İçinde bulunduğumuz 21.yy da hızla gerçekleşen teknolojik gelişme ürünlere olan talebi  hızla arttırmaktadır. Artan ürün talebine paralel olarak paraya olan talebin artmasında kaçınılmazdır. Para kimisin için insanın elinin kiri olmuş kimisi için sıcak yüz olarak görülmüştür. Günümüzde ise alışverişte kullanılan en likit varlık olarak kabul görmektedir. İnsanlık tarihi boyunca her zaman tartışma konusu olmuş olan bu değişim aracını basma yetkisini elinde bulunduran merkez bankalarının kararlarını verirken  bağımsız  bir şekilde davranmaları verilecek karar kadar önemlidir.

Merkez bankası bağımsızlığı, para otoritesinin, kurumsal, finansal ve para politikalarına ilişkin kararlarını herhangi bir baskıya maruz kalmadan bağımsız bir şekilde alabilmesidir. Peki bu bağımsızlık neden bu kadar önemlidir? Merkez bankaları karalarını baskı altında verebilmeleri durumunda fiyat istikrarı bundan etkilenebilir. Bu durum enflasyonun artışını etkilemektedir. Siyasilerin ekonomiyi hızlandırmak amacıyla şartlar oluşmadan kapasite üzerinde çalışmaya zorlaması, iktidarların kamu mali açığını merkez bankası kaynakları ile finanse etmeye çalışması merkez bankası bağımsızlığını etkilemektedir. Bir merkez bankasının bağımsızlığını görmek istiyorsak dört  bağımsızlık türünü  incelememiz gerekir. İlki merkez bankası amaç bağımsızlığıdır. Merkez bankalarının uygulayacak oldukları politikalarda  temel amaçları seçmekte bağımsız olmalarıdır. Günümüz dünyasında merkez bankalarının büyük çoğunluğunun görev ve yetkileri kanunlarca belirlendiği için amaç bağımsızlığından söz etmek mümkün değildir. Merkez bankası bağımsızlığında genel olarak incelenen araç bağımsızlığıdır. Merkez bankasının alacağı kararı herhangi bir otoritenin onayına ihtiyaç duymadan alabilmesidir. Bu araçta genel olarak kısa vadeli faiz kararları olarak olarak görülür. Merkez bankası elindeki açık piyasa işlemleri, reeskont oranları, zorunlu karşılık oranı ve rezerv opsiyon mekanizması olan enstrümanları bağımsız bir şekilde kullanması araç bağımsızlığı açısından önem arz etmektedir. Bir diğer bağımsızlık türü finansal bağımsızlıktır. Merkez bankası kendi mali kaynağını ve bütçesini belirleme yetkisine sahip olmasıdır. Merkez bankasının kamuya kaynak aktarımının önüne geçmesi  finansal bağımsızlık ve hükümetin mali disiplini sağlaması açısından çok önemlidir. Finansal  bağımsızlık sağlanmadığı takdirde  siyasiler seçim dönemlerinde  merkez bankasını bütçe açığı finansmanında kullanarak  kısa vadeli avans gibi uygulamalarla piyasaya para sürerek manipülasyona neden olabilirler. Son bağımsızlık türü kurum bağımsızlığıdır. Merkez bankası yöneticilerinin  çalışma süreleri, atama ve görevden ayrılmalarının yasalarla açık bir şekilde oluşturulması ve siyasi baskıdan uzak tutulmasıdır. Gelişmekte olan ülkeler için kurum bağımsızlığının yasal olduğu kadar fiili olmasıda önemlidir.

Dünyada kabul gören görüş merkez bankasının temel amacı hükümetle birlikte ortaklaşa  bir şekilde belirlenmesi, merkez bankasının elindeki para politikası araçlarını bağımsız bir şekilde kullanmasıdır. 25 Nisan 2001 tarihinden itibaren Türkiye’de merkez bankasının temel amacı fiyat istikrarını sağlamak  olarak belirlenmiştir. Kanunda ayrıca bankanın fiyat istikrarını sağlama amacı ile çelişmemek kaydıyla hükümetin büyüme ve istihdam politikalarını destekleyeceği belirtilmiştir.