Geçtiğimiz günlerde Cumhuriyet Halk Partisi genel başkanı ve Millet ittifakının Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun seccade'ye ayakkabı ile bastığı fotoğrafın ortaya çıkması sosyal medyada şiddetli bir şekilde tepkiye neden oldu. Bu tepkileri fırsat bulan provokasyoncular için de gün doğdu diyebiliriz. O halde bir bakalım seccade'ye ayakkabı ile basmak nasıl bir kabahat... Seccade'nin kelime anlamına baktığımızda "üzerinde bir tek kişinin namaz kılabileceği büyüklükte, halı ya da kumaştan yaygı, namazlık." Olarak karşımıza sonuçlar çıkıyor. Yani herhangi bir kutsallık taşımıyor. Bir diğer anlamı ise şahsımca şunu söyleyebilirim " Seccadenin dinde önemli bir yeri olduğunu düşünmüyorum, sadece ibadet ederken temiz bir alan olarak kullanmak için yapılmıştır, diye düşünüyorum. Eğer düşündüğüm gibi değilde aksi bir durum olsaydı, namazı seccade üzerinde kılmak herhalde farz olurdu. 
Aynı zamanda şunu da belirtmek istiyorum ki, konuştuğum din adamları da seccade'ye ayakkabı ve ile basmanın günah olmadığını yine de yapılmaması gerektiğini ve saygı duyulması gerektiğini de dile getirdiler. 
 Kemal Bey'in ayakkabı ile seccade'ye basmasını bilinçli bir şekilde yaptığını düşünmüyorum, böyle bir şeyi düşünmek aptallık olur. Özellikle de seçim döneminde böyle bir şeyi asla kimse yapmaz. Peki kemal Bey'in böyle talihsiz bir olaya karışması seçimin kaderini değiştirir mi? Önceden provokasyona hazır olanlar ve kemal Bey'in açıklarını arayıp karalamak isteyenler bile böyle bir sürpriz beklemiyorlardı. Önceden de özellikle dindar kesim tarafından CHP'nin din düşmanı olduğunu ve iktidara gelince camileri ahıra çevireceklerini düşünen bu kesim, bu yapılanlada gerçekten böyle bir durumun söz konusu olduğuna ikna oldular diyebiliriz. Elbette böyle bir durum söz konusu olamaz. Yine de kimileri tarafından bu olay öyle bir enjekte ediliyor ki saf bir insanın duygularını ve düşüncelerini rahatlıkla iktidar tarafına yoğunlaşırabilir. Buda mevcut iktidarın lehine olabilir. Bütün bu olanlar yaşanırken ülkenin gerçek gündeminden de uzaklaşmak olmaz. Ekonominin günden güne kötüye gitmesinin yanısıra, paramızın değer kaybetmesi özellikle Bulgar vatandaşlar için heyecan verici oldu. Elbette ülkemizde ticaret ve alışveriş yapılması önemli fakat dünyanın (ne alırsan bir milyon) bir milyoncusu da olmak elbette daha büyük bir kabahat. Ama bir dakika daha büyük bir sıkıntımız var, ülkedeki çocuklara ve kadınlara olan şiddetin ve tecavüzlerin, kemal Kılıçdaroğlu'nun secdeye basması kadar medyada yer bulamaması. Evet özellikle konuşulması gereken konular varken başka konulara yoğunluk sağlamak olmaz. Ülkede ki gençlerin mutsuzluğu zaten ülkeyi üçüncü sınıf bir ülke yapmış iken bizim halla farklı konular konuşmamız trajikomik bir durum. 
Son olarak şunu belirtmek istiyorum, Dışarda hazırlıksız bir durumda namaz vakti gelirken, insanların ibadetlerini vakitlerini  geçirmemek amacıyla, ceketleri'nin üzerinde namaz kıldıklarını gördüm ve şunu anladım ki seccade kutsal olsaydı taklit edilemezdi. 
Selamlarımla....