Geçtiğimiz hafta yazdığım yazıda 2004 yılında çıkan hayvanları koruma kanununda bir maddeden bahsetmiştim. Okuyucularımın da hatırlayacağı gibi hayvanları koruma kanununda yer alan 6. maddenin insanlar ve hayvanlar açısından olumsuz durumlar yarattığını söylemiştim.

Bu yazıdan sonra olumlu veya olumsuz birçok geri dönüş aldım.

Manisa Meydan Gazetesinin internet sitesindeki nüshasında köşe yazımın altına ‘’Yunus Emre Hayvan Koruma Derneği Başkanlığı ‘’ kullanıcı adını kullanan kişi tarafından şahsım ile ilgili gerçeği yansıtmayan ifadeler kullanılsa da bu ifadeleri anlayışım gereği ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu düşünüyorum. Amacım; herkesin gözünün önünde olan başı boş köpek sorunu ile ilgili birkaç şey yazmaktı.

Hayvanları koruma dernekleri; sokakta başı boş hayvan olmaz beyanımı ve Avrupa’da ki uygulamayı yazımda belirtmemi eleştirdiler.

Manisa’da yaşayan diğer insanlarla da bu problemi çeşitli ortamlarda konuştuk.

Bunlardan biri de şehrimizde yaşayan Görme engelli bir Gazimiz Selami Pazar Bey’di.

Geçen haftaki yazımı  paylaştığım facebook  gönderimin altına şu yorumu yazdı.

‘’Ben görme engelliyim Osman bey yazın için çok teşekkür ederim. Evet Manisa merkezde bir çok yerde sürü halinde köpekler var ve biz görme engellere devamlı saldırıyor. Hayvan savunucuları şunu söylüyorum sizlerin de gözlerini bağlasak bizim gibi sokağa siz çıksanız acaba ne durumda olursunuz biraz empati bizimle yaşar mısınız. Arkadaş ben görme engelliyim şu halde saldıran köpeklerden nasıl kurtulacağım yani bu köpek beni öldürsünler parçalasın mı sakat mı bıraksın. Artık her kaldırım her köşebaşı her yolda her yerde köpekler var biz dışarı çıktığımızda yaşadığımız korkuu anlatamam…’’

Görme engelli Gazimizin anlattıkları bu şekilde.

Bu şehirde yaşayan herkes tarafından dile getirilen bir problemimiz var.

Hayvan Hakları Savunucuları ile yaptığımız konuşmalarda problemin kaynağının belediyeler olduğunu çünkü yasa çıktığından beri belediyelerin yeterli derecede kısırlaştırma yapmadıkları için sokak köpeklerinin sayısının artığını ve problemin ana nedenin bu olduğunu belirtiler.  Haklı olabilirler.

Benim gibi sıradan vatandaşlar ise problemin kaynağından çok problemin bir an önce yetkililerce ortadan kaldırılmasını istiyor.

Köpeklerin öldürülmesini, işkence görmesini veya sağlıksız koşullarda barınaklarda yaşamasını hiçbirimiz istemiyoruz.

Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Hiçbir hayvana karşı düşmanlığım yok. Hayvanları çok severim. Sokaklarda baktığım ve ilgilendiğim birçok kedi var.

Ancak benim hayalim köpeklerin ve kedilerin sokaklarda değil, geniş bahçesi olan evlerde yaşamaları. Çünkü onların yerinin sokaklar olmadığını düşünüyorum. Sokaklarda sağlıksız bir şekilde yaşamalarını istemiyorum.

Bir insan bozuntusu; herhangi bir hayvana zarar verdiğinde tepki gösteririm. Başı boş sokak köpekleri de bir insana zarar verdiğinde buna bir çözüm bulması için yetkililere tepki göstermek de en doğal hakkımdır.

Aynı doğal ortamı paylaştığımız başı boş sokak köpeklerinin yaşam hakları yasal güvence altında. Buna saygı duyuyor ve destekliyorum. Ama yetkili ve sorumlu kişilere şunu da hatırlatmak isterim. İnsanların da yaşam hakları var ve bu hak anayasal güvence altındadır.

İnsanların ve sokak hayvanlarının zarar görmeyeceği bir şekilde bu problemi çözmemiz umuduyla.

Sağlıcakla kalın.