Kapitalist ekonomik sistemin uygulandığı toplumlarda ortaya çıkan zengin-fakir ayrımından engelli ve yaşlı gibi dezavantajlı insanlar da nasibini alıyor.

Türkiye'de dezavantajlı grupların sorunlarını çözmek için varolan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı hayata bağlı kalabilmek için bir başkasının bakımına muhtaç olan engelli ve yaşlılara zengin-fakir ayrımı yapmayı sürdürüyor.

Bakanlığa başvuran muhtaç engellilerin geliri bir asgari ücretin üçte ikisinin 1 lira üzerindeyse zengin kabul edildiği için bakım merkezinde alınmıyor.

Bakanlığa başvuran muhtaç yaşlılar ise emekli maaşı olmadığı veya emekli maaşları yetersiz kaldığı için fakirlikleri nedeniyle özel huzurevlerine gönderilmiyor, kurum yetersiz olan kendine ait bir kaç huzurevi için fakir yaşlılara 2, hatta 3 yıl sonrasına gün veriyor, yaşlı hayatta kalmışsa bu süre sonunda yerleştirme işlemi yapılıyor.

Engelli ve yaşlıların bir başkasının bakımına muhtaçlığını sağlık kurulu raporu ile değil de gelir durumunu gösteren belgelerle, yani cebindeki parasıyla ölçen bakanlığın insan haklarına, anayasaya ve sosyal devlet ilkesine bağlılığından elbette söz edilemez.

Yaşamı, hayatta kalabilmesi tamamen kendisine bağlı olan bir muhtaç engelli yakınının Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın bu çağ dışı uygulamasına isyanı ise sosyal medya hesabına şöyle yansıdı:

"BÖYLE BİR YAZI ILE CIMER ARACILIĞI İLE AILE SOSYAL POLOTIKALAR BAKANLIGINA BASVURU YAPTIM ISTEYEN ARKADAŞLAR ALINTILAYARAK CİMER BASVURUSU İÇİN KULLANABİLİR. 

Evde bakım yardımı alan engelliye bakmak zorunda olup çalışamayan engellilerin hakları iyilestirilecekken iyileştirilmesi gerekirken. Evde bakım maaşı alanların sigortasını devletin yatıracağını beklerken. 26 Mayıs 2023 tarihinde resmi gazetede yayımlanan yönetilmelikle şok yaşadık. Adeta evde bakım yardımı alan herkesin maaşının kesilmesi için çıkarılmış bir yönetmelikle karşılaştık. Bu yönetmeliğin gelir kriterlerini belirleyen 14. maddesinin a bendinde belirtilen gelir getirmeyen engelli için kullanilan araç, miras yoluyla kalmış gelir getirmeyen eski ev, bağ, bahçe ve tarlanın aylık gelire dahil edilmesi hakka hukuka aykırıdır ve evde bakım maaşı ile ihtiyaçlarını karşılayan hanelere büyük darbe vurmuştur. Engellilerin ve ailesinin zor yaşamları bu yönetmelikle dahada zorlaştırılmıştır. Özellikle  engellinin fizik tedaviye, hastahaneye, rehabilitasyona, özel eğitime götürebilmesi için zorunlu ve gelir getirmeyen hatta gelir kaybına neden olan hanede bir tane olan aracın gelir kriterinden sayılması büyük bir yanlıştır ve haksızlıktır. Evde bir tane aracın olması lüks degil zorunlu bir ihtiyaçtır. 26 Mayıs 2023 tarihinde yayımlanan yönetmeliğin gözden geçirilerek denetimlerin artırılması yolu ile hak sahibi olmayanların ortaya çıkarılmasının sağlanarak hak sahiplerinin haklarını koruyacak ve geliştirecek şekilde değiştirilmesini eskiden olduğu gibi gelir getirmeyen hanedeki tek aracın,  miras yolu ile elde edilmiş gelir getirmeyen ev, tarla, bağ ve bahçenin gelir kriterinden çıkarılmasını engelli aileleri olarak talep ediyoruz. Gereğini arz ederiz."

Hani derler ya, "Senin benim malımda gözün mü var?" diye...

Ne yazık ki ülke öyle bir hale gelmiş ki; Devlet'in garibana, muhtaça, tüyü bitmemiş yetime yardım kuruluşu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın engelli ve yaşlının malında gözü var.