Şuan da şu durumda şu ortamda ihtilafa değil ittifaka muhtacız. İhtilaf eden bîtaraf olur bîtaraf olan bertaraf olur. ittifak eden ise kuvvet kazanır. Muzaffer olur. Biz ittifak edeceğiz şimdi bunu bir misalle açıklayacağım. Bunu görmek için alim olmaya gerek yok. Bu hakikati hiç uzaklarda aramayalım. Bize en yakın olan etimiz kemiğimiz elimiz ayağımız gözümüz kulağımız olan vücudumuzu inceleyelim ve örnek verelim. Şimdi bak! Vücudumuzda öyle bir düzen var ki bunu ancak kudret sahibi bir hâlık yaratabilir. Vücudumuz her daim ittifak içindedir. Sol kolu kırılan bir adam düşünelim o hasardan kaynaklanan eksikliği sağ kol tamamlamaya çalışır onu ona hissettirmemeye çalışır. Hatta o kadar güzel ittifak vardır ki sadece aynı organlarda değil vücutta ki farklı organlarda da bu ittifak vardır. Örneğin gözünün birine toz kaçan adamı düşünelim diğer göz o hasardan kaynaklanan eksikliği tamamlamaya çalışırken kulak daha hassas duymaya başlar eller daha hassas dokunur ayaklar daha dikkatli adım atar. Hiç duydunuz mu bu organlardan banane toz kaçırmasaymış ohhh canına değsin yardım etmeyeceğim dediğini duydunuz mu ya da gördünüz mu ? Vücudumuzda bunun gibi sayısız hakikatler vardır. Akılsız bir vücut ve akılsız organlar bunu yapabiliyorken ve bizde bu hakikatleri görebiliyorken, eyy akıl sahibi insanlar niye hala ihtilaftasınız ...