İki yıl önce sosyal medyada yayınladığım yazım güvenlik engeline takıldı. Bende bugün sizlerle paylaşmaya karar verdim. Kadınlar günü deyince akla ilk gelen feministler olur. Peki feminizm nedir? Bu sorunun cevabına geçmeden küçük bir çıkarım yapacağım. Parlamentoda vekil sayısı 600, kadın vekil 102. Kabinede 16 bakanlık var, kadın bakan 2 2019 yerel seçimlerinde 81 ilden, 4 kadın belediye başkanı seçildi. Kadına bu alanda kendine özgü Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanlığı görevi düştü. Kadınların politikada ve benim hayatımı etkileyen kararlarda benim adıma karar verebilmeleri gerektiğine inanıyorum. Sosyal olarak aynı saygıyı görmem gerektiğini düşünüyorum. Dünyada hiçbir ülkede kadın erkek eşitliğinin sağlandığını göremiyorum. Evde iç işleri bakanlığının kadınlarda olduğu söylenen bir sistemde sayısal veriler bize işlerin çokta kadınların elinde olmadığını göstermekte. Bu veriler bizim ülkemize ait fakat dünya genelinde sonuç kadınlar açısından pek parlak değil. Siyasal mekanik işleyen sistemde kadınların sandalye sayısı, fikirlerini açığa çıkarma potansiyeli ile paralel işlemekte. Söylemler kadınları onure edecek şekilde olsa da bu söylemin başka birinin ağzından çıkan değil icraata geçiren kişinin olması realist bir yaklaşım sergileyecektir. (Kendine Şans Ver, sayfa 31) Bu arada feminizmin tanımını yapmayı unutmadım. Feminizm: cinsiyetçiliğe, cinsiyetçi baskı ve sömürüye karşı bir harekettir. Bu tanım asıl sorun olarak cinsiyetçiliğe odaklanır. Feminizm asıl olarak cinsiyetçilik üzerine oturan sistematik baskıya karşı olan ve kadın veya erkek hepimizi cinsiyetçi ve erkekleri kayıran düşüncelerden kurtulmaya cesaretlendiren bir harekettir. Ailesi için çalışan gönüllü emekçiler kadınlar. Tanımı ev hanımı olupta hanımlıkla uzaktan yakından alakası olmayan emekçi kadınlarımızı arada kaynatmayalım. Emek kutsaldır