Yavaş yavaş yakalar, ihtiyarlık seni
Betin benzin, günden güne solar
Solmuş güle çevirir, ihtiyarlık seni
Aklın bir gelip gitmeye başlar
Ağzına iyi gelmez en leziz aşlar
Aklın bir gelip gitmeye başlar
Ağzına iyi gelmez en leziz aşlar
Gözlerden dökülür inceden yaşlar
Pişmanlıkla ağlatır, ihtiyarlık seni
Ne güç kalır bedende ne kuvvetin
Bir önemi kalmaz, parayla servetin
Belki huzur evine gidersin devletin
Sığıntıya döndürür, ihtiyarlık seni
Kapını bir çalan yok, halin sorulsa
Kapını bir çalan yok, halin sorulsa
Baş köşeye oturtulup, itibar olunsa
Evlatların etrafında koşup yorulsa
Hülyalara daldırtır, ihtiyarlık seni
Bu dünya böyle gelmiş böyle gider
Kaplamasın içini hüzün ile keder
İhtiyarlığı Rabbim sevdiğine nasip eder
Hülyalara daldırtır, ihtiyarlık seni
Bu dünya böyle gelmiş böyle gider
Kaplamasın içini hüzün ile keder
İhtiyarlığı Rabbim sevdiğine nasip eder
Ey bugünün genci! Yarın ihtiyar olursun
Herkes yaşlısına, hürmet edip korusun.