Kendi maaşlarına zam yaparken en ufak bir tereddüt bile etmeden yüzde bilmem kaç zamı yapıştıran yönetim ve  milletvekilleri, işçinin ve emekçinin maaşına gelince nasıl ağır davrandıklarını ve insanların aklıyla nasıl dalga geçtiğini görmemek mümkün değil. 

Ekonomik sorunların zirvede olduğu bu zamanda, işçinin ve emekçinin biraz daha rahat edebilmesi ve ay sonun gelebilmesi için asgari ücret belirleme  toplantısında maalesef ki yapılan 2'ci toplantıda yine bir sonuç çıkmadı, Türk-İş temsilcisi 3'cü toplantıda belli etmeye ve makul bir rakama ulaşmayı hedeflediğini belirtti. 

Her şeyden önce şunu belirtmek isterim ki asgari ücret 100.000 TL dahi olsa, alım gücü olmadıktan sonra pek bir işe yaramaz. Dolayısıyla asgari ücrete zam yapmak yerine alım gücü olan politikaları izlemek en önemlisi. 
Attığım başlıktan da anlayacağınız gibi olduğumuz bu durumun, attığım başlıktan daha saçma olduğunu anlamak pekte zor değil. Artan işsizlik, yükselen mutfak masrafları ve ağır faturalar... Dünyanın en değerli olmasının yanı sıra en verimli topraklarında yaşayıp, bu tür ekonomik sıkıntılar yaşamak inanılmaz, yine de bu kadar öz güvenli yanlış ekonomik politikalar izlemek büyük cesaret. Ekonomi politikaları bu şekilde devam ederse çok zor bir dönem bizleri bekliyor olacaktır. Şunu da belirtmek isterim ki Dolar ve Euro hiç bir zaman yükselmez, maalesef bizim paramız dolar karşısında değer kaybediyor. Yine de, Türkiye Büyük millet meclisinde o kadar başarılı milletvekillerimiz var ki, "Bizim paramız bu gün değersiz olabilir, ama yarından daha değerli" cümlesini alkışlayacak Millet vekilleri tanıyorum.

Her ne yaparsanız yapın, işçinin ve emekçinin en doğal hakkı olan ücreti belirleyip rahat bir nefes aldırın. Enflasyon altında ezilen ve zorluklar ile karşı karşıya kalan insanların önümüzdeki Yerel seçimlerde bunları da göz önünde bulunduracaklarına eminim. Mevcut hükümet bu ekonomi politikalarına devam ederse, yerel seçimlerde siyasi arena'dan silinecek gibi duruyor.