Günlük yaşamın bir parçası olan trafik, kimi zaman stresli ve tahammülü zor anlara sahne olabilir. Trafikte araçtan inip kavga eden kişiler de bu tür anların sonucunda ortaya çıkar.

Peki, bu tür olaylar neden yaşanır ve toplumsal açıdan hangi sonuçlara yol açabilir?

Biz stresli bir toplumuz. Yoğun trafikte geçen süre, insanların sinirlerini gerer. İşe geç kalma, kişisel sorunlar veya günlük yaşamın stresi, trafikte küçük bir hataya bile tahammül edememeye neden olabilir.

Karşı tarafı düşünme konusunda eksiğiz. Trafikteki sürücüler arasında yeterli empati ve hoşgörü olmaması, anlaşmazlıkların büyümesine yol açar. Birinin yapacağı küçük bir hata, diğer sürücü tarafından tolere edilmeyebilir.

Kültürel baskınlık trafikte gerilim yaratır. Bazı toplumlarda, trafik kurallarına uymamak ve agresif sürüş alışkanlıkları yaygındır. Bu durum, trafikte daha fazla tartışma ve kavga yaşanmasına neden olur.

Sonuç olarak trafikte kavga ettiğimizde kendimiz zarar görürüz. Fiziksel ya da psikolojik travmalara maruz kalabiliriz. Diğer sürücüleri de bu yolla tehdit altında bırakabiliriz. Bu tartışmalar büyük hukuki sorunlara yol açabilir. Para, hapis cezaları ehliyetimizin alınması gibi sorunlar yaşanabilir. Toplumsal olarak huzur içinde olamayız.

Kaza anında araçtan inip karşı tarafa “geçmiş olsun, Siz iyi misiniz ?” diye sormak emin olun o andaki gerilimi en aza indirecektir. Her daim önceliğiniz, hasardan önce hem sizin hem de karşı tarafın can güvenliği olmalıdır.

Trafikte yaşanan kavgaların önüne geçmek, toplumsal huzurun korunması ve güvenli bir sürüş ortamının sağlanması açısından önemlidir. Bu nedenle, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde gerekli adımlar atılmalıdır.

Tam da adım atılması gerekir derken Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 Ocak tarihinde Beştepe'de yaptığı konuşmada trafiği tehlikeye atanlara yönelik önlemlerin artırılacağını duyurdu.

Bu önlemlerden birisi de trafikte saldırı amacıyla aracından inen sürücülerin ehliyetine el artık konulacak. Ölümlü veya yaralamalı trafik kazalarında zaruret dışında olay yerinin terk edilmesi ayrı bir suç olarak düzenlenecek.

Trafikte çocuk, kadın demeden ‘magandalık’ olarak tabir ettiğimiz kavgalar yaşanmasının önüne geçilecek.

Ehliyetlerine el konulmasının dışında bu uygulamaya dahil olarak o sürücüler için psikometri testinin uygulanarak sürücü olabilmek için yeterliliğinin bulunup bulunmadığına da bakılması gerekir. Zira cezai durumu sona erdiğinde yeniden trafikte terör yaratması mümkündür.

Psikometri, Ticari araç sürücülerinin alması gereken src belgesi ve psikoteknik belgesi, sürücünün trafiğe çıktığı andan itibaren hafıza, hız kontrolü ve saldırganlık gibi durumlarda davranış ve tepkilerini ölçmek için uygulanması gereken bir değerlendirme sistemidir. Bu sistemin en kısa zamanda trafikte kadın çocuk demeden, konuşup anlaşmak yerine saldıran sürücülere de uygulanması toplumun huzur dengesini sağlayacaktır.

Ölümlü ve yaralamalı trafik kazalarında da zaruret dışında olay yerini terk edenlere ek yaptırımlar uygulanacak. Ses ve gaz fişeği atabilen silahların izinsiz taşınmasının yaptırımı da artırılıyor. İnsanların yoğun olduğu nişan, düğün, asker uğurlaması gibi yerler de bu tip silahların kullanımı kapsama alınarak cezalarda artırıma gidilecek.

Ehliyet almanın kolay olmadığı ve belli aşamalardan geçilerek sürücü belgesi alıyoruz. Bu nedenle kararın yasalaşması çok yerinde olacak.

Yasa haline getirilmesi ile birlikte trafikte huzuru artacaktır. Bundan sonra aracınızdan inip kavga ederken iki kez düşünün.

Önce can sağlığı unutmayalım Sonunda kaybeden siz olmayın.

Sağlıkla Kalın.