Tüm güzel hayaller yaşanamayanların ihtimalinde kaldı ve yıllar boyunca dillerde bir masal gibi anlatıldı. Bir masal perisi, bir çiğ tanesi, bir kuyruklu yıldız ve karanlık gecelerde mehtap gibi parladı. Sözgelimi mutluluk farklı ihtimallerde kalsa da rutin yaşamımızı sürdürmemizi birkaç zorunluluk sağladı. Derin düşler alın çizgilerine, sorumlulukların ağırlığı da göz altlarına yerleşiverdi. Aynalar çatladı, insan yaş aldıkça bir ağaç gibi eğildi. Kökleri çok uzun yıllar toprağa tutunsa da dalları kâh soldu, kâh yeşerdi. Bazen bir dilek ağacı gibi türlü hayaller bir bez parçasına yazılıp tam da zamanında, en güzel yaşlarda dallara iliştirildi. Karanlığın korkusu bazı bedenleri sardı, günahlar ağacın bedenini çürüttü. Kimisinin boyu ise göğe kadar yükseldi ve binbir yaşantıya şahitlik etti. Günün birinde gövdesine küstah aşıkların baş harfleri kazınsa da sonsuzluk aşkta değil yaşanmayan ihtimallerdeydi.