Mesir Festivali ile beraber Manisa bana göre tam bir sanat merkezi haline geldi. Gün boyu müzikler, danslar, resim sergileri ve tiyatro gösterileri ile sanata doyuyoruz diyebilirim. Bugün tiyatro izlerken Kurtuluş Savaşından Manisa Efelerinden sahneler vardı ve gözlerim dolmuştu. Atatürk' ün sözü aklıma geldi. ''Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.'' Daha iyi anladım bu sözün değerini. Sanat, herkesin kendinden bir şey bulduğu, duyguları ifade etme şeklidir. Duygular, resim, müzik, şiir, edebiyat şeklinde beden buluyor. Sanat sadece estetik zevklerden ibaret değildir. Yeri gelir bugün ki gibi tarihini hatırlatır toplumlara, yeri gelir haksızlıkları veya mesajlar iletir. Sanat sadece bununla da kalmaz bazen de çocuklar ve gençler için sanat eğitimi, yaratıcı düşünme, problem çözme ve eleştirel analiz becerilerini geliştirmesine katkıda bulunur. Sanat, öğrencilerin dünyayı farklı açılardan görmelerini ve kendi kendilerine öğrenme yeteneklerini geliştirmeleri açısından da önemlidir. Sanat, aynı zamanda toplumların kültürel mirasını ve kimliğini korumasına ve gelecek nesillere aktarılmasını da sağlar. Geleneksel danslar, müzikler ve el sanatları, bir topluluğun tarihini, değerlerini ve inançlarını gösterir. Bu eserler, gelecek nesillere aktarılacak değerli bir miras olarak hizmet eder. Sanat, bireysel iyileşme ve huzurun da kaynağıdır. Osmanlı zamanında müzikle tedavi vardı. Günümüzde ise psikodrama ile psikolajik tedaviler yapılıyor. İşte bu yüzden Atatürk sanata ve sanatçıya çok önem verdi.

Sevgiyle kalın