Enflasyonda yaşanan kontrol edilemez artış (hiperenflasyon) toplumdaki bireyleri farklı arayışlara itmiş durumda. Tüik’in yaptığı son açıklamada tüketici fiyat endeksi (TÜFE) %61,14 olarak gerçekleşti. Üretici fiyatlarındaki artış %114,97 olarak gerçekleşti. Tüik’in yapmış olduğu bu açıklamalardan tüketicinin fiyatlarına %40 oranında bir yansımanın olacağını görüyoruz.

Peki görülen enflasyon küresel çaptaki etkisi ile bizdeki etkisi aynımı sorusuna aşağıdaki grafikle yanıt verelim

Grafiktende net bir şekilde görüldüğü üzere OCED ülkeleri içinde enflasyondan en çok etkilenen ülkeyiz. Bize en yakın ülkeyle aramızda %45 bir fark bulunmakta.
Enflasyonla ilgili iktisatçıların farklı açıklamaları olsada neticede aynı noktada birleşirler. ‘ENFLASYON KANUNSUZ VERGİDİR’. Enflasyonun  kontrol edilemez seviyelerde artış göstermesi tasarruf yapanı cezalandırmak anlamına gelmektedir. Enflasyon borçlanacak kişi için ödül para biriktiren kişi için bir cezalandırmadır. Enflasyonun kontrol edilemez seviyelerde artış gösterdiği dönemlerde bireyler gelecekte fiyatların artmaya devam edeceği beklentisiyle, gelecekte alacağı ürünleri şimdi alarak stok yapmaya yönelir. Amaç burada kendini gelecekteki fiyat artışlarından korumaktadır. Fiyat artışları sürekli ve yüksek oranlarda arttığı için bireyler alım güçlerindeki kaybı en aza indirmek içinde stok yapmaya yönelirler.
Vatandaşın merak ettiği bir diğer soru akaryakıttaki artış. Yetkili otoriteler tarafından yapılan açıklamada Türkiye Avrupa’nın en ucuz petrolünü kullanıyordu. Buna da bilimsel verilerle bakalım.

Görüldüğü üzere şubat ayında akaryakıt fiyatlarındaki en yüksek artış Türkiye’de yaşanmıştır.
İnsanlar bu kadar stok yapmasının arkasında alım gücündeki düşüş olduğunu söylemiştik. Alım gücündeki düşüş geçmiş yıllara kıyasla ne seviyede olduğuna bakalım.



Bütün bu verilerden yola çıkarak Amerikalı iktisatçı Charles Kindleberger bu süreci nasıl tanımlıyor ona bakalım. Krizin ilk aşaması olan cinnet döneminde insanlar paradan kaçarak veya borçlanarak reel veya finansal varlıklara yönelirler. Reel ve finansal varlıklarda da artış yaşanın bu sefer panik süreci başlar, bireyler reel varlıklardan kaçıp finansal varlıklara yönelirler. Buradaki amaç borcu geri ödeyebilmektir. Son olarak  cinnet sırasında alınan  tüm reel ve finansal varlıkların fiyatlarının düşmesiyle süreç tamamlanır. Bizim bu kriz tanımının hangi aşamasında olduğumuz yorumunu siz kıymetli okuyucularımıza bırakıyoruz..