görüşmesinde bağımsız araştırma şirketinin en son sorduğu soru ise çok dikkat çekiciydi.
Gündemi hangi sosyal medya platformundan takip ediyorsunuz?
Gazete değil , televizyon değil, radyo hiç değil . Gündemi takip etmek için yazılı ve görsel medyayı kullanmaktansa, sosyal medyanın tercih edildiğini bilen bir araştırma şirketi demek ki diye düşündürdü açıkçası.
Diyeceğimiz odur ki, halka anket yapılıyor ise halkın yaşamsal gerçeklerini irdeleleyen anketler olmalıdır.
İhtiyacı karşılamayan enteresan soruları olan anketlerden neden yapılır . Bunu hiç anlayamadım.
Sağlıkla Kalın.
ENTERESAN ANKETLER
Melike Gücümen
Yorumlar