Gözümde ansızın, hafızamın tozlu raflarında unutulmaya yüz tutmuş bir anı canlandı. Bu anının hafızamdaki yeri, bodrum katındaki bir evin hiç ışık almayan tek göz odasına benzemekteydi. Güneş örtse de karanlık gölgeleri, anıların kırgınlığı gün be gün üzerimizdeydi. Duygularım, kiraya verilmiş işlek caddenin kenarındaki bir evin içinde gibiydi. Kafamdaki gürültüler korna ve trafik sesiymişçesine bir türlü susmak bilmiyordu. Her nedendir bilmem, içimizdeki kışın soğuğu baharı etkiliyor gibi hissettirdi. Havaların bir türlü ısınmaması, rüzgarın zaman zaman içimizi ürperten esintisi geçmiş günlerimizi hatırlatır nitelikteydi. Özlem duyduğumuz tek bir an değil belki çocukluğumuz, belki geçmişimiz ve belki de hiç ulaşamayacağımız dönemlerdeydi, kim bilir... Tüm bu düşünceler zihnimi doldururken boş bir banktaki bir çift kumruyu seyre daldım.